Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kaybeden olma hali...

Kaybeden olma hali...
 

İçimde… Bir yerlerde öz bir ben var. Ben ve sevdiğim şeyler… Yapmayı sevdiklerim. Bilmeyi sevdiklerim. Görmeyi sevdiklerim… Saklanmışlar. Bulasım geldi dün akşam. Canım sıkkındı enikonu ama büyümüştüm ya ben. Dış dünyaya şikâyetlerim azalmıştı artık. Kendi kendiyle yetinme alışkanlığını haliyle kazanmıştım. Epeydir içime atıyordum ya hayatı. İçime şefkat göstermeliydim herhalde biraz.

Eve girdiğim an vurmuştu yüzüme yitirmişlik. Kaybeden olma hali… Benden gidenler geldi aklıma birer ikişer. Kesik adımlarla yatak odama yaklaşırken, etrafta gözüme çarpan her şeyi ne kadar sevdiğimi düşünerek kendimi avutmayı denedim. Olmadı. En sevdiğim pijamamı ve en sıcak çoraplarımı giymiştim ama üşüyordu içim. Eski bir dosttu belki mutsuzluk. Özlemiş beni.

Uzun zamandır ilk kez bu kadar kaygılı ve bu kadar umutsuz atıyor kalbim. Deli gibi koşturuyor ve sonra soluklanıp sanki tekrar çırpınmaya başlıyordu. Sıkışmış. Rahatlamalıydım. Ağlamak çok yavan geldi vallahi. Ağlayamazdım. Neye ağladığımı sorardı eşim. Konuşmak şart olurdu o zaman. Konuşmak istemiyorum.

İş sonrası eve kendimi attığım yıllar öncesi ilk heves hallerim düştü aklıma. Büyümeye ilk heves. Çalışan, başaran kadın olmaya ilk heves. Viski… Evet. Lazım… Buzlu… Düşünmek bile içimi ısıtmaya yetti. Şöyle bir yudum alayım önce koklayıp. Yaka yaka insin aşağıya. İçime içiyorum. Cheers.

Eskiden, baş başa yaşarken, mumları yakar salonu da mabede çevirirdik ablamla. Yalnız ve eşsiz dünyalarımıza yanardık genelde ama bazen de değişiklik olurdu ve kendimizle uğraşır, kendimize dönerdik. En içlerimize dalar, konuşur, rahatlardık. O dönemler gündelik mevzular farklıydı tabi. Susuyorum bu aralar. Alışkanlık ya, şimdi de evimde mumlarım var. Dekorlar. Ama bak, çakıyorsun bir kibrit. Tamam. Yanıyor işte. Değişmedin sen. Korkma. Sevdiğin şeyler hala yanı başında. Gördün mü?

Ne güzel çalıyorsun sen ey gitar. "Blues" diye boşuna dememişler. Hüzün ve insanın en insan hali var bu müzikte. Şimdi nasılsın kalbim? Koşturmuyorsun öyle deliler gibi, değil mi? Geçti mi sıkışıklığın? Daralma… Bak her şey istediğin gibi oldu. Rahatla… bir yudum daha alayım şundan. Oh.. Şimdi yarın olabilir.

 
Toplam blog
: 86
: 3134
Kayıt tarihi
: 09.10.06
 
 

Marmara İng. İşletme mezunuyum. Pazarlama bölümünde uzmanlaştım. Reklamcı olmak istiyordum. Olmad..