Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '08

 
Kategori
Haber
 

Kazanan ülkemiz ve demokrasimiz

Kazanan ülkemiz ve demokrasimiz
 

AK Partinin kapatılmaması, Demokrasi yolunda atılmış çok önemli, tarihi adımlardan birisidir. Ülkemiz gerçekten rahatlamıştır. Eğer kapatılma kararı çıkmış olsaydı hepimiz “Şimdi ne olacak?” diyerek tartışıp duracak ve ülkemizin, 22 Temmuzdan bu yana olduğu gibi, boşuna zaman kaybetmesinin devamına yol açacaktık.

Anayasa Mahkemesi üyelerini bu kararından dolayı kutluyorum. Gerçekten büyük bir sorumluluk içerisinde hareket ettiler. Ve ülkemizin önünü açtılar.

Anayasa Mahkemesi’nin, AK Partiye ihtar vermesi de bu partiye sağlam bir uyarı niteliğindeydi. Umarım AK Parti, gerekli önlemleri alır. Türban tuzaklarına düşmeden, cemaatleşmeden ve kadrolaşmadan uzak durarak, demokrasi ilkeli yönetimde ağırlığını "Dünyalaşma" dan yana koyarak daha fazla hissettirir.

Asıl dikkat çekmek istediğim nokta ise; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamasında (özet olarak) belirttiği gibi, "Parti kapatmaların çağdaş ülkeler düzeyindeki kriterlere göre yapılması gerektiği" isteğiydi. "Aksi halde elimizdeki demokratik olmayan yasalarla karar vermek zorunda kalabiliriz" uyarısıydı. Müthiş bir uyarıydı.

Bu uyarıyı esas alarak, bütün partiler ve ülkemizin bütün dinamikleri uzlaşarak, ülkemizi bir an önce “12 Eylül Anayasa”sından kurtarmalıdırlar.

Diğer taraftan ülkemizi yönetenler, toplum mühendislerinin zaman zaman sarf ettiği sözler akıllardan hiçbir zaman çıkmaz. Aynı Sayın Paksüt'ün dediği gibi;

“Gördüğünüz gibi Sayın Paksüt; Kıyamet falan kopmadı.”

Koparılan küçük kıyamet ise (Güngören) etnik bir çatışmaya dönüşmedi. Kaos da yaratmadı. Tam aksine birlik beraberlik doğurdu.

Güngören’de (Sayın Cumhurbaşkanımız) alkışlananlar, birlik ve beraberliğin en önemli ölçüsü oldu.

Ülkemizde karışıklık yaratarak meydana gelebilecek iç ve dış menfaatlenmelerin sonu da gelmiş oldu.

Ülkemizde Kürt-Türk, Alevi-Sunni, Laik, Şeriatçı vs. gibi ayrılıkçı söylemlerle karışıklık çıkartmak isyteyenler herhalde pes etmişlerdir. Halkımızı birbirine düşürmeye kimsenin gücü ve aklı yetmeyecektir. Zira "bu halk " Çoban, Bidon Kafalı, oyunu aldığı yardım karşılığı satan ve Göbeğini kaşıyan adam değildir.

Ergenekon’un avukatlığına soyunanların dramını ise hep birlikte göreceğiz. Sayın Baykal’ın MİT raporundaki Ergenekon terör örgütü şemasında ismi geçtiği için, kendisine bir kapatma davası açılıp açılmayacağını merak bile etmiyorum. Söylediği sözler ve davranışlar o kadar belli ediyorduki içinde bulunduğu Ergenekon çıkmazını… "Vicdanlama vitrininin" tozlu raflarında bile kendine yol bulamayacaktır.

Kısaca Demokrasi kazandı. Ülkemiz kazandı. Halkımız kazandı

İlk kez; "Cumhuriyet tarihinde ilk kez Demokrasimizin” bu kadar önemli bir yol aldığını görüyorum.

22 Temmuz seçimlerinden sonrasında kalmıştık. Kaldığımız yerden devam edelim.

Yeni bir “Anayasa” yapalım. Çağdaş Demokrasi ilkeli olsun. Hesap soran bir Demokrasi.

Kuvvetler ayrılığının perçinlendiği bir Demokrasi...

Kimsenin “Darbe” düşünmediği ve bunun için ortam hazırlamadığı bir Demokrasi...

İnsanların giyimine, düşüncesine karışılmadığı bir Demokrasi...

Ülkemizde yaşayan herkesi birinci sınıf vatandaş olarak kabul eden bir Demokrasi...

Medya patronlarının başka iş yapamayacağı bir Demokrasi...

Köşe yazarlarının halkı yanıltmadığı bir Demokrasi...

Sivil Toplum Örgütlerinin gerçekten sivil olduğu bir demokrasi...

Milli gelirin adaletlice paylaşıldığı bir Demokrasi…

Artık hiç de zor değil…

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..