Kavga.. Barış.. Aşk.. Memleket: Nazım Hikmet!

Seni dünya paylaşamıyor şiirlerin bin dilde,
Seni senden okumak var ya seninle aynı dilde..
Mezarın orda olsa, burda olsa ne olur,
Tepende bir taş olsa, çınar olsa ne olur..

Kitapların özgür artık, müjdeler olsun Nazım,
Sen yazmaya devam et, hasreti yazma Nazım..
Varna önlerindeydin, sen artık döndün Nazım,
Karadeniz köpürdü, memlekettesin Nazım..

Nazım Hikmet memleket Nazım Hikmet!
Kafiye için yazmadık, hasret sana memleket..

. . .
Nazım Hikmet Ran 15 Kasım 1901 ’de Selanik ’te doğdu; aile çevresinde 40 gün için bir yaş büyük görünmesin diye bu tarih 15 Ocak 1902 olarak anılmış, kendisi de bunu benimsemiş.. Bedenen yaşasaydı bugün 108 yaşında olacaktı; fikirleri ve eserleri ile halen dipdiri sağ olan usta..

Kendisine yapılmış tüm haksızlıklara rağmen " .. insanların içindeyim, seviyorum insanları " diyen büyük insan..

Bazen Yevgeni Yevtusenko ’nun Nazım ’a ithafen yazdigi :

" Usanınca gerceklerin yalanından,
Kaygan, yüzsüz baskıdan,
Tunc Nazım ’ı anımsarım.."

Bazen Pablo Neruda ’nin kaleminden :

" Nicin öldün Nazım?
Ne yaparız şimdi biz
Şarkılarından yoksun?
Nerde buluruz baska bir pınar ki
Onda bizi karşıladıgın gülümseme olsun?
Seninki gibi ateşle su karışık
Acıyla sevinç dolu,
Gerçeğe çağıran bakışı nerde bulalım..? "

dizeleriyle hatrımıza düşen ve belki de edebiyatı ile ilgili en güzel tarifini Yakup Kadri 'nin " Nazım Hikmet 835 satır Türk şiirindeki, hatta Türk dilindeki inkilabın ilk satırıdır. O, yalnız Türk şiirinde çığır açmış bir edebiyat inkilapçısı degil, hiç görmeye alışık olmadığımız yepyeni bir şair tipidir.. "

diyerek yaptığı, " ..ben şair olsam asla yürek sözcügünü kullanmam " deyip en guzel ’yürek’ siirlerini yazan, Kavganın, Barışın, Sosyalizmin ve Aşk ’ın şairi..

Aşk en güzel O 'nun kaleminde şekillenir;

" Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal.. "

Ve elbet hasret herdaim;

"..bir vapur geçer boğaza dogru
Nazım usulcacık okşar vapuru, yanar elleri.."

Nazım Hikmet; romantiktir, memlekete vurgundur, aşıktır ama herşeyden önce;
" sevdalınız koministtir.. "

çünku O;

"..yüzüne yılbaşı agacının telli pullu
aydınlıgı vuran çocuk,
belli, bilmiyorum neden, ama belli
yaşayacak benden iki kere çok..
kosmosa filan gidip gelecek, iş bunda değil
yeryüzünde görecek mucizenin büyügünü; tek insan milletini pırıl pırıl..
ben iyimserim dostlar, akarsu gibi! "

diyen Atatürk ’ün ’..seni öldürüp sonrada başucunda ağlamak gerek’ diye değerlendirdiği ve aynı zamanda bir ’..vatan haini’ olan, çok büyük bir usta 'dır ;

"..Yoldaşlar,
ölürsem o günden önce yani,
- Öyle gibi de görünüyor-
Anadolu 'da bir köy mezarligina gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani.. "

Nazım ;
Vatanına aşık bir vatan haini.. öyle bir vatan haini ki..’ memleketim memleketim!’ diye inleyen bir vatan haini.. Öyle bir vatan haini ki ; memleketenin üzerinden geçerken ; ’..keşke uçak düşsede memleketimde can versem’ diye haykıran bir vatan haini.. Bu vatanı kimsenin sevmediği yada sevemeyeceği kadar seven, bu vatana aşık, insanlarına aşık, aşklarına aşık ; ülkesini onun kadar sevmeyen insanların vatan haini diye değerlendirdiği bir vatan haini o.. Keşke her vatan (..sever) haini Nazım Hikmet gibi olsa..

