Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kayan “Eksen” kimin?

Kayan “Eksen” kimin?
 

Günlerden beri piyasada “Eksen kayması” söylentisi dönüp duruyor. Özellikle batı dünyası, Türkiye’nin “Ekseni Kaydı” yorumunu yapıp duruyor.

Yani…

Türkiye, bugüne kadarki ulusal politikasını “Yönü batıya dönük” sürdürürken, bu kez “Doğuya” güneşin doğduğu yöne çevirmiş…

Ben, haritacılık mesleği içinden gelen birisi olduğum için, az buçuk “Kayma”nın ne sonuçlar doğuracağını ve getireceği sonuçları bilirim. Maazallah Ankara İstanbul’a, İstanbul da Paris’e taşınabilir harita üzerinde. Alırsın eline evinin tapusunu, Paris’te veya İstanbul’da arar durusun…

Elbette bunun tersi de olabilir. Bir bakmışınız ki topluca İran’a göçmüşüz, ya da Orta doğuya doğru…

Tabi ki böyle bir ihtimal söz konusu değil… Herkes yerli yerinde, coğrafi haritada görüldüğü gibi…

Peki, Türkiye yerinde durduğuna göre, kayan “Eksen” nedir?

Sözü edilen “Eksen kayması”, fiziki bir olgu değil, ruhsal bir olgu…

Oraya gelmeden önce hemen şunu peşinen ifade edeyim ki, Türkiye’nin gerek fiziksel, gerekse ruhsal olarak hiçbir yerinin “Kaydığı” filan yok…

Nasrettin Hoca’ya karısı “Aklım başımdan gitti” deyince, hoca uzun uzun düşünceye dalmış. Karısı “Niye düşünüyorsun” deyince de “Aklın yok ki, başından giden neydi acaba, onu düşünüyorum” demiş miş hani…

Türkiye’nin “Ekseni” bir yere kaymadığına göre, sözü edilen “Kayma” neyin nesi?

İşte cevabını bulmamız gereken soru bu…

Ben buldum aslında…

Türkiye’de “Ekseni kayan” bir şey var, o da AKP iktidarın ekseni…

İktidara geldiği günden beri yaptığı icraatlara baktığımızda, ne içeride, ne de dışarıda başardığı bir şey yok. İnsanların mutlu olmaları için de yaptıkları bir şey yok…

Durum böyle olunca, deniz bitti, kara göründü hesabından, AKP’nin de geleceği göründü ve o telaş içinde “Ekseni kaydı” hatta “Ekseni” bir tarafa, gözleri de kaydı, şaşı oldu, gelecek dâhil hiçbir şeyi doğru göremez oldu…

Ne dış ilişkilerde, ne de içeride…

Başbakan, sadece konuşuyor…

Politika öyle bir şey ki, hamleyi yanlış yaparsan, başına çuvalı geçirirler. AKP iktidarı süresince ikide bir başımıza çuval geçiriyorlar. İktidar ise, bunun “Çuval” olmadığını millete anlatmaya çalışıyor, olmuyor.

Başbakan bakıyor ki elinin altından “İktidar” olanakları kaymaya başladı, partisinin “Ekseni” kayıyor, nerede ne yapacağını bilmiyor.

İktidardan gittikten sonra, iktidar olanaklarından yararlanmasının hesabı sorulacak. Ama altında özel uçağı ile oraya buraya gidemeyecek. Hafta sonlarında İstanbul’da olamayacak.

AKP iktidarı, aslında Türkiye’nin de “Ekseni” ile oynamaya çalışıyor. Ne var ki çok da başarılı olamıyor. Örneğin, Ankara’yı İstanbul’a taşımayı düşünüyor.

Başbakan, Ankara’daki makamında çalışmak yerine Dolmabahçe sarayını kullanma düşüncesinde. Bakıyorsunuz ikide bir orada…

Sözün özü…

Türkiye’nin “Ekseni” yerinde duruyor, kayan “Eksen” “Türkiye’nin değil, merak etmeyin siz… Aslında “Eksen Kayması” değil, buna “Eksen yamulması” desek daha doğru olur…

14 HAZİARN 2010

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..