Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '10

 
Kategori
Futbol
 

Keita satıldı, "Oh Be!" dedim..

Keita satıldı, "Oh Be!" dedim..
 

Satılması maddi ve manevi kazançtır!


2009-2010 sezonu Galatasaray için -başladığı gibi- parlak geçmedi.

Takılmam böyle şeylere. Futboldur bu, her zaman kazanamadığınız için zevklidir.

Asıl önemli olan takımın oyun sisteminin nasıl olduğudur. Bir sistem oturtmaya çalışırsınız, futbolcu kalitesi elverdiği ölçüde uygulamaya çalışırsınız. İyimser olarak düşünmeye çalıştığım zaman inşallah öyledir diyorum ama görüşüme göre öyle bir sezon geçirmedi Galatasaray..

Sezon boyunca haftalar ilerledikçe Galatasaray'ın "becerikli ayaklarına güvenmekten başka oyun planı olmadığını" iddia ettim. Becerikli ayaklarına güvendiği adamlardan birisi de Keita idi.

Keita zaman zaman iyi oynamasına ve göze hoş gelen hareketler yapmasına rağmen genel olarak beklentileri karşılayamadı. Birçok maçta sürpriz yapmadı ve "bir maç oynarım iki maç dağıtırım" felsefesinde değişiklik olmadığını gösterdi.

Darmadağın oynayan bir oyuncu o, düşünmüyor, kaleye vurulacak yerde artistik hareket deniyor, çok müsait pozisyonlardaki arkadaşlarına pas çıkarmak yerine bu kez de vurulmayacak yerlerden kaleye vurup pozisyonları öldürüyor. Neredeyse korner bölgesinden gol arıyor. Tabii birçok pozisyon da başlamadan ölüyor. Günümüz futbolu ise böyle lüksleri kaldırmıyor, takımı için oynayacak mücadeleci futbolcular istiyor.

İyi veya kötü oynamak bir yana.. Örneğin Trabzon maçının daha 4. dakikasında tribünlerden atılan plastik bir su şişesi ayağının bir metre uzağına düşüyor, sıçrayan su ayağına geliyor ve ayağına sert bir cisim gelmiş numarası çekiyor. Dünya kupasında da gördük Kaka'yı nasıl attırdığını. Meslek ahlakına aykırı, utandım. Galatasaraylı isen böyle bir hareketten utanacaksın! Ben böyle kötü niyetli bir oyuncuyu Galatasaray'a yakıştıramıyorum. Bu hareketleri ile kendisini, Fenerbahçe ile oynanan maçta başına gelenler konusunda "numara yapmamış bile olsa" en azından "şüpheli" hale de getirmiştir. Ben böylesini değil, Ben Kadıköy'de alnı kanamasına rağmen dimdik duran Eric Gerets gibi adamları görmek istiyorum Galatasaray'da.

Bir maç oynayan iki maç oynamayan, dağınık, şahsi oynayan ve en önemlisi dürüstlük konusunda sınıfta kalmış, en basit tabiriyle bu "mızmız" oyuncu Galatasaray'a yakışmıyor. Satılması Galatasaray'a artılar katmıştır. Yönetimi maddi ve manevi olarak tebrik ediyorum.

Bunun yanı sıra Keita'nın satılması ile Galatasaray'ın teknik ekibinin takıma bir oyun sistemi oturtmaya niyetli olduğunu düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..