Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '17

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Kefir ve Üretimi

Kefir ve Üretimi
 

Kefir ve üretimi


Gün içinde tükettiğimiz ve yaşamımızda adını sık sık duyduğumuz gıdalar var. Çoğu zaman ne yediğimizi ne içtiğimizi bildiğimizi zannederiz ama bu en büyük yanılgıdır. Bir şeyi tüketirken sadece adını bilmek onu bildiğiniz anlamına gelmiyor sevgili okurlar. “ Ben bunu biliyorum.” Diyebilmek için az da olsa o gıda hakkında bilinçlenmek gerekiyor. Belirli zaman aralıklarında bu köşede gıdaları köşeye sığdırabildiğim kadar anlatıyorum, gönül isterdi ki sayfalarca yazayım. Bu hafta bizlere konuk olan bir içecek var, tarihi çok önceye dayanıyor kültürümüzde. Bildiniz mi?

Kefir. İsmini duyunca “ Aaa evet çok sık duyuyoruz. “ demeniz yeterli değil. Nedir bu kefir? Tanımlayalım. Çok uzun yıllar önce bulduğumuz ilk fermente süt içeceğimiz.  Türk Gıda Kodeksi Fermente Sütler Tebliği’ne göre ise asetik asit bakterileri, laktik asit bakterileri, torula mayalarını içeren kefir danelerinin içilebilir bir süt ürünü Kökeninin Kuzey Kafkaslar olduğu söyleniyor. Kefirin isminin ise Türkçe’de hoşa giden “ Keyf “ kelimesinden geldiği söyleniyor. Bunlar tamam da asıl benim alanıma gelelim. Kefir bizim için çok değerli, yapısında bize iyi gelecek probiyotik bakteri ve mayalar var. Bilimsel araştırmalar yapıldıkça bildiğiniz gibi kefirin önemi daha da anlaşıldı ve fabrikalarda üretimine de başlandı. Kefir her zaman parlak bir görünümde olmalı ve topaklı olmamalıdır. Tat olarak da içenler iyi bilir ekşimsidir. İçmeyenler de bu yazıdan sonra tadıp gayet iyi bilecekler. Aslında kefir asitlik , karbondioksit miktarına göre sert, orta, tatlı kefir olarak sınıflandırılıyor. Çeşitleri ise, kuru madde ve yağ oranlarına göre, sade, light ve meyveli kefir olarak bilinmekte. Light kefirin farkı tahmin ettiğiniz gibi yağ oranının daha az olması. Kefirin kimyasal yapısını anlatmaya başlarsam sığmaz, direk üretim aşamasına geçmek daha mantıklı. Kefir üretiminde öncelikle çiğ süt alımı yapılmakta ve ardından analizler gerçekleştirilmektedir. Sonra sırasıyla klarifikasyon, homojenizasyon, pastörizasyon, soğutma, inokülasyon (starter kültür ilavesi) , inkübasyon (kültür eklenen sütün bekletilmesi) , pıhtı kırımı, soğutma , şişeleme , kodlama ve sevkiyat işlemleri yapılmakta. Her basamaktaki sıcaklık ve süre öyle önemli ki, bu tamamen ürün kalitesiyle doğru orantılı olarak karşımıza çıkar. Son olarak ise kefir +4 derecede depolanarak tüketime hazır hale geliyor. Gelelim günümüze hadi tamam, sade ve meyveli birçok kefir çeşidi karşımızda artık. Kişisel fikrim, meyveliler açık ara önde. Çilekli , kayısılı, orman meyveli, ballı muzlu derken birçok çeşidi ile karşımızda. Bunun yanında kefir dışında probiyotik süt olarak da karşımıza çıkan bir ürün daha var. Ananaslı olması da ayrıca dikkat çekici belirtmeliyim.

Her zaman sizler için bilimsel konuşmamaya çalışıp sade dilde anlatmaya çalışıyorum ama kefir de pek bilimsel hak verin. Kefirin yeri özeldir, bizler için sağlığımız için değerlidir kıymetini bilelim, araştıralım, okuyalım, daha da güzelleştirelim üretimini böyle. İşte o zaman “ Biliyorum, bu kefir.” diyebiliriz.

Sağlıkla Kalın!

Not: “ Bence sadesi meyveliyi kıskanıyor. “

Gıda Mühendisi

Nermin Özge BİLGE

 
Toplam blog
: 385
: 303
Kayıt tarihi
: 20.02.15
 
 

Gıda Yüksek Mühendisi  ..