Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '12

 
Kategori
İnançlar
 

Kaynağı olmayan su "zemzem"

Kaynağı olmayan su "zemzem"
 

Zem Zem


Türkçe: Dur - Dur,

Hemze, Tayyibe, Tahire, Şarabü'l-Ebbar olarak da bilinen, Mekke'de Harem-i Şerif'te bulunan kuyu ve bu kuyunun Müslümanlarcakutsal sayılan suyu.

Yakınlarında hiçbir kuyu yok ve denize de 80 km uzaklıkta. Bu şartlarda suyunu denizden veya başka bir kuyudan alması imkânsız.

Nasıl oluyor da yıllardır suyu bitmiyor, bunu kimse bilmiyor.

Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını,

Susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir. Sadece 1,5 metre derinliğindeki ufacık bir kuyudan çıkan su,

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün raporlarına göre Dünya'daki en içilebilir ve sağlıklı sulardan biri.

Amerika`da yapılan test sonuçlarına göre Dünya`da içinde mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan tek su zemzem suyu.

Ayrıca zemzem hiçbir zaman belden aşağı inmez yani idrar yoluyla atılmaz yani sadece ter ile vücuttan atılır bunların hepsi bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır. "

Zemzem kuyusu, Mescid-i Harâm içinde Kâbenin Hacer-i Esved taşının bulunduğu köşesinden on dört buçuk metre uzakta, yer altında bir odada bulunuyor. Zemzem suyu 3 ayrı kaynaktan beslenmektedir, 3'ü birleşince Zemzem olmaktadır. Sadece 173 cm. derinliğindeki bir kuyuda bulunan Zemzem suyuna dışarıdan herhangi bir kaçak giriş v.s yoktur. Binlerce yıldan beri çöl sıcaklarında kavrulan insanlara su sağlayan bu kuyu hiçbir zaman kurumamıştır.

Genelde kuyu sularında yosun vb. parazitler ortaya çıkar. Bu ise suyun tadının bozulmasına ve kokuşmaya sebep olur. Oysa zemzem suyunda bu tür biyolojik hadiseler yaşanmaz. Dahası, şehirlerin içme suları klorlanır ama zemzem suyu herhangi bir kimyasal işlemden geçirilmez.(alıntı)

Hacca gidenler, veda tavafından ve iki rekât namaz kıldıktan sonra Kâbe’ye bakarak Zemzem suyu içerler ve üstlerine dökerler, bu sünnet…

Gelirken yanlarında getirirler. Bunu içerken kıbleye dönülür, ayakta ve besmeleyle içilir…

Bunu hepimiz biliriz.

Mubarek bir sudur, kutsaldır. Hac’dadır, Hac’dan getirilir…

 

Zem - Zem çtinizmi bilmiyorum ama ben içtim. Tadının nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama bana ferahlık verdiğini biliyorum. Bir hacı yakınımız getirmişti. Zemzem özellikle annemin çok sevdiği hacca gidenlerin gelirken getirmelerini istediği bir kıymetliydi. Sonunda da zaten hasta olduğunda ona hep Zemzem içirmiştik. Allah Rahmet Eylesin güzel annem benim.

 

Zemzem çocukluğumdan itibaren hep bildiğim, aklınmda kalan kıymetli bir sudur.

Zemzem suyu hakkında öğrendiklerim suyun kıymetini bir kat daha artırıyor.

Kutsal bir su Zemzem suyu…

Kutsallığının, şifa veren, tok tutan hallerinin yanında İslam ve Batılı bilim adamlarının da incelemeleri ve sonuçları insanı bir hayli şaşırtıyor.

Zemzem suyunun diğer sulara göre daha az kükürt taşıdığını tesbit etmişler. Tabi bir tek bununla da kalmıyor.

Avrupa lavabatuvarlarında yapılan incelemelerde edinilenlerden biri de diğer sulara göre bir hayli besleyici bir su olduğu, çokça da minareller barındırdığı…


Suyun ayrıca aklımızı zorlayan bir hali daha varki gerçekten akıllara durgunluk!

Kaynağı henüz bulunmamış. Düşünebiliyor musunuz, kaynağı olmayan, asırlardır bitmeyen bir su. Hemde oldukça sıcak bir iklimde bir çölde bir kuyudan çıkan bir su…

Yakınlarında deniz yok, başka kuyular yok… Ne kadar imkânsız imkânlı olmuş.  Üstelik derinliği ise kuyunun 1,5 metre… Hiç azalmayan ve Hac mevsiminde milyonlarca hacının su ihtiyacını karılayan bir su…

 

Muhteşem bir su Zem – Zem suyu…

Dünya Sağlık Örgütü (WHO):

“Dünyada en içilibilir su.” Raporunu vermiş.

