Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kavak ağaçları büyümeden.

Kavak ağaçları büyümeden.
 

Koridorumuzun boyası eskimiş. Birkaç gün evdeyken koridorun boyası ile ilgilenmeyi düşündüm. Fırçalar, karıştırıcılar, eski paslanmış malam derken katlanmış bir poşet çıktı aralarından. Merakla karıştırdım. Eski çalıştığım şirketlerin kartvizitleri, eski resimler derken bir yazı buldum ve bunun paylaşılması, hatta üzerinde düşünülmesi gerektiğine inandım. Yazarken bile kelimelerin beni okşadığını, eskilere hem de çok eskilere götürdüğünü hissettim. Yazının başında, “babalar ve kızları” yazıyor. Bu bile neler içerdiğini anlatmaya yetiyor aslında.

Hiçbir erkeğin ter kokusunu seninki kadar sevmedim.

Hiçbiri senin kadar iyi yüzemedi,

Sakin, emin, derin….

Hiçbiri senin kadar iyi araba kullanamadı,

Güvenli…

Hiçbirinin saçımı okşadığını düşünmek bu denli içimi sızlatmadı.

Hiçbirinin “yeme tırnaklarını” demesine aldırmadım, kızmadım.

Hiçbirine “seni seviyorum” u bu denli zor söylemedim.

Aksine senden başkaları söz konusu olduğunda, hep daha cömerttim…

Halbuki, en çok hak eden sen olmalısın, değil mi?

Sana “sen” diyemedim,

Nedense hep “siz” kaldın…

“Bu kavak ağaçları büyüyünce ben olmayacağım” derdin.

Geç mi kaldık?

Kavak ağaçlarının büyümesini beklemesek.

Bazılarımız için gerçekten çok geç ama ya bazılarımız için?

 
Toplam blog
: 51
: 628
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Hayatı farklı gözle bakmayı seven, haksızlığa tahammül edemeyen, olaylara sessiz kalıp yerinde mü..