Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '08

 
Kategori
Şiir
 

Kayıp insanlar

Eğri büğrüydü
yaşlı ağaç.
Her zamanki yerinde.
Tam ortasında tarlanın.
Bir tepeciğin üzerinde.

Ağustosun sarı sıcağında.
Biçilmiş buğday sapları,
kurumuş otlar,
her yan sarı.

Hafiften esiyordu rüzgar
efil efil.
Bir tek yaşlı ağaç vardı
inadına yeşil,

Çok yavaştı adımları.
Ayaklarının altında
çatırdıyordu kurumuş otlar
buğday sapları.
Uykuluydu sanki.
neredeyse kapanacaktı
göz kapakları.
Keyifle uçuşuyordu sinekler
iki adım önündeki
kurumuş tezeklerin üzerinde.
Vızıltıları sarmıştı her yanı
bu sarı sessizlikte.

Kimsesi yoktu.
Ne çocukluğu, ne anıları.vardı.
Bildiği tek şey ırgatlığı.
Tarlalarda, damlarda geçen
ırgatlığı
Nasıl gelmişti bu dünyaya,
nasıl gidecekti, bilmiyordu.
En güzeli otlar gibi
kuruyup kavrulmak, diyordu.

Oturdu.
sırtını verdi yaşlı ağaca.
Seviyordu bu ağacı.
Bilirdi her kıvrımını.
Sessizdi.
O da kimsesizdi.
Yine aynı şeyleri diledi
Uyumadan önce .
Uyusam , uyanmasam.

Düşünde
yaşlı ağacı görüyordu.
Yükseklerden.
Dibinde uyuyordu biri.
Kurumuş otlar gibiydi
Rüzgarla dağılıyordu vücudu
her yana.
Biri su veriyordu ona.
Bu rüya olmasın dedi.
İçerken suyu kana kana.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..