Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '09

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Kayıt dışı ekonomiye çözüm reçetesi

Kayıt dışı ekonomiye çözüm reçetesi
 

İnternetten alınmıştır


01- KDV tüm sektörlere yaygınlaştırılmalıdır. Bazı sektörlerin KDVli ve bazı sektörlerin de KDVsiz olması verginin yükünün KDVli sektörlere kaymasına bu da bu sektörlerin yükünün ve sorumluluklarının adaletsizliğine neden olmaktadır. Örneğin Sigorta ve banka sektöründe yoğun istihdam olmasına ve hizmet üretilip tüketilmesine rağmen KDV siz olması yükün diğer sektörlere kaymasına neden olmaktadır.

02- Haftalık semt pazarları ve sokak satıcıları kaldırılmalıdır. Kaldırılmadığı takdirde pazarcı esnafı ile dükkan esnafı arasında devlet eliyle oluşturulan haksız rekabet şiddetlenerek devam edecektir. Böylece pazarcılar dükkancılara galip gelerek, ekonominin perakende piyasaları sokaklara kayacaktır.

Bu durum döviz piyasası için de geçerlidir. Ekonominin can damarı olan döviz kurunu belirleyen, alanı satanı ve niye alınıp satıldığı da belli olmayan döviz alışverişlerinin yapıldığı Kapalı Çarşıdaki ayaklı döviz piyasasının bulunduğu sokağın özelliği, çalışma sistemi ve ayrıcalığı maliyece kamuoyuna açıklanmalıdır.

03- KDV fiyatın dışında belirtilerek, KDV ödemeyen tüketici ile tahsil etmeyen satıcı eş düzey sorumlu hale getirilmelidir. Halen uygulamadaki sistemin tüm sorumluluğu satan tarafa yüklemesi kargaşanın oluşmasının önemli nedenidir. KDV oranları sektörlerin ve işletmelerin yapısına göre makul olduğu, tüm vatandaşlara izah edilebilir, uygulanabilir, kontrol ve tahsil edilebilir yapıya kavuşturulmalıdır.

04- Ücretten alınan vergiler minimum düzeye indirilmeli ve kişisel beyanname yolu ile tüm harcamaları gider kayıt ederek, vergilendirilecek kazanç miktarlarının indirmesi mümkün kılınmalıdır.

Serbest meslek vergilerinin (GV ve KV) oranları da kabul edilebilir makul düzeye indirilmeli ve iş sahibi vergi mükelleflerine tüm şahsi harcamalarını da gider kayıt etme hakkı tanınmalıdır.

05- Halen uygulamadaki kanuna göre SSK sağlık primi ücretle orantılı olarak artmaktadır. Oysa çalışanların asgari ücretle beyan edilmesiyle, tavandan beyan edilmesi arasında SSK sağlık hizmet farkı yoktur. Bu nedenle kurumlaşmamış firmaların çoğunluğu çalışanlarını SSK'na zaten asgari ücretten beyan etmektedir. Bu da kayıt dışı ücret ödemesine neden olmakta, kayıt dışı ücret ödemesi de kayıt dışı satışı gerektirmektedir. Bu nedenle çalışanların sağlık sigortası primi (ücretine oranlanmadan) çalışanın sorumlu olduğu, çalışan üzerinden sigorta hizmetlerinden yararlanacak insan sayısına göre yeniden düzenlenmesi, hem kayıt dışı ücreti azaltacak, hem de SSK sağlık harcamalarının çalışanlara adaletli dağılımını sağlayacaktır. SSK hastanelerinin de bir işletme olarak kontrolünü sağlayabilecektir. Ayrıca SSKlı çalışanlar emeklilik primlerini tıpkı BAĞKUR'LULAR gibi istedikleri kademeden yatırma serbestisine sahip olmalıdırlar. İlerde bağlanacak emekli maaşı için, çalışırken kesilen prim, çalışanların çoğuna ağır gelmektedir.

06- Gayri menkul kiraları ortak standartlara kavuşturularak kira stopaj vergisi düzene sokulmalıdır. Halen aynı değere sahip gayri menkullerin beyan edilen m2 kira fiyatları arasında izah edilemez farklar olabilmektedir.

07- Devlet tahvili ve mevduat sahibi olanların faiz gelirlerinin vergilendirilmesi ile işyeri kazanç vergileri aynı standartlarda olmalıdır. Yoksa istihdam yaratan veya istihdam yaratanların mallarını tüketiciye ulaştıran tüccarların girdikleri riske ilave bir de devlet tarafından aşırı vergilendirme ile cezalandırılmaktadır. Oysa endüstriyel istihdam yaratanlar veya buna aracı olanlar, rantiyecilere karşı şiddetle önemsenip, etkin şekilde taltif edilmelidir. Çünkü bir ülkede yapılan en önemli hizmet istihdam yaratmaktır.

08- Kayıt dışı ekonomi ile mücadele, önce kiraların ve çalışanların kayıt altına alınması operasyonu ile başlamalı, sonra alış verişlerin operasyonuna geçilmelidir. Kayıt dışı kiraya, istihdama ve tapu dairelerinde kayıt dışı değerle gayri menkul alımına-satımına göz yuman devletin, böyle bir ortamda kayıt dışı alışverişlerle kör dövüş mücadelesinin izahı mümkün değildir.

09- Tüm düzenlemelerden sonra ekonominin günlük işleyişinde kayıt dışında kalan paraların büyük bir kısmı bankalar, finansman kurumları veya PTT aracılığı ile yer değiştirdiklerinden, banka, finansman kurumları ve PTT sistemine, giren ve çıkan paralara (uygun oranda) PARA AKIŞ VERGİSİ konması toplumsal kültürümüze çok uygundur. Bu uygulama devlete düzenli günlük nakit akışı sağlayacaktır. Banka sisteminin güvencesini sağlayan devletin bu vergiyi koymasında da bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Son yapılan düzenleme ile 10 milyarın üstündeki paraların takibi konusundaki karar piyasalarda farklı arayışlara neden olmaktadır. (bu maddenin içeriği ile yukarıdaki birinci maddenin içeriği birlikte değerlendirilmelidir.)

10- VERGİ- SSK oranları ve uygulama- tahsilat- denetim sisteminin işleyişinin makul olduğu tüm vatandaşlara izah edilebilir düzeye getirilmesinden sonra, cezalar kökten caydırıcı düzeye ve tüm ilgililere eş düzey uygulanacak yönteme kavuşturulmalıdır. Mevcut kargaşa; uygulanamayan yüksek oranlarla birlikte tahsilat ve denetim yöntemindeki kargaşadan da kaynaklanmaktadır.

Yukarıda 10 maddede açıklanan ve gerekli görülecek bazı düzenlemelerin yapılacağı KAYIT DIŞI EKONOMİDEN KURTULUŞUN REÇETESİNİN uygulanması halinde piyasalardaki kargaşanın, haksız rekabetin, dengesizliklerin sona ermesinin dışında, devletin VERGİ ve SSK primi gelirlerinin minimum % 50 artacağını öngörüyorum. Önerilen reçete doğrultusunda yapılacak düzenlemeler için yorumlama ve uygulama problemlerine karşılık gereken desteği gönüllü olarak vereceğimi de beyan ediyorum.

Kadri KANPAK

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..