Tokat gibi küçük bir şehrin, Aydoğdu gibi küçük bir köyünden başaladığı yolculuğuna, İstanbul'da devam eden biri... Bir yolcu sizler gibi... Biraz Divane belkide...
Bir işe alımcı oyunculuk mülakatına girerse ne olur?
Yazınızı heyecanla okudum ve okurken bi tuhaf oldum zira ben de aynı durumdan şikayetçiyim kaç zamandır... Oyuculuğu çok sevmem rağmen bir türlü bunu başaramamış biriyim kurslar etkinlikler tiyatrolar araştırp onlara göre geç kalmış bedenimi sahneye biran önce atmakitı hayalim.. keşke bu yazıyı görmemiş olsaydım... istanbul'a geliş nedenim tiyatro idi (oyunculuk) ama olmadı belki de çok istemdim ki olmadı dedim sizin gibi ve burdan ayrılma kararı aldım.. on gün sonra gidiyordum yazınız içimi acıttı birden.. şuan da online başvuru formu önümde duruyor ve ocak 2007 de başlıyoruz diyor.... aklım karıştı..
04 Ocak 2007 16:53Filistinli çocuklarla dayanışmaya...
Öncelikle duyarlılığınız için teşekkür etmek isterim.... Bunun gibi yürekten yapılan gönüllü çalışmalarla o insanlara az da olsa yaşama umudu aşılıyorsunuz.. bence herkes karınca kararınca destek olmalıdır.. tekrar teşekkürler
04 Ocak 2007 11:36Hep 'kazanan' olmak zorunda mısınız?
merhaba.. öncelikle ellerinize sağlık bence çok güzel bir yazı olmuş... değerleri ve dünyanın geldiği noktayıiyi analiz etmişsiniz (insanlar açısından geldği nokta)... teşekkürler mutlu
02 Ocak 2007 12:35- Toplam blog
- : 3
- : 1289
- Kayıt tarihi
- : 21.06.06