Kaza anında, aklınızda bulunsun!

Önceki akşam oran sitesi protokol yolu üzerinde seyir halindeyken birden bir korna sesiyle irkildim ve aynadan baktığımda arkamdan hızla gelen bir araç olduğunu fark ederek gaz pedalına yüklendim.
Amacım arayı açarak en az hasarla kurtulmaktı.
Ancak çok başarılı olamadım ve aldığım darbe ile bayağı bir sürüklendim.
Bana çarpan araçtan inen sürücünün kucağında iki yaşlarında bir kız çocuğu olduğunu gördüğümde ise kahroldum.
Seyir halindeyken onunla ilgilenmesi gerekmişti muhtemelen ve önünü fark edemeyerek bana çarpmıştı.
Onun arkasındaki araç da ona.
Panik içindeydi adam, cep telefonu ile acilen eşini çağırmaktaydı.
Çocuğunu kreşten almış eve dönüyorken lada marka bir araç onu sıkıştırmış oda bana çarpmak zorunda kalmış güya.
Acı fren yapması sonrasında, arada sıkışan aracının görüntüsü korkunçtu.

Daha önce o güzergahta radara yakalanarak yüklü bir para cezası ödemiştim.

O ceza'nın korkusuyla hız kurallarını aşmadan ilerlemek, bu defa bana daha da pahalıya malolmuştu.

Az sonra kazayı yapan sürücünün eşi bir taksiyle gelip çocuğu alarak olay yerinden uzaklaştı.

Çocuğa bir şey olmadığını sadece korktuğunu söylüyor, suçlarını artıracağı endişesiyle arabada çocuk bulunduğunu ifade etmekten kaçınıyorlardı.

Yolculuk esnasında yanımda olan eşim, bu olay karşısında çok rahatsızlandı ve bir taksiye eve götürmek zorunda kaldım.

Olay yerine geri döndüğümde en arkadaki araç kaçmaya çalışıyordu.

Bana çarpan kişi kendisine çarpıp kaçan aracın plakasını aldığını ve gerçek suçlunun o olduğunu belirtiyordu bu defa!

O bana çarptı bende size çarpmak zorunda kaldım diyordu.

Böylesi bir kazaya trafik polisi ekipleri karışmıyormuş, saatlerce bekledikten sonra karakolluk olduk! .

O sırada karakolun önünü fuhuş halinde yakalananlar, evinden kaçanlar, kavga edenler ve hırsızlıktan yakalananlar işgal etmişti.

Vereceğimiz basit bir ifade ister istemez iki buçuk saatlik zamanımı aldı.

Ama daha bitmediiii.

Alkol muayenesi varmış daha sırada, Adli tıp kurumuna gidecekmişiz.

Ankaranın bir ucundan taaa diğer ucuna taksiyle gitmek zorunda kaldık hemde gece tarifesiyle.

Çankayadan keçiören ilçesine yani, oradaki görüntüler de karakoldan çok farklı değildi.

Kavgalarını yarım bırakanlar işin cabasıydı, bir buçuk saatlik bekleme süresince kavgalarının devamını izledik.

Cızırtılı bir hoparlörden gelen bir ses bizi çağırdığında ise sevindik ağlanacak halimize.

Yeniden karakola döndüğümüzde kalabalık azalmıştı nihayet.

Polis memurunun yazdığı ifademi (kendi ifadesini) imzalayarak eve döndüğümde vakit sabaha yaklaşıyordu ve çok bitkindim.

Ertesi gün aracımı yaptırmak üzere yetkili servise gittiğimde suçlu tarafın sigorta poliçesi fotokopisini neden almadığımı söylediler.

Yine Ankaranın bir ucundan diğer ucuna gidecektim!

Karakoldakiler gerek yok dediler, sigortacılar plaka numarasından bulurmuş güya!

Vermeniz gerekiyormuş dedim, almadan gitmeeeeem!

Servise tekrar döndüğümde bu defa, sigorta experinin imzaladığım ifadeyi beğenmediğini söylediler.

Ben kazada en arkadaki kaçan aracı suçlamışım güya, o ona çarpmış mış ta, oda bana çarpmış, mış!

Bana ne dedim ben bana çarpanı muhatap alırım.

Bu ifadeyle olmaz dediler, değiştirmeniz gerek.

Karakola tekrar gittiğimde ifadeyi alan ve imzası olan kişi yokmuş, nöbetçi olacağı gün gelmemi söylediler.

İki gün sonra nihayet telefonun diğer ucundaydı ama olmaz diyordu, ifade değiştirilemez.

Yahu benim muhatabım en arkadaki değil bana çarpandır, bu durumda sigortası ödeme yapmıyooor.

Raporda hem mağdur olduğumu belirtiyor, hemde yazdığınız ifadeyle çelişkiye düşüyorsunuz düzeltin lütfen.

-O halde mahkemeye veriniz efendim, evrakınız Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilecek.

-Savcı isterse sizi çağırıp ifadenizi yeniden alacak.

-Kazadaki kusur ve zarar oranını mahkeme belirleyecek ve bu iş için bilirkişi tutulacak..

-Ölümsüz, yaralamasız, alkolsüz bir kaza, ama arabanızı yaptırırken parayı cepten vereceksiniz ve sonuç mahkeme tarafından belirlenmeden, sigortadan para alamayacaksınız!

Hemen oraya geliyorum dedim, siz beni mahvettiniz yahu!

Hakkımı aramaktan asla vazgeçmeyeceğimi anladıklarında olay çözülmüştü.

Olay yerini terk eden kişi o anda alkollü ise bile cezadan kurtuldu dedim, ama bizim gibi dürüst vatandaşların çektiklerimize bir bakın..

Hem o şahsın alacağı toplam ceza "olay yeri terk" ten ibaret olacak. (cezası daha üç beş yıl önce 13 00 ytl idi)

Böylesi bir enteresan durumun sizlerin başına gelmediğini umuyorum, İnşallah ta hiç gelmez.

En küçük bir kazada bu bürokrasi yaşanacak, eminim ki hemen hiç kimse bu gerçekleri bilmiyor, ama harfiyyen böyle.

Amman çok dikkat edin dostlarım, gözünüz sürekli aynalarda olsun, ben bakmamış olsaydım daha vahim sonuçlar doğabilirdi.

Çelişkilerle dolu bu bürokrasiyi hazırlayanlar için de bol bol hayır duası etmeyi unutmayın!

blognot: İlgili kategoriye alacağım bu konu hakkında önce siz dostlarımı bilgilendirmek istedim. Saygılarımla..