Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

26 Ekim '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Kayseri ''Kırık ambar''

Kayseri ''Kırık ambar''
 

Yazı: Erciyes'in Tepesinde Kırık Ambar (SR)
Fotoğraf: Ankara'dan Erciyes Abdurrahim Yörük.

Bugün Kayseri Şehrinin Büyüklerinden bir teşekkür yazısı aldım.. Geçmişte yayınlanan bu yazım adına yollanmıştı bu onur bana.. Öyle ki tekrar paylaşmam isteniyordu benden.. Haddini bilmeyen bu ben, bu yazımı yazmama vesile olan, kültür Şehri Kayseri'nin o asil ruhuna teşekkür ederim..
Saygılarımla efendim..

Masal bu ya!

Yorgunluktan uyuya kalmışım..
Aşk'tanem kar'tanem nar'tanem...
Düşler kurup oturtmuşum.
Bir de yanık bir türkü tutturmuşum...

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler.
Annesinin birtanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı ben sılamı özledim..
Hem annemi hem babamı ben yarimi özledim..
Babamın atı olsa binse de gelse
Anamın yelkeni olsa uçsa da gelse.

Anadolunun incisi Ticaretin merkezi Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Kayseri'nin (eski Mazaka, Kaisareia) göbeğini dövüyordu (Kapadokya adı verilen bu bölgede) klasik çağlardan kalmış saatler..
Ding dong ding dong.. Diye..

İçimdeki küçük kız, kendi çocukluğunun içinde ki mahallede Kızılırmağın güneyinde, oyunlar oynuyordu, şarkılar söylüyorlardı arkadaşlarıyla hep bir ağızdan…
Şen şakrak sesleri Tuz gölünden Fırat nehrine kadar yankılanıyordu...

''Kon kon kelebek okanaklar ilkbaharın günü yapraklarrrrrr'' diye, zamanın berisinde ''kon kafe’ de'' buluştu çok uzaklardan gelmiş şiir gibi dostluklar...

Türkü Bu ya!

Öyle yanık yanık yanıyordu ki aşıkların bağı bostanı tutuşmuş yanmış ocağı.. Ocak tüte dursun Erciyes'in tepesinde Beyaz Düşler'im uçuşuyordu.... Her biri, bir melek kanadında uykusuz yatıyordu... O uykusuzluk ki Hasan dağına oduna giden Hasan'ında yarinin de yüreğini sızlatıyordu... Hani dedim ya düşlerin kırık ambarındayım o
Kırık ambar ki...

''Off offf Gesi bağlarını dolanıyorum
Yitirdim yarimi anam aranıyorum''

Feryat figan aşıklar.. Şifasını arayan kara sevdalılar.. Hepsi de yar yar diye, İpek halılarla yol yol olup, geçmişler Gesi bağlarından daha doğrusu kendi bahtlarından.. Her biri bir karanfil, her karanfilde bir kadın tutuşmuş Erciyes'in en tepesinde... Allı morlu karanfiller ama hepsi beyaz giyinmiş, Erciyes` in kızı gelin olmuş san ki gülüşleri buz tutmuş yüreğimin inci mercan zirvesinde... Oysa düşlerim şifa arar Kayseri’ nin göbeğinde. Selçuklu Sultanı Kılıçarslan kızı derler, Gevher Nesibe Sultan haber salmış, vasiyet etmiş Gıyaseddin Keyhusrev'e yapması için bir tıp mektebi gelen giden almış şifayı hikmeti... Kendiside yatıyor şimdi içinde... Masalsı nedenlerim bir yana, çağların, krallıkların ilgisini çekmiş, ünü yayılmış buraların bunun için de adı dünyaya yayılan bebelerin tıngır mıngır beşiği olmuş bu Kayseri... O bebeler ki dedeleri isimler okumuş kulaklarına ezanlarla, soy sop olmuşlar Kayseri’ ye, Dünya`ya nam salsınlar diye... Eşi benzeri olmayan eserlerin baş aşığı Mimar Sinan, Dadaloğlu, Aşık Seyrani, Erkiletli Aşık Hasan. Ya bizim koca hoca Nasrettin’ e ne demeli?

Nasıl dursun yerinde, gitmez mi ters binip eşeğine hemde ''Tuz gölüne'' Sarmısaklı yoğurt mayalamaya..Çünkü, canı mantı çekti yine... :)

Uyanırken düşümden, Seyyid Burhanettin Hüseyni Hz.’ Ni, Mevlana` yı, Battal Gazi’ yi, Yunus Emre’ yi, ZeynelAbidin’ i, İmrül Kays’ ı Eski Tunç, Hitit, Frig devrinin ağaları, beyleri, Helenistik dönemin Helenleri aşkları, Roma Bizans Kralları, Selçuklu beyleri, Osmanlı Padişahları ve Cumhuriyet dönemine birden dönmem mi içimdeki düşümde... Mustafa Kemal'le Silah arkadaşları ve şehitlerimiz ellerindeki umut adını verdikleri karanfilleri saçtılar hep önümüze aslında geri dönüşü olmayan iç alemimize..

Ayrılık iyice tutuştu.. Erciyes kan ağlıyor yüreğimin eteklerinde.. İçime su serper gibi ışık saçıldı göz evimde.. Hocaların hocası Seyyid Burhanettin Hazretlerinin Mevlana`ya öğütlerini okuyordum dualarımla sessizce...

''Akli, nakli, kesbi ve keşfi bütün ilimlerde eşi bulunmaz bir insan oldun. Bu halinle manevi sırları bilmede, hakikat ehlinin siretlerini çözmede, gizli olan sırları keşifte, velilerin parmakla gösterdikleri kişi oldun. Gerçekten şimdiye kadar gelmiş geçmiş bütün şeyhler ve hakikati görenler, senin gibi bir padişahın huzuruna nasıl ulaşmak ve senin vuslata nasıl ulaştığını öğrenmek için hayret ve şaşkınlık içinde gelip geçtiler. Dünya ve ahirette Allah'a hamd olsun ki, zayıf ve arık olan bu kul, bu ebedi saadet ve devlete erişip, senin bu halini görmüştür. Bismillah diyerek yürü! İnsanların ruhunu taze ve hat ve hesapsız bir rahmete boğ. Bu sure aleminin ölülerini kendi mana aşkınla dirilt! Ey ihlas sahibi!''

Benim Erciyes'i yaşadığım Tarih 22 Kasım 2005 Zamanıydı..
''Her şeyden kaçmak kolay da kendi nefsinden kaçmak çok zordur.'' Demiş Seyyid Burhanettin Hüseyni Hz. İşte bu zaman öyle zaman...

''Kayseri`yi bizlere her türlü güzel ahengiyle yaşatan, vesile olan ve emeği geçen yüreğiyle ışık saçan gönül dostlarıma ve dostluğu şiir bilip kendi yaşadıkları şehirlerden edebiyat kardeşliğiyle kucaklaşmayı arzu edip, gelip sunan Hanımefendilere, Beyefendilere teşekkür ederim...

Sevgim saygım hayır dualarımla, tek tek selamlıyorum sizleri efendim...

Melekler yüreğinizden öpsün.

Sabiha Rana

Yedi düvel gönüllere Beyaz Düşler paylaşımıdır.

Fotoğraf: http://www.kayserim.net/forum/forum_posts.asp?TID=67 Ankara'dan Erciyes Abdurrahim Yörük.

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..