- Kategori
- Blog
Kayıp blog
Kim yazar , ne yazar, kaç yazar !
(Yolda bir blog buldum. Aklım hep bloglarda ya ! Elime geçen her şeyi blog sanıyorum. Ama bu kez gerçekten bulduğum bir blogdu. Evirdim, çevirdim okumaya çalıştım. Büyük olasılıkla birisi kafayı çektikten sonra yazmış olabilir. Blog arkadaşlarım aklıma geldi. Onlardan benim yakınımda yaşayan yoktu. Blog hastalığı bu... Bulduğum bu bloga bir emek verilmişti. Boşa gitmesi olmazdı. En iyisi bu blogu yayına vermeliydim. Gerçi çekinmiyor da değildim. Bu blogun sahibi günler sonra çıkıp gelir, bu blog benim. Ne hakla sen bunu yayınlarsın derse, işim zora girerdi. Buruşmuş kağıt parçasından yazıları okumakta zorluk çekiyordum. Bazı cümleleri de ben tamamlamak zorunda kaldım)
Yürek bir fırtınada
Gülmekle ağlamak arası bir mola...
Yaşam tutsak, yaşam bir pamuk ipliğinde
Düşsem mi kalksam mı bir kagaşadayım.
Sinir ve kızgınlığı çoktan yitirdi belleğim
Yakalayıp duruyor beni çocukluğum,
Geleceğe inat duruşuyla.
Hep çağırıp duruyor anılarım
Kimdim neydim nereye aittim.
Kaybolup giderken mum ışığındaki çocukluğum
İçi boşmuş meğerse sözcüklerin.
Anlatamadım yüreğimin ateşini
Ateş beni yaktı, yandım kavruldum kendi yalnızlığımla...
Bloglara dökmeye başladım, gün görmemiş sırlarımı
Bu yazılarında boş şeyler olduğunu bilerek..
Bir amaç takmalıydım yaşamın peşine, ayakta kalabilmek uğruna...
Takılıp kaldım. Takıldım.
Kırılmadık yerim kalmadı. Sağlam yerlerimi de ben kırdım.
Bir karamsarın günlüğünü okumaktan...
(Bir blog buldum hayatım çok değişti demeyi çok isterdim. Görünen o ki kayıp blogun dertleri de beni buldu.
Doğrusu bu blog sahibini merak ediyorum, umarım bu yazı onu bulur. Bu vesile ile ilânen duyurulur.)