Keita' ya su yok..

Abdul Kader Keita Türk Futbol Tarihinin gördüğü en sahtekar futbolcularından birisidir. Aynı sahtekarlığı Dünya Kupasında Fildişi Sahilleri-Brezilya milli maçında da yapıp Kaka'nın oyundan atılmasına sebep olmuştur.

Türkiye 'deki hiç bir Spor Kulubünün bu tarz bir sporcuya prim vermemesinin göstergesi açısından Keita'nın Katar takımına satılması Galatasaray ve Türk Sporu adına hayırlı olmuştur.

Ayrıca Abdül kader Keita anlatılan kadar büyük bir futbolcu falan da değildir. Galatasaray'a geldiği sezon Fransa liginde Kezmandan sonra sonra hayal kırıklığı yaratan ikinci futbolcudur.

Sadece iç sahada, seyirciye oynayan yapısıyla onların sevgisini kazanmaya çalışan, deplasman maçlarında sıradanlaşan ve maç seçen birisidir.

Ezeli rakibimiz, ebedi dostumuz Galatasaray'ın bu işden maddi olarak kazanç sağladığını veya sağlamadığını bilemiyorum ama manevi olarak çok şeyler kazanmıştır.

Türkiye 'de maçları izleyen ve seyrettikleri sporcular gibi olmak isteyen milyonlarca çocuk var, kendilerine Abdül Kader Keita gibi örnekler alacaklarına Mehmet Topal, Tuncay Şanlı, Nihat Kahveci gibi efendiliği ile nam salmış futbolcuları örnek alsınlar. Abdül Kader Keiata gibi sahtekar sporcular cenneti olacağımıza, saha içi ve saha dışında adamlığı ile öne çıkmış sporcular yetiştiren bir ülke olabilmek en doğru olanıdır..

Türkiye deki büyük camialar birer okyanustur, Abdül kader Keita gibileri o okyanusta kum tanesi dahi olamazlar.

Abdül Kader Keita'yı gönderen Ebedi Dostumuz Galatasaray idarecilerini yürekten kutluyorum..