- Kategori
- Kitap
Kayıp Gül
Rakamlar önemli tabi!
Kitap 43 dile çevrilmiş ve 50’yi aşkın ülkede yayınlanmış...
Türkiye’de 63 hafta listelerde yer almış...
Ben az önce bitirdim... Dün okumaya başlamıştım...
Ne yalan söyleyeyim ağzımda bir tat bırakmadı.
Yavan, katır kutur bir şey...
Onca iş güç arasında okumasam da olurdu!
“Vakit kaybı” diyeceğim ayıp olacak...
Olsun... Ayıp olsun... Vakit kaybı!
Şu saatten sonra benim söyleyeceklerim kitabın satışını olumsuz yönde etkilemez herhalde, alan almış; kapakta 300 bin adet yazıyor...
300 bin kişi alıp okumuş demek bu kitabı!
Olacak şey değil...
&&&
Kayıp Gül’de herhangi bir cümleden, anlatılan olaydan etkileneyim istedim ama duygu kaşarı oldum herhalde...(!)
Öyle eskisi gibi tesir altında kalamıyorum...
Yaşlılık emareleri de olabilir bunlar...
Belki de kitabın hitap ettiği yaş aralığının dışında kalıyorumdur...
Kusur bende yani!
Ballandıra ballandıra anlatanda, methiyeler düzende değil...(!)
Derin görünmeye çalışan, kitap okuduğunu insanın gözüne sokma uğraşı içindeki birkaç entel kuntelin övgüsüne inandım zannımca...
Hoş; neden bu kadar tepki gösterdim, neden kaşıntı tuttu, onu da anlamış değilim!
Gecenin kör yarısını beğenmediğin bir kitabı yazacağına sarıp kafayı yatsana sen...
&&&
Serdar Özkan’ın Kayıp Gül adlı kitabını, Paulo Ceoelho’nun Simyacı’sı ve Richard Bach’ın Martı’sı ile kıyaslayanlar...
Küçük Prens’e benzetenler varmış!
Yuh!!!