- Kategori
- İlişkiler
Kaybetmek
Yalnız aşkı vardır aşkı olanın
Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan
Cemal Süreyya
Bu bir kumar dedin ve gördüğümü söyleyip elini, ileri sürdüm kalan hayatımı. Olasılıkların böylesine yüksek olduğu bir masadan kazanarak çıkmak ihtimallerin en düşüğüydü.
Yanlış renklere oynayıp kayıplar hanesini arttırarak ilerleyen yaşamımda - ki vazgeçişlerimi de eklemeliydim aynı listeye – soylu gülüşler yerleştirip yüzüme geçip gidiyorum önünden.
Ve düşünüyorum, neyi kaybettim şimdi ben?
Kaybedilen şeyin sahibi olmak gerekir önce. Öyleyse, benim miydi gerçekten ya da ne zaman benim olmuştu?
Kaybetmek yalnızca bir insanın yanından uzaklaşması değildir. O insanla birlikte yitirdiklerindir aslında. Birlikte uyanılacak sabahları, paylaşılacak dilimleri yitirmektir. Üzerinden bakışın gitmesidir, özenin, önemin.
Sözcüklerin eksilmesidir, bir öykünün zamansız bitmesidir
Kaybetmek ruhunun bir kısmının seni terk etmesidir, ıssız kalmaktır
Olasılıkların içinde yoktur kaybetmek, herkes sonsuz birlikteliğe oynar. Ama halat özensiz bir yerinden kopuverir. En zayıf yerinden vurur.
Kaybetmek yüzde ellilik bir orandır kumarda, iki olasılıktan biri. Peki, hayatın iki olasılığının, yani yaşamak ya da ölmenin neresindedir kaybetmek?
En çok nereyi ağrıtır?
En ağır kayıplar hangi yaşta verilir?
Kimse farkında değil, zamandır asıl kayıp. Üzüntüyle geçen zaman dilimini kaybederiz aslında. Zamandan başka hiç bir şey gerçekte bize ait değildir. Kendimizden yeriz, kendimizden yitiririz.
Kaybedilen mi?
O sadece zamanın başka bir boyutuna geçmiştir. Bize ait olmayan bir boyuta.
Şimdi masadan tüm kartlarımı açarak kalkıyorum. Şanssız bir günümde dünyevi kazançlarımı bırakıyorum. Kötü bir eldi ya da blöfleri göremedim ama sensiz kendimi daha çok seviyorum.
…Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler…