Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '14

 
Kategori
Siyaset
 

Katlanamayacağın hataları yapma

Katlanamayacağın hataları yapma
 

30 Mart yerel seçimleri bitti, hala içine sindiremeyenler, halkı galeyana getirmeye çalışanlar var. Erdemli bir insan gibi seçim sonrası sonuçları eline alıp, biz nerede hata yaptık diyen maalesef yok. 

Yaklaşık bir yıl sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimleri var, çalışmalar nasıl olmalı, nasıl bir strateji izlenmeli, nelere dikkat edilmeli diyeçalışan parti var mı? İktidar partisi de dahil olmak üzere maalesef yok. Şu anda parti başkanları hep vazgeçilmez insanlar. Allah muhafaza ecel gelsede ölüverseler sanki Türkiye dağılacak görüşünde herkes. partiler ikinci adamı çıkarmadıkları gibi demokrasiyi savunanlar bile eksenden o kadar uzaklaştılar ki. Partililerine kızma, görüşüne uymayanları ihraç etme yetkilerini kendilerinde bulmaya başladılar.

Bir nevi diktatör olmaya başladılar. çatlak ses çıktımı ya haddi bildiriliyor, veya ihraç ediliyor. Yahu sen kimsin ki bir vilayetin Milletvekilini susturmaya çalışıyorsun senin asli görevin akıllı politikalar üretmek, sana gösterilen yanlışların düzeltilmesi için tedbirler almak , halkın refahı için kanunlar çıkarıp, uygulanmasını sağlamak. Ama geçmişten gelen bir gelenek olan mutlak itaat sistemiyle yönetilen partilerin dilinde demokrasi, özünde ise diktatörlük mevcut. Kast sistemini kıramıyoruz. 

Seçim sonrası AK Parti Liderinin özelliği sayesinde ve Türkiye'de genelde sağ kesim ve muhafazakar kesimin oylarını toplayarak iktidar koltuğunu biraz daha sağlamlaştırdı. Ancak bu sağlam iktidar nereye kadar onuda az çok kestirebiliyoruz. Recep Tayyip Erdoğan parti tüzüğünü uygular ve ben bu dönem seçimlerde yokum derse ve birazcık da çatlak ses çıkmaya devam ederse bir dönemin sonunda yine seçime girse dahi artık partiyi toparlayamaz  ve tarihin tozlu raflarına kaldırılır. Türk milletini anlayan iyi analiz eden parti bu iktidar koltuğuna oturur. AKP'ye oy verene koyun derseniz, en hassas duyguları olan dindarlık duygusuna dil uzatırsanız ve bu milleti cahil diye aşağılamaya kalkarsanız hep böyle nal  toplarsınız. Halkın lideri halktan kopmayacak, hassas dengeyi daima koruyacak,, kimseyler inatlaşmayacak, gerektiği yerde bağıracak,tersleyecek, gerektiğindde de ağlamasını bilecek. Yoksa sen dünya klasiklerini yutsan, dünya politikasını ve ekonomisi üzerine ciltler dolusu kitap yazsan yeni bir model dahi oluştursan diline, sahip olamadığın sürece alacağın oy bellidir. Bu gün kemikleşmiş Sol kesimin oyu % 20-25 arasıdır. Milliyetçi Aşırı sağ partinin oy potansiyeli %15-18 arası, kararsızlar ve devamlı parti değiştirenler %8 Kürtçülük hareketinin gerçekteki oy potansiyeli%5 ila 8 arasıdır diğeri sağ, dindar ve muhafazakar hatta biraz da inatçı kesimin oy durumudur. Siz o çoğunluğa koyun derseniz size öyle bir koyarlar ki sandıkta eridiğinizi görürsünüz. Akıllı projeleriniz savunamazsanız, hergün iş yapan adamlara dil uzatırsanız ve iktidar tarafından umursanmazsanız sandığın dibine yapışırsınız.

Şimdi Muhalefet partileri MYK larını toplayıp, yeni bir politika üretecekler, yeni stratejilerini belirleyecekler, gerekirse tek tek evler dolaşılıp, tek fertten başlayıp, toplum politikasını anlatacaklar, bunları yaparkende ekonomik gücü nerden çıkaracakları konusunda vatandaşı ikna yarışına girecekler. Ben herkese 1000 tl vereceğim de ancak kaynak yok kaynağı fotokopi ile üretemeyeceğine göre ülkenin durumu da  belli üretim %25 tüketim %75 bunu nasıl dengeleyeceğini anlatamazsanız olmayacak. 

Bu minvalde tüm siyasilere seslenmek istiyorum. Katlanamaycağınız hareketlerden ve ikili münakaşalardan uzak durunuz, oyunu istediğiniz vatandaşı hakir görmeyiniz, EN ÖNEMLİSİ İSE İNSANLARI OKUTUNUZ, EĞİTİNİZ GERÇEK BİR MİLLİEĞİTİM YASASI ÇIKARTINIZ. BALIĞI BAŞTAN TUZLARSAK KOKMASINA İMKAN KALMAZ. 

 
Toplam blog
: 26
: 157
Kayıt tarihi
: 09.01.14
 
 

Ben, 1971 yılının Kasım ayının 20'sinde Uşak ili Eşme İlçesi Yeleğen Kasabasında doğdum. İlk ve o..