Katil kule...

Bir kaç gündür izlediğimiz üzere Hollanda da düşen uçağımızla ilgili her türlü bilgi geç açıklanıyor. Kazanın olduğu gün bazı iddialar vardı ki tamamen THY ve vafat eden pilotlarımızn sorumsuzluğuna yönelikti. British Airways'in karalama kampanyası bile gündeme basınımız tarafından özellikle yerleştirildi. Uçakta yeterli yakıt yoktu, motorlar durdu, pilot eğitim görüyordu beceremedi, alanı tutturamadı, uçak aynı hafta içinde ikinci kez arıza verdi vs. vs. vs. Buna karşın Hollandalı yetkililer çok iyi lanse edildi, topu topu dokuz kişinin ismini kazadan dört gün sonra açıklamaları yine basınımızca alkışlandı.

Kendimizi ezik görüp alkışlamak için hep camdan dışarıya bakmak zorunda mıyız?

Yeni bir bakış açısı oluşması zaman aldı tabii, Tekirdağ uçağından hemen önce inen uçakla ilgili Hollanda makamlarınca açıklama yapılamaması, kule ile yapılan görüşmelerin açıklanmaması sanırım basını kendine getirdi. Kazada korkunç ihmaller vardı ve bunların hepsi Schipol Havaalanı yetkililerini işaret ediyordu.

Tarih çeşitli zulümlere tanıklık etmiştir ve maalesef edecektir de ancak bir uçak kazasının arkasından yaşananalar müdehale etme konusundaki yavaşlık, kule tarafından cevaplanamayan sorular bir kaza sonrasında kurtulanlara zulüm yapar gibi soğukta bekletmek de eninde onunda basınımızca kabul görmüştür. Oysa bir kaç hafta önce Eskişehir de eğitim uçuşu yapan ve iniş takımları açılmayan eğitim uçağının tek kişinin dahi yaralanmasına müsaade edilmeden yere indirilmesi ve müdehale için anında yer ekiplerinin devreye girmesi henüz hafızalardan silinmemiştir.

Basınımızın, THY nin güçlendiği ve bunu dünyaya açık açık gösterdiği bir dönemde bu kaza sebebiyle karalanması kampanyasına ortak olmamasını da umuyorum. Sonuç olarak çarşamba günü açıklanamayan soru kalmayacak zira kara kutu çözülecek. Tabii bu konuda da bir politik oyun yoksa.
Ülkemize ve içimizden yetişen insanlara arkamızı dönmek yerine sırtımızı verip güç almanın önemini anlarız. Kazada ölenlere Allahtan rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum...