Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '12

 
Kategori
Deneme
 

Kazazedelerimiz

Kazazedelerimiz
 

Kazalar sadece trafikte olmuyor ya da yolda yürürken aniden bir aracın size çarpması ile de karşınıza çıkmıyor. Her türlü kaza çeşidi varken kaza ile ya da “Yanlışlıkla seni sevdim, aslında sevmemem gerekirdi” diyenler de oluyor. Kaza eseri ya da şans eseri çıkılıyor bir yola, ya da başka bir açıdan severken, yüreğini en hasarlı şekilde bırakıp “Aslında benim sevdigim var” diye gidenlerin ardından bakakalıyor öylece kazazedeler. Bakarken neyin onları götürüp aldığının farkında olmuyorlar. Bakarken hangi kazanın enkazından çıkmış, gereksiz kişi olduğunu görünce anlıyor.

Kazazedelerimiz diyoruz ya şu hayatta, gönül acısından darbe almış olanlar en büyük kaza yapmışlardır halbuki. O kazada güvenlerini, umutlarını, sevgilerini, muhtaç oldukları bir küçük tebessümü kaybetmişlerdir. En derin kazadan zamanla iyileşecek bir yara almışlardır. Ama zaman içinde kaybolurken doğruyu bulmaya çalışmışlardır. Zaman içinde kendi yağında kavrulacaklardır, zaman içinde o yağda pişmeyi de bileceklerdir. Yürekler kaza yaparken paramparça olan umutlara uzaktan bakanlar da vardır, seyr-i alem içinde uzaktan seyreden o boş yürekler de. Boş yürekler, evet, uzaktan bakan uzaktan boş bakan o yürekler, sevgi aranmaz, aransa da çıkmayan yüreklerdir.

Kazazedelerin yaraları iyileşebilir. Yüreklerini bir pamuk yumuşaklığı sarabilir. Bir kazada yitirilen güven, sevgi, umut başka bir umut yolculuğunda yerine gelebilir. En azından hiçbir şey için geç değildir.

Sonuçta hayat güzeldir.

 
Toplam blog
: 195
: 932
Kayıt tarihi
: 09.01.12
 
 

Ben kimim ne yaparım? Aklıma düşeni yazar, gördüğüm kareyi ölümsüzleştirmek isterim. Kulağıma tak..