Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '15

 
Kategori
Futbol
 

Kazakistan, EURO 2016 'bilet'i için Milli Takım'a ‘sponsor’ oldu!.

Kazakistan, EURO 2016 'bilet'i için Milli Takım'a ‘sponsor’ oldu!.
 

EURO 2016’ya gitme yolunda, son maç öncesi, karşımızda üç olasılık vardı:

En İyisi: Finallere doğrudan katılmak
(Bizim İzlanda’yı yenmemiz, Kazakistan'ın Letonya’yı yenmesi)

İyisi: Play-off turuna kalmak
(Bizim İzlanda’ya yenilmememiz)

Korkutanı: Elveda demek
(Bizim yenilmemiz, Hollanda’nın Çek Cumhuriyeti’ni yenmesi)

Dün gece, olasılıklardan “en iyisi”, aynı zamanda “en zoru” gerçekleşti. Kazakistan’ın desteği, "sponsor" olmasıyla EURO 2016’ya doğrudan katılıyoruz.

*****

EURO 2016’ya doğrudan katılma olasılığı pazartesi gecesi doğmuştu.

İspanya’nın, Ukrayna’yı yenmesiyle Ukrayna, 3. sırada kaldı. 19 puanı olan Ukrayna, ”en iyi 3. sıralaması”nda 13 puanla yer alacaktı.

Birinci aşama tamamdı; "zor" ve "çok uzak" olan, ikinci aşamaydı.

Bizden Selçuk İnan’ın 89., Kazakistan’dan Islambek Kuat’ın 65. dakikada attığı gollerle, ikinci aşama da bizi sevindirdi; yolumuzu açtı.

Aslında bu, bir mucizeydi!.

(Play-off hesapları yaparken, karşımıza hangi ülke takımının çıkacağını düşünürken, kendimizi birden, doğrudan EURO 2016’da bulduk. Bu kez, grubumuzda hangi ülke takımlarının olacağını düşüneceğiz.)

*****

Maç nasıldı?

Bu aşamada, böyle bir soru sormak anlamsız. Bu bakımdan, maçın “nasıl” olduğu üzerinde durmaya hiç gerek yok. Çünkü önemli olan, oyunun şöyle ya da böyle olması değil, sonuç... Çok iyi oynayıp da yenilene, “teselli” niyetine  “puan” verilmediği göre, sonuç ötesi söylenecekler, havada kalır!.

Olasılıklardan “en zoru”, “olmaz” denecek olanı oldu ya, bu, yeter!.

Gerisi “laf-ı güzaf”...

Maçta üzerinde durulması gereken, ikinci yarıda oyuna girdikten sonra, doğrudan kırmızı kart gören Gökhan Töre’nin sorumsuzluğudur. Ona, İzlandalı futbolcuların adlarının sonuna öykünerek, Salaksson demekte bir sakınma olmasa gerek.

*****

Bu başarı kimin?

“Kumandan”, “asker”lerden önce gelir, ama alkışlar, övgüler, ilkin futbolculara.

"Futbolun Cumhurbaşkanı" dediğimiz Fatih Terim'in yeri ayrı...

Fatih Terim, doğrudan EURO 2016 yolunun tutulmasıyla, yerini iyice  sağlama almıştır. Artık, eleştiriler, Fatih Terim’e vız gelir!. Fatih Terim, bir süre konuşmasa da olur. Nasıl olsa, futbolcular sahada konuştu, “mucize” gerçek oldu, amaca ulaşıldı.

Fatih Terim, maç sonrası konuştu yine de. Başarı üzerine konuşmanın kolay olduğunu, ama konuşmayacağını, kendisinin ve ekibinin “mütevazi” olacağını söylemekle doğru bir yol izlediğini gösterdi.

(“Bu ülkenin iki saat de olsa sevinmeye ihtiyacı vardı. Hepsinin alınlarından öpüyorum. Bu ülke de benim oyuncularım da çok güzel şeylere layık. Tüm ülkeye, herkese teşekkür ediyorum. Şimdi konuşmam çok kolay. Ama benim dediğim tarih Letonya'dan 1 puanda döndüğümüz tarih. Şimdi konuşmak çok kolay. Onun için ben ve ekibim mütevazi olacağız."

*****

Maçın “analiz”ini yaparak, olumsuz eleştiri yapmanın zamanı değil.

Bu başarıya odaklanırken bir "olumsuzluk"u gözden kaçırmamak gerekiyor:

Milli maçlar, İstanbul dışına niye alındı?

Bu soruya, yanıt olarak, futbolculara “kötü tezahürat” yapılması ve “takım sevgisi”nin öne çıkartılması, “milli ruh”un aşınması... gibi nedenler bulundu. Böylece maçlar, Anadolu’ya alınacak, dendi, Konya’dan başlandı, Konya’da  karar kılındı.

Futbolcuların, Konya’da rahat olduğu dile getirildi, bu bakımdan Konya seyircisi öve öve bitirilemedi.. Oysa dün gördük ki, Konya’da, azımsanmayacak sayıda seyircide  “insanlık ruhu”, “ölüye saygı” diye bir şey yokmuş.

(“Türkiye'nin Konya'da İzlanda'yı ağırladığı Euro 2016 Eleme maçı öncesi Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden 97 yurttaş için yapılan saygı duruşu sırasında bir grup seyirci tekbir getirirken, bazılarından ıslık sesi yükseldi. Bazı seyircilerin de katliamda hayatını kaybedenleri yuhaladığı görüldü.”)

Saygıdan yoksun, saygı duruşunun ne olduğunu bilmeyen bir toplum olduk çıktık.

Ne acı?

Son söz:

Ey milli futbolcular, futbolseverleri futboldan soğutanların inadına, gücünüzü gösterdiniz;  yolunuz açık olsun.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..