Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kazan kazan kazık kazan

Dış işlerinde , uluslararası ilişkilerde duygusallık ve inanca yer yoktur. Tamamen milli menfaatler ön plandadır. AKP iktidarının uygulamış olduğu dış politika, son zamanlardaki atraksiyonları tamamen kayıplarla dolu bir süreci de beraberinde getirecektir diye düşünüyorum.

Yapılan yanlışlardan bir tanesi İsrail'in tatbikatlara kabul edilmemesi ve buna mazeret olarak da milletin istememesinden dolayı, kabul edilmeyişinin beyan edilmesidir. Ben herhangi bir anket falan yapıldığını hatırlamıyorum, efendim biz tatbikat yapıcağız İsrail'i de oyuna alalım mı diye? Davos'tan bu yana ipler gerildikçe geriliyor. Evet Netenyahu hükümeti ululslararası toplumda da tepki görüyor ama hiç bir ülke bizim kadar ilişkilerini germiyor. Madem Gazzede yapılanlardan dolayı İsrail kınanıyor ki, bu gayet normaldir, tepki göstermek gerekir, kınamak gerekir ama öte yandan bari Birleşmiş Milletlerin savaş suçlusu olarak takibe aldığı 250.000 kişininin hayatını kaybettiği Darfur - Sudan katlimanın sorumlusunun yoluna neden kırmızı halılar serildi, ülkede bayramlarla karşılandı? Afganistan ile tarihi bağlarımız var, orada ilk hastaneyi yapan bizleriz, orada da insanlar ölüyor, neden orayada tepki gösterilmedi. Irakta o kadar insan öldü, ABD ye neden İsrail kadar tepki gösterilmedi. Bunlar tartışmalı konular... Suudi Arabistan'da çıt yok, Kuveyt'te çıt yok, Mısır'da çıt yok ama bizimkiler hodri meydan, peki, ne olacak bizim milli menfaatlerimiz? Yanlış anlaşılmasın bizde çıtımızı çıkarmayalım demiyorum ama, çıtımızı çıkardığımızda da birşeyler vermeyelim.

Gelelim Ermenistan kazan kazanına , hemde ne kazan , fokur fokur. Yapılan protokolde hala soykırım iddiasından vazgeçtiğine dair bir emare yok. protokol gereği kurulacak bilim araştırma kurulu , soykırım konusunda son sözü söyleyemez.yine siyasetçiler söyleyecekler yani. Diaspora tam gaz devam ediyor.ABD Başkanı gelip mecliste konuşma yaptı , Ermenistan ile ilgili olarak düşüncelerim değişmedi dedi ki , anma gününde ermenice soykırım kelimesinin daha ağır manalısını kullanımıştı , bizimkiler de onu TBMM 'de ayakta alkışladı. Zürih'te bizim dış işleri ve Ermenistan dış işlerinin arkasında ABD , Rusya ve Fransız dış işleri bakanları ve Avrupa Birliği dış ilişkiler temsilcisi vardı. Hani Türkiye bölgeye hakim güç idi?

Milleti, ancak bir şey bilmeyenleri kandırırsınız, yok kazan kazan politikası metoduymuş bu. O kadar komşumuz içinde bir tek sırtmızı dönebilecek Azerbaycan vardı onu da kaybettik, Ermenistan'dan da istediğimiz gibi birşey kazanamadık. Kazansak bari hadi diyeceğim. Yine sözde soykırım kapı gibi duruyor karşımızda. Yine toprak isteği ve hak talebi var, merak edenler Ermenistan meclisinin açılışında aldığı kararlara bir baksın, ne var ne yok. Bence bu kazan kazan değil, ver kurtul metodudur, ya da işini bilmeyen çavuşlar iş başında demektir.

Sanki bana Türkiye hariçten gazel okuyor gibi iç politikaya malzeme yapıyor inancı baş gösterdi. Büyük toplantılar Mısır'da yapılıyor ve akşam yemeğine bizim yetkililerimiz çağrılmıyor bile. Kıbrısta başa getirilen iktidar da, konuda bizim sorumluluğumuz da var diyor.Bu meseleyi çözmek zorundayız diyor.Bunu dedin mi o zaman karşı tarafta, tamam o zaman tarih ver, toprak ver der ve diyorlar da nitekim.

Bence bu ikitidar kendini Osmanlı hayaline kaptırmış, yeniden ortadoğunun ağbisi olmak istiyor. Çok fena bozum olacak ama bedeli bu millet ödeyecek işte ona yanıyorum.

 
Toplam blog
: 116
: 735
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1994 Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede Genel İktisat Polit..