Kefaret

  Jane Eyre, Aşk ve Gurur, Emma tarzında bir kitap Kefaret. Ian McEwan 2001 yılında, sanki eski dönemlere duyduğu özlemi gidermek için yazar Kefaret’i. Kitap,  bir yanlış anlamanın nasıl iki insanın hayatını kararttığını ve ne kadar pişman olunsa da yılların asla geri alınamayacağını anlatır. Aklıma Aamir Khan’ın filmi PK gelir hep, bir mektup yüzünden yitirilen mutluluklar, hayatlar…

   Kitap 21. yüzyıl’ın en iyi 20 romanı arasında yer almaktadır. Görülenin çok ötesinde, hayal gücünün nasıl bir hayatı etkilediğini, ömür boyu süren bir pişmanlık ve bir güne sığdırılan hayatları ele almaktadır.

   Tallis ailesinin bir günü, Briony’nin kendisinin, kız kardeşi Cecilia’nın ve Robbie’nin hayatlarını değiştiren o bir gün… Briony’nin tamamı ile bir yanlış anlamadan yola çıkarak kendi de dahil tüm kahramanların hayatını değiştireceği ve hayatı boyunca kefaret ödemek zorunda kalacağı o uzun gün…

   Kitap, ikinci bölümü ile devam eder. Bölüm, II. Dünya savaşına götürür bizi. Okuyucunun alışması, kendini birden savaşın içerisinde bulması ve bu savaşın Tallis ailesi ile ilişkisini öğrenmek biraz zaman alsa da karakterlerin hayatlarının her şeye rağmen devam ettiğini görmek okuyucuyu rahatlatır. Robbie bize savaşın gerçeğini gösterir. Nasıl ceza çektiğini, hapis hayatını, aşkını, adaletsizlikleri…

   Üçüncü bölüme gelince, artık büyüyen, hatalarının acısını ve farkındalığını yaşayan Briony’yi görürüz. Artık kefaret ödeme zamanı ona gelmiştir. Kendini affettirmenin ve kendini cezalandırmanın zamanıdır. Briony, üniversiteye gitmek yerine hemşire olmayı seçer. Kendince, kendini cezalandırma şekli budur. Attığı her adımı düşünerek atan, gördüklerini doğru yorumlamaya çalışan ve en önemlisi kendini kardeşi Cecelia’ya affettirmeye çalışan bir Briony görür okuyucu.

    Birden günümüze geliriz. Artık yaşlanmış bir Briony görürüz. Ölümcül bir hastalıkla boğuşmaktadır. Çok ünlü bir yazar olmuş ve yazdıkları yine hayalinin ürünü olarak, kendini affettirmenin kendince bir yolunu oluşturmaktır. Kefaretini nasıl ödediğini kendi gerçeklerince anlatmaktadır.

   Çok keyif alarak okuduğum ve herkese önerdiğim bir kitap. Aynı zamanda,  2007 yılında, Keira Knightley’in başrolünü aldığı bir filmi de çekilmiştir. Herkesin kendi gerçeğini görmesini sağlayan kitap, filmi ile de oldukça ses getirmiştir.