Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '07

 
Kategori
Mizah
 

Kavgalarım

Kavgalarım
 

Aslında kendimden bahsetmeyi pek sevmiyorum.Fakat kendini çok seven ve kendine çok gülen ve kendine çok kızan bir insanım ben.İnsan kendisiyle kavga edebilir mi?Ben ediyorum işte.O kadar absürd şeyler, o kadar önemli yerlerde beni buluyor ki, ne yapacağımı şaşırıyorum.Bir de şu doğruculuğum hep başıma iş açıyor.Nedense hep bana zarar veriyor.

Ne zaman canım sıkılsa iş görüşmelerine giderdim bir ara.Bazen değişiklik oluyordu bazende ciddi anlamda bir işe ihtiyacım oluyordu tabiki.Hatırladığım ve en berbat olanı İzmir' de saygın bir firmanın iş görüşmesiydi.İzmir' de efes otelinin lobisinde bekliyoruz.Dört bir yandan gelmiş bir sürü aday var.Herkes bakımlı.Genelde takım giyinilmiş.Ben cumartesi işten çıkıp soluğu terminalde almıştım.Bütün gece hiç uyumadan yolculuk yapmış, sabahın köründe buraya inmiştim ve gece yine geri dönecektim.

Oturduğum yerde ne gerek vardı bu kadar yorulmaya diye kendi kendime söylenip duruyordum ki, adım söylendi.Şu kat, şu numara dendi.5-6 kişi aynı kata çıktık.Herkes görüşme için odalarını buldu ve girdi.Uzun buz gibi, kapıları kapalı koridorda tek başıma kalmıştım.Sonra oda numarasını hatırladım.Odayı buldum ve kapıyı tıkladım.İçeriden '' geeelllll '' diyen bir ses.Kapıyı açmak için tokmak gibi kapı koluna hamle yaptım.Açamadım.Sağa çevirdim, sola çevirdim, yukarı kaldırdım, düğme gibi birşey vardı ona bastım...İmkanı yok kapı açılmıyor.Bu arada sinirden ve sıkıntıdan sırtımdan ter boşandı.Yanaklarım alev alev yanıyor, ben kapı açmaya uğraşıyorum.Yaklaşık bir on dakika uğraştım.En sonunda içerideki bey kapıyı açtı.Doğal olarak görüşme berbat geçti.Çünkü o bey benimle görüşmeye çalışırken ben kendimle kavga ediyordum. '' Nasıl olur da kapıyı açamazsın?'' , '' Ne işin var senin İzmir' de iş görüşmesinde ? '' , '' Gece nasıl geri döneceksin? '' '' Bursa'dan kalk gel kapıyı bile açama.Adam seni işe alır mı hiç? '' Almadı tabiki...

Yine öyle bir iş görüşmesinde adı çok benzeyen iki firmadan biri beni aradı.Daha doğrusu sekreter aradı.Saati, adresi söyledi.Soru sormama fırsat vermeden hemen kapattı telefonu.Ben de benim görüşmek istediğim firma sanarak, ayaklarım bile yere basmayarak gittim görüşmeye.O kadar güzel sohbet edip, o kadar uzun ve güzel konuştuk ki...En güzel iş görüşmemdi diyebilirim.Fakat ben bir ara adamın elindeki kağıdın üzerindeki şirket amblemini farkettim.Bir harf değişikliği yüzünden asıl istediğim firma değil de diğeriyle görüştüğümü anladım.Özür dileyerek adama bu durumu açıkladım en ince detayına kadar.Vakitlerini çaldığım için cidden çok üzüldüm ve defalarca özür diledim.Yine de bana iş teklifi yaptılar.Fakat ben kabul etmedim.Oradan ayrıldıktan sonra iş yerine kadar yine kendimle kavga ettim. '' Neden adama bunu açıkladın? O senin kafanın içini mi okuyor? Nereden bilsin senin karıştırdığını firmaları? Hem karıştırsan ne olacak?Oraya da başvuruda bulunmadın mı?Hadi hepsini geç, işi neden kabul etmiyorsun? ''....

Yine de çok şikayetçi değilim.Hemen vicdanıma bakıyorum.İyiyse sorun yok demektir.Arada bir böyle kendimi didikliyorum işte.
''Bize ne '' demeyin.Mutlaka çıkarılacak bir ders vardır.Yoksa yok mudur?
 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..