Katıla katıla gülüyorum

Vaktiyle bir ülke varmış. İnsanları kıt kanat geçinmesine rağmen Kalburüstü atanmışların bir eli yağda bir eli baldaymış. Ancak Kalburüstü atanmışların gözü bir türlü doymak bilmiyormuş.

Word kullanmasını bilen sekreterini yanına çağırıp bir bildiri patlatmasının gerektiğini söylemiş. Sekreteri “Aman Kalburüstüm” demesine rağmen söz dinletememiş ve uygulamaya geçmiş. Kalburüstü halkın nabzını tutmak üzere sekreteri tebdili kıyafetle göndermiş. Sekreter, “Kalburüstüm siz bildiriyi yayınladıktan sonra vatandaşın bir bölümü homurdanmaya başladı” diye konuşmuş.

Kalburüstü bu raporu aldıktan hemen 10 gün sonra tekrar bir bildiri daha yayınlanmasını emretmiş. Yine sekreteri göndermiş. Sekreter, “Kalburüstüm halkın artık büyük çoğunluğu homurdanıyor.”

Aradan 10 gün sonra Kalburüstü bir bildiri daha yayınlanmasını istemiş. Yine Sekreteri halkın arasına göndermiş. Sekreter, “Kalburüstüm yer yer ayaklanmalar oldu bazıları silahlandı. Saraya yürüyelim diyorlar.”

Aradan 10 gün sonra Kalburüstü bir bildiri daha yayınlanmasını istemiş. Yine daha sonra Sekreteri göndermiş. Sekreter, “Kalburüstüm halk saraya dayandı. Hepsi silahlı.”

Sarayın dibinde silahlanmalar bağırtılar yaşanırken Kalburüstü 10 gün sonra bir bildiri daha yayınlanmasını istemiş. Yine sekreteri göndermiş. Sekreter, “Kalburüstüm herkes katıla katıla gülüyor” demesi üzerine;

Kalburüstü, “Aman bu bildiri işini durdurun. Hiç kimse halkı kızdıracak bir şey yapmasın. Hatta ortalarda bile dolanmayın. Durum şimdi tehlikeli” demiş.

Eee bebeğimmm yeee bebeğimmm pardon eeee-bildiri, yeee-bildiri, bacağa kezzap, 19 Mayıs kıyafeti derken bu günlerde katıla katıla gülmeye başladım.

Niye gülüyorum?

El birliği ile Akp ye oy vermeyen beni bile akp ye oy verecek kıvama getirdiler ya gözlerimde yaş, ona gülüyorum.

Ha ha ha ha ha ha ha hih hayyyyyyyyyyyt!