KCK'nın mahkeme dili

Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık, cumartesi günü “Dil” başlıklı yazısında benim de aklımdan geçen bir konuyu dile getirmiş...

Televizyonda izlerken “İşte bunu yazmalıyım” demiştim.

Konuyu Melih Aşık'ın kaleminden okuyalım.

“PKK’nın şehir örgütlenmesi KCK’nin Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’i yargılayıp kınama cezasına çarptırdığı ses kayıtlarıyla ortaya çıktı. Ses kayıtlarının en ilginç yanı mı? Hem yargılayan hem yargılananların Türkçe konuşması... Oysa bu insanların en başta gelen taleplerinden biri ana dilde eğitim. Yani Türkçenin yanında Kürtçenin de eğitim dili olması, değil mi? O zaman? Neden Kürtçe bildikleri halde yargıda bile Türkçe kullanıyorlar...”

Sahiden, neden Türkçe konuşuyorlardı? İnsanın aklına gelmiyor değil... Sırf bu nedenle, ses kaydı ilk çıktığında kaydın sahte olabileceğini düşünmüştüm. “Benim değil” yalanlaması gelmeyince anladım ki bu ses kaydı Baydemir'in...

Bir hafta kadar önce yazdığım “Barış Güvercini ve Özledikleri” başıklı yazımda, Ahmet Kaya'nın “Apo'yu özledik” şarkısını yazmıştım.

O da Türkçeydi...

“Kürdüz ölene kadar, vallahi Apo'yu özledik” çağrısını da Türkçe yapıyordu. Hatta şarkısını söyledikten sonra yaptığı konuşmasını da Türkçe yapıyordu.

Orada bulunan kalabalık ya da Ahmet Kaya Kürtçe bilmiyor muydu?

Şivan Perver, konserine Kürtçe başlar, lehçesini kalabalığın yarısı anlayıp yarısı anlayamayınca Türkçe bitirmek zorunda kalır...

İnternette ufak bir arama yaparsanız, Abdullah Öcalan'ın örgütünün üyelerine yaptığı konuşmaları ya da Nevruz iletilerini de bulabilirsiniz.

Dinleyin, onlar da Türkçe!

Bu adamların en büyük sevdası “Kürtçe özgürlüğü” değil miydi?

Kendilerinin dahi konuşmadığı, konuşsa da kalabalığın yarısının anlayamadığı dillerini, acaba kendileri de öğrenebilmek için mi “açılım” sevdasına düşüyorlar?

Kim bilir...