Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kazancli cikmak istiyorsan olumlu bak

Kazancli cikmak istiyorsan olumlu bak
 

Fransızca optimizm (optimisme) sözü dilimizde bir felsefe terimi olarak “her şeyi en iyi yanından gören, her durumda iyi çıkış yolu uman dünya görüşü” anlamına gelir. Bu söze karşılık olarak, Türkçemiz de önerilmiş olan olumlu düşünce kelimesidir.

Yapılan araştırmalara göre insan zihninden günde yaklaşık 60 bin düşünce geçtiği tahmin ediliyor. Ve işin garip tarafı ise şu, bu düşüncelerin yaklaşık dörtte üçünü olumsuz düşünce ve kaygılardan ibarettir. Bu gerçek, olumlu düşünceyi aktif hale getirmek için çok daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Zihnimizden akan düşünceleri gökyüzünde akan bulutlara benzettiğimizde, siyah bulutlara değil de beyaz bulutlara tutunmamız gerektiğini söyleyebiliriz. Düşünceler sürekli zihnimizden akar giderler. Bizim buna engel olmamız mümkün olmaz ancak akan bu düşüncelerin içerisinden tutup pozitif olanlarla ilgilenmemiz mümkündür.

“Öğrenilmiş karamsarlıklar” da bizim pozitif düşünmemizin önünde birer engel olabilir. Toplumun bize öğrettiği bu karamsarlıkları kendi tecrübelerimizle boşa çıkarmalıyız. “Başkaların da kötü sonuç vermiş olan davranışlar bizde de aynı sonucu verir.” mantığı bizi doğru bir sonuca götürmez. Bu öğrenilmiş mutluluk için de aynı şeydir. Biz her zaman kendimiz için olanını bulmak ve mutluluğu yakalamak durumundayız. İnsanlar da en çok senin negatifliklerinle uğraşacaklardır. Yapılan bir araştırmada kötü intibaların % 24 iyilerin ise sadece %8 oranında yayıldığı tespit edilmiştir.

Pozitif düşünceyi galip getirmek için 2–3 kat daha fazla enerjiye veya motivasyona ihtiyacımız olacaktır. Pozitif düşüncenin biyolojik rahatsızlıkların iyileşmesinde dahi etkili olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla tespit edilmiştir. Zihnin, bedeni nasıl etkilediği üzerine yapılan en son araştırmalar ilginç sonuçlar veriyor. Mesela “Hastalıkları ilaç yerine zihinle tedavi edebilir miyiz? Düşüncelerimiz hayatımızı tam olarak nasıl biçimlendiriyor?” gibi sorulara verilen cevaplar bize insan zihninin gücü ile ilgili önemli sırları açıyor.

Yapılan çalışmalar bize bu gücü ispatlar nitelikte.

‘Hayal et, söğüt ağacı yaprağına alerjin var. Dokunduğun anda cildin kabarıyor, kızarıyor, deli gibi kaşınmaya başlıyor. Doktor sana bir alerji testi yapıyor. Önce gözlerini sıkıca bağlıyor. Ardından sağ koluna söğüt yaprağı, sol kuluna ise dut yaprağı süreceğini söylüyor. Ve testi uyguluyor. Tabii sağ kolun hemen kaşınıp yanmaya başlıyor. Sol kolunda ise her şey normal. Ama gözlerini açtığında doktor sürprizi açıklıyor:’ “Aslında kaşınan koluna dut yaprağı sürmüştük, alerjik olduğun söğüt yapraklarını ise sol koluna sürdük!”

İşte bir başka örnek: Bir Parkinson hastası ayaklarını sürüyerek zorla yürüyebiliyor ve elleri yazı yazamayacak kadar çok titriyor. Cerrahi müdahale yapılmasını kabul ediyor. Geçirdiği beyin ameliyatı sonrası hastanın elleri ve ayakları düzeliyor; normal hareket etmeye başlıyor. Ancak doktorlar gerçeği sonradan açıklıyorlar: “Yapılan beyin ameliyatı tamamen sahte, kafatasına küçük bir delik açıp, hiçbir şeye müdahale etmeden geri kapattık.” diyorlar. İki deney de düşünceler ve duyguların insanın fiziksel sağlığı üzerindeki etkilerini araştıran bilim adamları tarafından ilginç tespitler ortaya koyuyor.

“Zihin bedeni doğrudan etkiliyor!” İşte sen de kendi zihinsel gücünün farkında olarak düşüncelerini pozitif yapabilirsin. Ama istersen!!!

 
Toplam blog
: 30
: 692
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

1974 yılında Bayburt'ta doğdum, sosyolog-yazar olarak çeşitli çalışmalar yapmaktayım...