 

Düşünebiliyormusunuz? Aynı raporda içinde mikroogranizma ve bakteri en az değil bakın dikkat edin lütfen en az değil bulunmayan tek su. Zemzem mikrobik hastalıklara karşıda etkili bir su… İçinde florürler barındırıyor… Bununla da kalmıyor; kalsiyum ve magnezyumun bir hayli fazla olduğu…

 

Bir Alman kimyacı da Zemzem’i şöyle bir deneme ile farklılığını ispatlamış. Zemzemle normal yusu karıştırdığında zemzem suyu diğer suyuda zemzeme çeviriyormuş. Akıllara durgunluk verecek şeyler bunlar…

Zemzem’in duası da şöyle:

“Allahümme innî eselüke ilmen nâfian ve rızkan vâsian ve şifâen min kulli dâin»
(Allâhım! Senden faydalı ilim, bol rızk ve her türlü dert için şifâ niyaz ediyorum.)

 

Zemzem’in tarihçisi:
Hz. İbrahim (a.s.), Cenab-ı Hakkın emri üzerine hanımı Hacer validemizi ve henüz süt emmekte olan oğlu Hz. İsmaili bugünkü Zemzem kuyusunun bulunduğu yere bıraktı. O tarihte Mekkede hiçbir insan yaşamıyordu. İçecek su da yoktu.

Hz. İbrahim, hanımı ve oğlu için biraz hurma ve bir miktar da su bırakarak oradan ayrıldı. Yiyecek ve içeceğin bulunmadığı bu ıssız yerde kalmak Hz. Hacere çok zor geldi. Ancak, kendilerini oraya bırakmasını Hz. İbrahime Cenab-ı Hak emrettiğine göre düşünmek yersizdi. Çünkü, rızkı veren Allah elbette kendilerinin durumunu da görüyordu.

Bir müddet sonra Hz. İbrahimin bıraktığı su bitti. Hz. İsmail ağlamaya, su istemeye başladı. Annesi ne yapacağını şaşırdı. Süt yok ki emzirsin, su yok ki içirsin. Hz. İsmailin ağlamalarına daha fazla dayanamadı. Safa Tepesine çıktı. Birini görebilmek ümidiyle sağa sola baktı. Kimseyi göremeyince de Safa ile Merve arasında koşmaya başladı. Yedinci defa Merveye çıktığında bir ses işitti.

Zemzem Kuyusunun yanında Hz. Cebraili gördü. Cebrail (a.s.) yeri kazıyordu. Nihayet su göründü. Hz. Hacer buna çok sevindi. Suyun aktığını görünce, “Dur, dur” manasında “Zem zem” dedi ve su akmasın diye önünü kesti, havuz gibi yaptı. Bir taraftan da testisini dolduruyordu.

Suyu aldıkça yerinde kaynıyordu. Testisi dolduktan sonra sudan içti ve Hz. İsmaili emzirmeye başladı. Bu arada Cebrail (a.s.), Hacere hitaben:


“Sakın, Helak oluruz, zarara uğrarız diye korkmayın. İşte şurası Beytullahın (Kâbe’nin) yeridir. O beyti şu çocukla babası yapacaktır. Muhakkak ki, Cenab-ı Hak o işin ehlini zayi etmez” dedi.

İşte, Zemzem Kuyusunun ortaya çıkması bu şekilde oldu. Hz. Hacer suyun önünü kesmeseydi ve onu kendi halinde bıraksaydı, bu su bir ırmak olacaktı. Peygamberimiz (s.a.v) bir hadislerinde bu hakikati şöyle beyan buyurur:
“Allah, İsmailin annesi Hacere rahmet etsin. O, Zemzemi kendi haline bıraksaydı veya avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu.”
Zemzem, çok mübarek ve gıdalı bir sudur. Hz. Hacer ve Hz. İsmail, uzun müddet yemek yemeden bu suyla idare ettiler. Bir hadiste Peygamber Efendimiz Zemzemin bu hususiyetine işaret etmiştir.
Bir diğer hadiste de “Zemzem ne niyetle içilirse ona şifa olacağı” buyurulmuştur.
Ayrıca zemzem hiçbir zaman belden aşağı inmez ve anladığını üzere idrar yoluyla atılmaz yani sadece ter ile vücuttan atılır bunların hepsi bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır.(alıntı)

 

 

Her müslümana Zemzem içmek nasip olsun inşallah…

 

Nazan Şara Şatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....