Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '10

 
Kategori
Haber
 

Kayısı, Fındık, Künefe, Anayasa ve Yemek Kitabı…

Kayısı, Fındık, Künefe, Anayasa ve Yemek Kitabı…
 

Çoğu zaman “Dur bakalım n’olacak” diye bekleşirken, zaman zaman da olana bitene bakıp gülmemek elimizde değil. Hele iktidar ile muhalefet arasındaki “Söz düellolarındaki” komiklikler.

CHP Genel Başkanı, gittiği yerin özelliğine göre, yapılan anayasa değişikliğinin hiçbir soruna çare olmadığını anlatabilmek için, Giresun’da “Anayasa değişikliği fındığa çare olur mu” diye soruyor. Malatya’ya varıyor, oradaki kayısı üreticilerine hitaben ““Anayasa değişikliği kayısıya çare olacak mı” diyor…

Halkın öncelikli konusu anayasada yapılacak değişiklik değil. Hele böylesi değişiklik hiç değil. Halkın meselesi, Giresun’da fındık taban fiyatı, Malatya’da kayısının fiyatı, Mersin’de domatesin, Antalya’da hıyarın fiyatı… Çünkü ektiği ürüne harcadığı parayı geri almak bir yana, üstüne borçlanıyor.

Eh… Hal böyle olunca da, CHP Genel Başkanı Kemal Bey, gittiği her yerde anayasa’ya “Hayır” oyu vermeleri için milleti bu konularla uyarmaya çalışıyor.

Hem de 1,77 boyundaki Bülent ARINÇ’ın deyişi ile 1,72 uzunluğundaki boyuna posuna bakmadan…

Tabi 1,85 boyundaki başbakan, boyunun verdiği avantaj ile Hatay’dan sesleniyor:

“CHP Genel Başkanı Malatya’ya gidiyor. Orada “Anayasa değişikliği kayısıya çare olacak mı” diyor. Yahu kayısı için anayasada madde düzenlemesi yapılır mı? Böyle bir siyasi lider olur mu?

Ordu’ya gidiyor “Anayasa değişikliği fındığa çare olur mu” diyor.

Yarın Hatay’a gelince “Anayasa değişikliği künefeye çare olur mu” diyecek. Sen ne anlarsın Hatay’ın künefesinden. Bunlar anayasa ile yemek kitabını karıştırıyor.”

Böylelikle başbakan, Kayısı ve Fındık’dan sonra Hatay’ın da Künefesinin bir derdi olduğunu ortaya koymuş oluyor. Belki de CHP Genel Başkanı Kemal Bey, Hatay’a gittiğinde künefeden değil de, şimdinin Adalet Bakanının, o zamanın AKP Gurup Başkan Vekilinin de adının karıştığı “Ali Dibo”[1] olayından söz edecek olabilir.

Sorabilir ki “Anayasa değişikliği, Ali Dibo olayına çözüm olur mu?”

Bu anayasa değişikliği “Ali Dibo” ve benzeri olaylara çare olmak için değil, özellikle üstünü kapatmak ve iktidarı bir şekilde “Ali Dibo” benzeri olaylardan aklamak için çıkartılıyor.

Referanduma götürülen anayasa değişikliğinin “Özünü” oluşturan iki maddesi, bu amaçla var zaten, gerisi de “Dertlere çare” değil…

Ancak mesele bu da değil…

Mesele; başbakanın espriyi, içeriği anlayamamış ver kavrayamamış olması…

Bizim “Millet” olarak, yazan çizenler olarak da en büyük sıkıntılarımızdan biri bu. Anlayamayınca da ha bire birileri aleyhine davalar açıyor.

CHP Genel Başkanının Kayısı, Fındık ile ilgili sözlerine, başbakanımız bir de künefe ekledi.

Yetmedi…

Yanına bir “Anaysa” ile bir de “Yemek kitabı” ilave etti.

Başbakanın dediği gibi, kayısı, fındık ve künefe ile yemek kitabının ilgisi var. Kitaba bakar, bunlardan bir şeyler yaparsın. Ama içine “Anayasa”yı kattığında “İlgisizlik” ortaya çıkar, aynen bu referanduma sunduğun değişiklik gibi.

Ama bizler, yazarlar çizerler, bundan da bir “Gülmece” çıkarabiliriz de siz buradaki “Gülmece” tarafını anlar mısınız?

Haddimiz değil belki başbakan’a akıl vermek, niyetim de zaten o değil. Ancak geleceğe yönelik bir söz söylemek isterim kısaca.

“Espriyi anlamamışsan, kader seni güldürmez.”

Bilmem oldu mu?


[1] Ali Dibo olayı: Hürriyet Gazetesi köşe yazarı gazeteci Şükrü Küçükşahin'in 2006 yılının Şubat ayında elde ettiği, şimdinin Adalet Bakanı, o zamanın AKP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin'in, bir bürokrata verdiği ve içeriğinde Hatay ilindeki arkadaşı olan partililere ihale verilmesi yönündeki direktiflerini gösteren el yazılı belgenin araştırılması sonucu patlak veren skandal…

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..