Kavrulmuş fındık kokusu!

Seksenli yıllarda kahve zevkimiz başkaydı. Yeşil çekirdeklerini tavada kavurur, kahve çekeceği ile çeker, kahvemizi taze taze içerdik. Bizde, hem elektriklisi hem de elde çekileni vardı makinelerin. Elektriklisi pek ince öğütmezdi. Kaç kişiye de getirmişti babam.

Öyle güzel kokardı ki.

Fındık da güzel kokar kavururken!

Kokusundan doyarsın!

Eskiden iki çuval fındık ben yerdim! Bir çuvalını komşulara dağıtırdı annem. Şimdi gidip toplamadığımız için fındık yok!

Dün akşam kayın birader geldi, ona dedim.

“Abi, irisinden bir teneke fındık getir bir daha gelirken! “

“Bayrama geldiğinde alırsın!”

“Abi, bayrama biraz zor!”

“Bayramdan sonra geleceksin ya o zaman alırsın!”

Söz verdim. Geçen düğüne gittiğimde resmini çizdiğim inşaata gittim baktım. Aynen yapmış kalfa!

Yengem de inşaattaydı.

“Ahmeet, hani bunun merdiveni?”

“Tek katlı olacak demedin mi sen yenge?”

“Dediydim ama düşünüyoz da yarın torunlar büyür ev yetmez!”

Bunlara, çok güzel, iki katlı, eski Taraklı evleri görüntülü bir resim çizmiştim. Gece sabaha kadar puslu gözlerle çizim masasında uğraştım. Santim çizgilerini görmüyordum inanın. Kayınbirader aldı gitti.

Bir hafta sonra geldi!

“Enişte ya, yengen tek katlı olsun diyor!”

“Bunun tek katını yapın Abi!”

“Üç oda lazım! Bunda iki oda var. ”

Tekrar bir tane daha çizdim gönderdim!

“Yenge üste bir çatı katı olur. Yalnız, şu kapı yerini kapayın şuradan açın. Şuradan merdiven çıkışı yaparsınız olur. Beton kırıcı var bizde! Abim gelir alır kırar merdiven yerini! Ne zaman başlarsanız çatıya, gelsin malzeme listesi vereyim alsın. Ben de gelirim resimle, ustalar başlar, bir haftaya kalmaz biter.”

Dün akşam geldi işte!

Hanım evde yok! Selami uyuyor! Kalktım çay yaptım. Fosur fosur da sigara içiyor. İki bardak çay ben içtim, tüm demliği o bitirdi.

“Doldurayım mı çay enişte?”

Zaten enişte demesi sinir ediyor beni, sanki inadına söylüyor!

Bu yaşa geldim bir kez bile bu lafı söylemezdi. Yağ çekiyor uyanık!

“Yok Abi! Bir an önce bitireyim şunu! Sonra içerim!”

Kavrulmuş fındık gibi kokuyor sigaranın dumanı!

“Sigara içmiyorsun!”

“Bıraktım Abi!”

“Geçen de bırakmıştın!”

“Ben değildim o!”

“Kimdi lan o? Doğru; Mehmet’ti galiba!”

“Mehmet de mi bırakmış?”

“Yok ya, içiyor gene! Fındıkta sigara aldım ona!”

Burnuma kavrulmuş fındık kokuları geliyor!

Burnuma kavrulmuş fındık kokuları geliyor!

İkide gitti!