"..memleketimi seviyorum
çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.. "

" Şair Nazım Hikmet Ran 'ın Türk vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin kararı kaldıran Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete 'de yayımlandı. Resmi Gazete 'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, Nazım Hikmet Ran 'ın Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin 25.7.1951 tarihli ve 3/13401 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten resmen kaldırıldı. Nazım Hikmet 'e mernis sisteminde 20753206252 numaralı Vatandaşlık Numarası verildi. Böylece Dünya Şairi Nazım Hikmet ' resmen ' Türk Vatandaşı oldu. Türkiye 58 yıl sonunda itibarını yeniden kazandı !.. "

Bundan bir süre evveldi; kış aylarında daha da güzelleşen suyu yüzüme çarpıyordum hızla, geceden kalan alkolün tamamı vücudu terk etmese de kafam ayıktı, radyoda duyduğum ses hayal ürünü değil, alabildiğine gerçekti işte..

Nazım.. Hikmet.. Ran.. Bakanlar Kurulu Kararı.. Mernis Sistemi.. Vatandaş.. Resmi Gazete.. 25.7.1951.. 20753206252.. Vatandaş.. 58 Yıl.. Vatandaş.. Resmen Vatandaş..

Nazım´ın Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin kararın kaldırılması bana Politikada Nükte adlı kitapta okuduğum bir olayı anımsattı.. Dönemin iyi edebiyatçılarından biri olarak bilinen Sheradan son dönemlerinde zorluklar içinde yaşayıp muhtesem bir cenaze toreniyle son yolculuğuna uğurlandığı zaman bir Fransız gazeteci “Fransa dünya çapında edebi şahsiyetlerin yaşayacağı bir ülke, ölmeleri gereken yer ise İngiltere.." demiş. Bu toplum Nazım´a hak ettiği değeri ne yaşarken verdi ne de öldükten sonra.. Bir hükümet kararıyla vatandaşlıktan çıkartılıp, başka bir hükümet kararıyla vatandaşlığın iadesi; devletin ayıbını örtmeye yönelik, gelmiş geçmiş başbakanların, hükümetlerin gafletini tarihe kaydeden idari bir işlem..

Hep böyle olmaz mı ?..
Zaman gene siyaseti yendi, sanatı yaşattı !.. Günümüz hükümetinden beklenen, ne ölülerin diriltilip tekrar gömüleceği bir cenaze töreni, ne de devletin öldüğümüzde zaten bizden teslim aldığı bir nüfus cüzdanı..

Nazım Hikmet Türkçe 'nin şairi..

Hükümetten beklenen ilkokuldan itibaren okutulan devletin kitaplarında Türkçeyi şairine kavuşturması..

Sevdalınız Vatandaş 'tır !..

Hayatımızın gökkusağı gibi rengarenk insanları vardır, yüregimizi aydınlatan, bilincimizi ışıltan, bize güç, sevinç, cesaret veren.. Bu insanların ölümü yürekte dinmez bir sızı gibidir, ama bir an için hiç gelmediklerini, hiç olmadıklarını düşünün.. Ne kadar korkunç olur!

İşte o yüzden bugün doğum günü olan Nazım Usta başta olmak üzere, şiarlari, umutları güzel yitip giden tüm guzel insanlara; belki yanımızda degilsiniz ama, yanan kanımızdasınız!..

15.Ocak.2010
Kerem Porazan