Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '14

 
Kategori
Mizah
 

Kedi milleti, şifreyle konuşur. Sizinkini çözebildiniz mi?

Kedi milleti, şifreyle konuşur. Sizinkini çözebildiniz mi?
 

Kedi milletinin şifresi vardır.


Şu  teknoloji bir alem ki bir alem. Tombul memeli inekler, kol kola girip de,  yeşil çimenlerde koca memelerini hoplata hoplata nasıl da halay çekiyorlar değil mi?

La Fontain ve Walt Disney de, onları içimize çizgi halinde devşirerek soktu, hayvanları sevdirdi bizlere.Bazı hayvanlar ibretlik. Ders de veriyorlar bizlere. Tabi bu husus, ders çıkarmasını bilenlere.
Bir film seyrettim. Bir hayvanat bahçesinde anne kaplan üçüz doğurmuş. Küçük oldukları için de ölmüşler. Anne, fiziksel olarak kötüleşmeğe başlamış. Anne kaplan, “yavrularımı isterim” diye tepinmemiş amma, depresyon için çare de bulunmuş. N’apmışlar dersiniz?

 

          Yetim domuzların her birine kaplan derisi giydirmişler ve anne kaplanın yanına koymuşlar. Hoş, domuzların kaplan sesi çıkaracak halleri de yok. Kaplan memnun ve mesut olmuş bundan dolayı da. Bağrına basmış. Evlat edinmiş anlayacağınız. İstedikleri müddetçe de sütünden de emzirmiş.
Yine bir filmde gördüm. Koskoca panda, ıkına sıkına, bağıra çağıra doğum yaptı. Çıka çıka baş parmaktan biraz büyükçe bir yavru doğurdu. Panda aklı bu. Kim bilir ne düşündü. Sırtını döndü. Geceleri de umursamaz vaziyette altında kaldı yavrular. İlgililer  akşamları onları alıp, emzirme vakti yavruları pandanın yanına koyabilmek için, bakıcılar, panda kıyafeti giymişlerdi. Yoksa imkansız yani.  Hem bakıcıyı, hem çocuğunu sonsuza dek ret edebiliyorlardı.

         Ya kedi milleti? İşte, Kediler,  köpekleri emziriyor sevabına! İşte bir öksüz olanı, oyuncaklarla avunuyor köşesinde. Kedi milletli bir alem zaten. İbretlik halleri çok. Mesaj verenleri de var insanlığa

         İHRAÇ FAZLASI :   Kediler de boş insanlar ( Pardon) boş hayvanlar değil yani. Kalender kediden tutun da, ayyaşına kadar her bir çeşit kedi var. Aynı, insanlarda olduğu gibi. Yıllardır iç içeyiz onlarla. Bıyığını oynatmasından ne demek istediğini anlıyoruz.

         KEDİ MİLLET İ :  Delikanlı kediler olduğu gibi, çok bilmişleri  de var. Laf getirip, laf götürenleri de var. Görgülü  kediler var, insanı bayıltan kediler de var.  Mark Twain ‘ Yemek  için köleliği kabul etmeyen tek canlı, kedidir!’ demiş,

        KEDİNİN DE CANI VAR :  Kedi milletini tanıyanlar iyi bilirler. Kedi, her an sevdirmeğe hazır değildir kendini. Onun da sıkıntıları vardır. Uyur gibi yaparlar amma, canları sıkkın olduğu bellidir. Atılan lafları kulak ardı ederler. Televizyondan seyretm,şsinizdir.

         Kediler vardır, okulludur. Tuvaletlerini yapınca, zıplayıp, “sifonu çekenler”i  bile vardır. Yemeğe çağrılmadan, gelip masaya oturmayanları da vardır. Elini bile uzatmaz masaya, kimse yemeğe başlamadan
.
         PATRONA BRAVO DOĞRUSU :  Güney’de bir otel vardı bol yıldızlı. Koltuklarda müşterilerle salonda oturup sohbet edenleri vardı. Resepsiyondaki telefonu yastık yapıp uyurlardı. Telefonu açamazdı personel. Rahatsıuz etmemek için.  Zira, işe girerken, kedilere zarar vermeyeceğine dair imza atmış olurlardı her biri. Asansör kapılarında bekleşenler, terasa çıkarlardı müşterilerle. Akşam da orkestra dinlemek için doluşurlardı çatıya. Müşterilerle ile kumsallara uzanırlardı. Turist icabında memleketine götürürdü. Avrupa kapıları açılırdı. AB’ li olurlardı. İşte Marmaris’teki bu otelin garsonları, hep Avrupa hayali yaşardı kedilerle birlikte mesai yaparlardı.

         Şimdi; bu kedilerin,  çıkardıkları miyavlama sesleri  ile bizler,  ne anlamalıyız.?. İşte:

         Kedilerin hançereleri değişik. Her biri ayrı sesler çıkarır. Sopranosu var, biraz daha kalın olanı var.

MROOWW  diye seslendiğinde, ses, gayet yumuşaktır. Bilin ki  Seni ‘seviyorum’ demektir.
MİLOO-OO: Halden anla, aşığım ben.
MROW: Hişt, kapının zili uzun çaldı. İcracı olabilir!     
MİAOWBU; Hep kendin lûp ediyorsun. Karnımız acıktı, anlasana  RROWW: Bana kokoreç getir. AB duysa bile bize  ses çıkarmaz BRAOWW: Altımı temizle
MIAV MİAVVV : Ana beni eversene  
TAMAMAN KAPALI GÖZ: Eh, çok sıktın amma.
AÇILMIŞ GÖZ: Evet, anladık! Dinliyoruz işte!
YARI KAPALI GÖZ: Blog’larda sen hala katogori ara. Nah bulursun !
MİAV Mİ Mİ MAAV: Hadi oradan,  “lay lay lom’cu” sen de
DEVAMLI VE AĞIR YALANMA: Blog’ların geç yayımlanıyorsa, bana ne diye kızıyorsun?
SİZİ YALIYORSA: Seni ben de kurtaramam.  
BİR GÖZÜ AÇIK BAKIYORSA: Hey, çekil başımızdan. Yemeği rahat yiyelim yahu!
DEVAMLI GÖZ KIRPIYORSA:
Editör gibi taş düşsün başına.
ŞAŞI BAKIYORSA:  IŞİT mısın ne b.ok’sun, yıkıl karşımdan.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..