Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kayan Yıldızlar

Hava karanlık hafifte serindi. Gecenin karanlığında bastonuna dayanmış. Tarasta gökyüzüne bakıyordu. Yıldızları izliyordu. Gökyüzü berraklaşmıştı. Yazın büyük bir kısmını geride kalmıştı. Gündüzleri sıcak olsada geceleri iyice serinlemişti. Omuzundaki hırkaya biraz daha sarıldı.

Yavaşca avluya indi. Taşlı dar yolda ilerlemeye başladı. Köy uykudaydı. Bütün evlerin pencereleri karanlıktı. Sadece sokak lambaları , sisler içinde görünüyordu. Bir iki pencereden ışık sızıyordu. Gülümseyerek yürümeye devam etti. Ayaklarını sürüyerek bastonunun tık tık seslerini dinliyordu. Rüzgar hafif hafif esiyordu. Uzaktan köpek sesleri geliyordu. Yaşlı adam gözlerini kırpıştırdı. Bir iç çekti. rüzgara doğru yürüdü....yürüdü....

Her adımda biraz daha uzaklaştı evlerden. Yürürken dökülen yaprakların rüzgardan uçuşan sesleri dinledi. Rüzgarı biraz daha fazla hissetti, titredi. Sonbahar, güz, hazan mevsimi. Tabiat ölüyor. Herşey sararıyor. Bastığı yerden çıkan sesleri dinleyerek yürümeye devam etti. Az önce geçtiği yer büyük çayırlıktı. Tepenin üzerinde cennet gibi bir yer, büyük çayırlıktı. Rüzgarın sert dokunuşuna gülümsedi . Bir an gözlerini kapadı . Ellerini üst üste koydu. Batonuna biraz daha abandı. Sırtını ağaca dayadı.

> Diye mırldandı.

Rüzgar biraz daha kuvvetlenmişti . Bastığı yerler ona 86 yılı anımsatıyordu. Elini cebine soktu. Üzeri kırmızı kalemle adına yazılı zarfı fark etti. Çıkardı. özenle açtı. ilk kez okuyor gibi merakla okumaya başladı. Zaten bir kaç satırdı. Başını kaldırdı. Gök yüzüne baktı. Kayan yıldıza takıldı gözleri.....

Başı döndü sırt üstü düştü. Çakıl taşlarının varlığını hissetti sırtında. Gözlerini gök yüzüne çevirdi. Yıldızları izledi. Kayan yıldızlara baktı. Gökyüzünün yavaş yavaş aydınlandığını görebiliyordu . Gözlerini kapattı. Tekrar açtığında ne kadar zaman geçtiğini anlamadı. Ama her yer ısınmaya başlamıştı. Gözlerini kırpıştırarak yattığı yerden doğruldu. Ne rüzgar ne de serinlik kalmıştı.

> Adam yüzünde hafif bir gülümseme ile çayırı terk etti. Güneşin sıcaklığı ile sonbaharın gelişi daha da belirginleşmişti.

Uzaklarda onu bekleyen bir hayatı vardı . Bundan sonra yalnızlık onun kaderi olmayacaktı. Bir fincan çay doldurdu. Koltuğa oturdu. Etrafina baktı. alışkanlıklardan uazaklaşmak zordu . Ama yalnızlıkta hiç mi hiç çekilmiyordu.

Gitmem gerekiyor .Gerektiğini biliyordu. içindeki bu isteği daha fazla bastıramazdı. Sonunda soruların cevabını buldu.

< belki="" de="" yıllardır="" çektiğim="" acıyı="" sonlandıracak="" çıkışı="" ,="" sonunda="" kayan="" ylıdızda="" görmüştü.="">>

21.11.2010

 
Toplam blog
: 140
: 595
Kayıt tarihi
: 31.08.10
 
 

18.03.1950 yılında Samsun'un Bafra ilçesinde dünyaya gelmiş. Altı çocuklu bir işçi ailesinin üçün..