Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '13

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Kedilerim : Tekir’in kaderi…

Kedilerim :  Tekir’in kaderi…
 

 İşte önce Erdek’teki evimizden başlayalım. Burada, çevremizdeki kedileri daha önceki yıllarda anlatmıştım. Tabii her geldiğimizde onlardan bir bölümünü görüyoruz. Bazıları da artık Kediler Cenneti’ne gitmiş bulunuyorlar… Kedilere Allah rahmet eylesin, denir mi bilmiyorum. Hadi dedim gitti…

Bu gelişimizde de bir çok kedimizin artık mevcut olmadığını gördük. Hep sözettiğim Hanımefendi  “Gatti” artık yok. Gatti bildiğiniz gibi bizim Balkon komşumuzdu, canı istediği zaman, sahibinin görmediği zamanlarda, çok güzel konuşmalarımız oluyordu. .. Gatti artık İstanbul’a göç etmiş, Üzüldüm. Güzel bir kediydi. Epey ahbaplık etmiştik.

Bu arada mahallenin kabadayısı ve yakışıklısı ve Gatti’nin gözleriyle yediği, ünlü kabadayı “Cansu”da mahalleden göç etmiş. Sahibi onu evde zor bela tutardı. Bir de dışarıya çıktı mı yapmadığı yaramazlık yoktu; çok dişilerin de canını yakmıştı… Kendi bahçesinde durmazdı ki…

Daha tanıdık bir çok mahalle kedisi de artık ne yazık ki yoklar. Ama  mahallede kedi mi ararsan kıyamet gibi…  Kedi milletini tükenir mi? Onlar işini bilir… Herhalde insanoğlu bu dünyayı boşaltsa bile onlar ne yapar yapar yaşarlar. Çünkü insandan da akıllılar. Veya ben öyle inanıyorum.

Fakat gri Tekir kedimizi yine gördük… O bizim arka bahçede yaşar ve soyunu sürdürmesini en istemeyen kedi olduğu halde erkekler sayesinde sürdürür.

Onun bu işten hiç hoşlandığını sanmıyorum. Fakat mevsimi gelince, erkek kediler (Mart mı olur, Nisan mı), zavallı Tekir Kedi’yi (Ne yazık ki bir adı yok..) çekip çeviriyorlar ; artık bir arabanın altında mı olur ; bir bahçenin köşesinde mi olur… Zavallı  tekir kedi ne olduğunu anlamadan üç, beş erkek kedinin altından geçer… Kaçıp kurtulduğu zaman artık karnı dolmuştur. İstediği kadar kendi kendine söylenip dursun:

“Allah kahretsin şu erkek kedileri… Yine önüme geçtiler. Yine namusumuza helal geldi… Kime şikayet edeyim ki her yıl  aynı, her yıl aynı… Yine berbat olduk! Şu işe bak yav!”

Zavallı Tekir Kedi her Haziran’da geldiğimiz de  4’mü 5’mi  olur kendisine benzer bir sürü tekir yavruyu önümüze koyup giderdi.

Söylendiğini duyar gibiyim:

“Allah kahretsin yine 4 tane yavruyu karnıma doldurup gittiler. Alın size bir sürü yavru. Ben hiç bakamam… Hiç katlanamam. Ben istemedim ki… Bana ne?”

Evet, Tekir Kedi’nin yavrularına baktığı hiç görülmemiştir. Her yıl bir sürü yavruyu, mahallenin  merhametli küçüklerinin ellerine  bırakarak çekip gider. Yine ortalarda yok.  Yavrular, yine bağıra çağıra açta açıkta… Mahallenin merhametli küçükleri evlerinden emzik ve süt getirerek onları beslemeye çalışıyorlar. Beslenme saatinde yaramazlar çayırların üzerinde çok patırtı yapıyorlar. Cıyak… cıyak bağırıyorlar.. Aslında annelerini arıyorlar ama anne nerede…Koydunsa bul.

Bunların annesi çocuklarına hiçbir zaman bakmadı. Tekir kedi doğurdu, ve gitti…

Kabahat mahallenin erkek kedilerinde mi, yoksa bu yükü taşıyamayan dişi Kedi’de mi, onu bilemiyorum.

Tabii, küçük yavrular, tabiatın hışmına uğruyorlar. Bir iki tanesi yaşıyor, ya da yaşayamıyor. Sonunda tabiatın dengesi sağlanıyor.

Ama mahallenin erkek kedileri, büyük suç işlediklerini hiç bilmiyorlar. Acaba mahallenin Kedi kadısı duysa ne der?

Bu arada, İtalya’da geçen dönemin Başbakanı Berlusconi, bir genç kızın ırzına geçti diye 7 yıl hapis cezası yedi.

Bu erkek kedilere de bir ceza vermek gerek ama…

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..