Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '09

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Kedi sahibi olmak isteyen var mı?

Kedi sahibi olmak isteyen var mı?
 

Hayvan sevgisi bambaşkadır çok iyi bilirim. Küçüklüğümden beri hayvan sahibi olmaya çalışmışımdır. Günlerce Sezen Aksu'nun "Bir kedim bile yok anlıyor musun?" sözlerinin geçtiği şarkıyı babama dinleterek kedi sahibi bile olmuştum. Evde besleyip büyüttüğüm civciv sayısını hatırlamıyorum bile. Kazlar, ördekler, kaplumbağalar, balıklar. Gönlüme göre bir eşim olduğu için de şanslıyım o da hayvanları çok seviyor. Bir köpeğimiz var, evde su kaplumbağalarımız var şimdilik. Şimdilik diyorum iki gün sonra ne olacağı bilinmez değil mi?

Her neyse konumuza gelecek olursak, iki hafta kadar önce bahçedeki salıncağa oturmadan önce örtünün altına bakma ihtiyacı hissettim ve gördüğüm manzara karşısında önce bir çığlığı bastım. Çünkü az daha bir anne ve üç yavru kedinin üzerine oturmak üzereydim. Kedi gelmiş ve salıncağın üzerinde doğurmuştu. Ne yapacağımızı şaşırdık önce. Bizim Alman kurdu çılgına dönmüştü. Hemen bir kutu getirdim, yavruları ve anneyi içine koyduk. Bahçede kapalı bir alanımız var oraya yerleştirdik hepsini. Hemen anneye süt, kuru mama verdik. Napalım artık yavrular toparlanıp büyüyene kadar bakacağız bunlara dedik. 5-6 gün kadar her şey yolundaydı. Anne yiyor, içiyor itinayla yavrularını emziriyor, temizliyordu. Arada dışarı çıkıp ihtiyaçlarını görüp geliyordu. Derken dört gün önce annemiz gitti ve bir daha geri dönmedi. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yavruların daha gözleri açılmadı, cikleyip duruyorlar. Bir damlalık buldum onunla süt vermeye çalıştım ama zorlandılar. Bağırtıları fazlalaştıkça bizim kuçu kudurmaya başladı. İki gündür başka bir çözüm buldum, yavruları burun aspiratörü vardır bebekler için, onunla besliyorum. Ucu yumuşak, anne memesi gibi kavrayıp sütü emebiliyorlar. Ama en fazla iki saat sessiz kalıyorlar. İki saat dolmadan yeri göğü inletiyorlar. Biri gri (dişi), ikisi erkek (sarı) yavruların. Bugün biraz daha hareketlendiler. Gözleri açılmaya başladı. Kutudan çıkmaya çalışıyorlar. Kendi kendilerine tuvalet yapmaya da başladılar. Malum yavruları anne yalayarak tuvalet ihtiyaçlarını giderir. Anneye ne oldu bilinmez. Bir rivayete göre emzirme çağındaki bebeklere insan eli değince, insan kokusu sinermiş anne de emzirmek istemezmiş. Ya da bizim annenin başına bir şey geldi.

Kısacası 3 tane yavrumuz var. Talibi olursa değerlendiririz. Yavruları sokağa atamam. Ama uzun süre bizim bahçede de besleyemem. Bahçenin sahibi biraz kızgın bize, fena havlıyor. Resimdekiler değil yavrular elbette. Şimdilik ne oldukları ve ne olacakları belli değil ama çirkin değiller. Eşim al birini eve diyor ama Yankı'ya güvenemiyorum. Anneden bir bacağa, bir eline tırmığı yedi zaten. Biraz daha büyüyüp, aklının ermesi gerekiyor. Yavruları sıkıveriyor. Ben kediciyim, eşim köpek severlerden. İleride bir kedi, bir köpek sahibi olacağımız kesin. Biz istemesek de ileride çocukların sokaktan hayvan alıp gelecekleri kesin. Hangimiz yapmadık ki bunu?

Hayvan, özellikle kedi sevenlere sesleniyorum. Bu yavrular evsiz kalmasın. Anneleri olarak çok iyi bakıyorum onlara. Geldikleri yer belli anlıyacağınız. Hem sıcacıklar, sevgisiz kalmazsınız, bir can beslemek kadar insana huzur veren bir şey olamaz. Hem kediler sanıldığı kadar nankör değillerdir de. Karakterli hayvanlardır. Ve sahibine çok benzerler. Eşinize dostunuza sorarsanız belki bulunur bir sıcak yuva bunlara. Yorum ve mesajlarınızı bekliyorum.

 
Toplam blog
: 144
: 2928
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

İzmir Cumhuriyeti'nde yaşıyorum... Sarmaşık Sanat Atölyesi'nde ebru sanatı ile uğraşıyorum. En es..