Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kavaslar'da festival varmış!

Kavaslar'da festival varmış!
 

Şenol aradı; 'Kavaslar'da festival varmış, beni niye aramadınız!

Ani gelişti olay dedim.

Kavaslar köyümüzde bizim sülalemizin mahallesi. Yeşillikler içinde doğa cenneti.

Celal çocukluk arkadaşım,davet sahibi. Mangal yanmış,Ruhi mangalın başında.

Hazırlanana kadar bizim Harman tarlası var, oraya gideyim dedim. Çimene uzandım kızım Şule' aradım. Konuşurken arkamda kocaman bir köpek bizim Sadettin. La şu köpeği çek dedim. Şule de duymuş ne köpeği dedi. Sadettin her zamanki güler yüzüyle hoşgeldin müdürüm dedi. Anlatmaya başladı. Benim az işim var sonra uğrarım dedi. Kamelyaya döndüm, masa donatılmıştı. Muhabbet başladı. Başlangıçta ben, Ruhi, Remzi Celal vardı. Celal bana,h atırlıyormusun Harman tarlasında harman döverken rahmetli baban bizi güreştirdi, seni güreşte yenmiştim. Pompuş abla, babaları onu reçelle besliyor dedi. Biraz bozulmuştum ama doğruydu. Nasıl oldu ben de anlamadım. Celal'ın boyu kısaydı, şimdi olsa bir elensede yere yapıştırırdım. Çevrilmiş bir yeri gösterdi, burası benim,tapusu var dedi. La burda bizim yer olması lazım nerde dedim. Güldü.

Baktım Ramazan ile Kasap Muhittin de gelmiş. Kasap Muhittin eskilerden,sinek kaydı traş olmuş, sağlıklı görünüyor. Az aşağıda amcamın oğlu Cemal'in evi vardı. Rahatsızdı,hastaneden gelmişti.Buraya kadar gelmişken ziyaret etmemek olmaz dedim.Ruhi'ye ben Cemal agaya gidiyorum dedim.Ben de geleyim dedi.Gittik,sohbet ettik.Hanımı neskafe yaptı. Tekrar mekana döndük. Ruhi bir telefon konuşması yaptı.Biraz sonra onun arkadaşı Atilla değil,bizim köyden değil. Celal bana, asma yaprağı dolması var getireyim mi dedi. Severim getir dedim. Bir tepsi dolma da geldi. Sonra Sadettin geldi,ben içmem dedi ama bir su bardağı rakıyı da götürdü.

Güzel bir muhabbetimiz oldu. Ramazan formda görünüyordu. Üç şeye dikkat edeceksin,düzenli beslenme,düzenli seks ve spor dedi. Şu tişortunu yukarı kaldır bakayım dedi. Top oynarken biliyorum, göbeğinde büyük bir ben vardı. Vücudunu inceledim, sarkıklık kilo yoktu. Ortaklaşa bir iki şarkı söyledik,mahalle bizimdi nasıl olsa.

Ayrılık vakti geldi vedalaştık,arabayı ben kullanacaktım, sadece bira içmiştim. Remzinin araba sı otomatik vitesti. Çalıştırdım ama geri geri gidemedim. Sonra Remzi direksiyona geçti,kendisi ileri sürerek gitti. Ruhi ile ben de Atilla'nın arabasıyla Filyos'a gittik. Yolda, acaba Remzi kaza filan yapar mı diye korktuk. Böylece köyde güzel bir gün geçirip eğlenmiştik. Köy arkadaşlarımla. Ruhi özel sektörde yöneticilik yaptı, emekli, Remzi benim gibi maliyeden emekli.

Köyde yaşamak rahat aslında ama bir ev yaptırmak lazımdı ,yazlık da olsa.

 
Toplam blog
: 491
: 222
Kayıt tarihi
: 15.03.11
 
 

A.İ.T.İ.A Yönetim Bilimleri Fakültesini bitirdim. Kütüphaneci ve Maliyeciyim. Emekli oldum. İlgi al..