Kazaların sırrı düşüncelerde mi gizli?

23.12.09 tarihli bir haber

Tekirdağ'da üniversiteli Selvi Namlı'nın kullandığı otomobil kontrolden çıkarak karşı şeride geçti ve okul servisiyle kafa kafaya çarpıştı. Olayda Namlı'nın annesi ölürken 16' sı öğretmen 2' si öğrenci 20 kişi yaralandı.Selvi Namlı'nın durumu da ağır. Belgin Namlı'nın eşinin de aynı yerde 10 yıl önce geçirdiği kazada öldüğü öğrenildi.

******

16.07.2009 tarihli başka bir haber

Filmlere taş çıkartan acı tesadüf... Anne- oğulun kötü kaderi aynı kavşakta 13 yıl sonra kesişti...
54 yaşındaki Nevin Keklik, 13 yıl önce oğlunun trafik kazasında hayatını kaybettiği kavşakta bir motosikletin çarpması sonucu yaşamını yitirdi.

*******

Her iki olayda da ortak nokta en yakınlarını kaybeden kişilerin aynı yerde hayatlarını kaybetmeleri.

Peki bu olaylar bir tesadüf mü?

Eğer kazalarla ilgili olarak başımdan, ölümcül olmasa da buna benzer olaylar geçmeseydi bu olanlara tesadüf der geçerdim.

İstanbul'da Anadolu yakasına otomobille pek sık geçmem. Çünkü yoğun trafikte bir yakadan öbür yakaya geçmek, İstanbul'dan Ankara'ya arabayla gitmekle aynı zamanı alır. Ama bir iş için bir tarihte arabayla karşıya geçmiş, D100 karayolundan Erenköy semti arasındaki trafik ışıklarına yaklaşmıştım. Bir çok sürücü de olduğu gibi bende de sarı ışığı yeşil ışık gibi algılama hatası vardır. Önümdeki aracın da sarı ışıktan geçeceğini tahmin ederken, araç ani bir fren yapınca, kendimi geçişe şartlandırdığımdan önümdeki arabaya çarptım. Şehiriçinde fazla süratli olmadığımdan önümdeki arabada küçük bir maddi hasar oldu.

Şimdi tam olarak hatırlamıyorum 8-10 ay sonra yine bir iş için aynı trafik ışıklarına yaklaşıyordum. O ışıklara yaklaşırken aklımda daha evvel orada yaptığım kaza vardı. Işıklara yaklaşırken önce sarı ışığı, hemen arkasından kırmızı ışığın yandığını görünce normal bir şekilde durdum. O anda küt diye bir ses duydum. Bu defa arkadan biri benim arabama çarpmıştı. Hasar ilk kazada olduğu gibi büyük değildi. İşin ilginç yanı ise 8-10 ay arayla aynı yerde benzer iki kazaya karışmış olmamdı.

Şimdi tekrar baştaki haberlerde sözünü ettiğim kazalara dönelim. Tekirdağ istikametine gitmekte olan sürücü bayan büyük bir ihtimalle babasının kazada öldüğü yere yaklaştığında aklına babasının ölüm şekli gelmiştir. O anda düşünceleri onu olaya odaklandırdığından dikkati dağılmış ve karşıdan gelen minibüse kafadan çarpmıştır. Bu kazada ise ne yazık ki annesini kaybetmiş, kendisi de yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermektedir.

Diğer kazada ise 13 yıl evvel oğlunu kaybeden anne olay yerine geldiğinde anlık zamandan kopmuş ve dağılan dikkati onu ölüme götürmüştür. Belki de o anda keşke oğlum öleceğine ben burada ölseydim diye düşünmüştür talihsiz kadın.

Düşünce öyle bir olgudur ki aklımızdan geçen şeyler ergeç ortaya çıkar."Kendimizi neyle ve nasıl tanımlarsak öyle olmaya meylederiz." diyor Ernes Holmes. "Düşündüğümüz şey yavaş yavaş bilinçaltında kalıplaşır ve gerçek bir deneyimle kendini gösterir."

Emirleri bizim verdiğimiz ortada, ancak sonuçları ortaya çıkınca, düşüncelerimiz gerçekleşince, sonuç her zaman bizi hoşnut etmiyor. Ekilen her zihinsel tohumun bir gün meyve vermesi, hayatın yasalarından biridir oysa. Meyveyi sevmezsek, hatayı, ektiğimiz tohumda aramamız gerekir. Bu herkesi kapsayan bir yasadır ve bizleri arzuladığımız şeylere ulaştırmayı sürdürecektir.

Bilinçli olarak düşünülen her düşünce bilinçaltını etkiler ve bu etki düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme dönüşür.

Bunun için bilinçaltını zaman zaman temizlemek gerekir. Bunun için uzmanlar şu tavsiyelerde bulunuyorlar.

- Bu hayatımın dönüm noktası.

- Geçmişi siliyorum. Gelecek ise seçimimi yapmamı bekliyor.

- İşte bu anda yarınlarıma yön veriyorum.

- Geçmişte yaptığım tüm hatalar için kendimi bağışlıyorum.

- Geçmişi unutarak yeni bir hayata başlıyorum.

- Kendim için yalnızca deneyimlemek istediğim şeyleri seçiyorum.

- Seçtiklerim: (Kendiniz seçin: Sağlık, zenginlik, bolluk, mutluluk, arkadaşlık, başarı-bilinçaltı istediğiniz şeyi size sunmak için gerekeni yapacaktır.)