Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Kel başa şimşir tarak

Şu son meseleyi sevişmek sevişmemek durumuna getirmesek iyi olacak. Sanki aynı evde kız arkadaşlarımızla kalınca sevişmek için kalıyormuşuz gibi bir algı oluyor. Bu doğru değil. Bu mesele, kimin kiminle arkadaşlık yapacağına, nerde kalacağına, ne yiyip ne içeceğine müdahele mevzusudur. Çirkin olan budur. Yoksa hepimizin ailesi, akrabaları, yakınları belli konularda bize bir şeyler önerebilir. Annemiz mesela 'Oğlum/kızım, evine başka arkadaşlarını çağırma, dikkat et' diyebilir. Teyzemiz 'Evladım içkili ortamlara girip çıkma, aman başına bir şey gelir' de diyebilir. Birinin babası 'Cuma namazlarını aksatma' der, öbürünün dedesi 'aman orucunu tut' der. Bir başkasının ağabeyi 'kardeşim gel iki duble rakı içelim, dertleşelim' der... Herkesin farklı farklı dünyaları var. Saygı duyarsın, yaparsın yapmazsın senin bileceğin iştir... Sevişen de sevişsin, kime ne!

Fakat istenen halkı 'namus' hikmetinden(!) vurmak. Çok namusluyuz ya, çok dürüstüz ya... Bunun altmetninde bu çatışmanın yaratılması var.

Ben kendi evimde, kız arkadaşlarla, annelerle-teyzelerle birlikte kaldım. İftar için toplandığımız da oldu, yeni yılı kutlamak için de. Evimde seccade de vardır okey takımı da. Sabaha kadar gezip tozup eğlenip, sabah namazına 'kızlı-erkekli' gittiğimiz de olmuştur. Sırf öğrenci olduğu için insanları kendi iradelerine sahip çıkamamakla yargılamaya karşıyım. Mahremiyet üzerinden yapılan dedikodular resmiyete bürünmüştür demek olur bu. Aa bak o kız bu oğlanla aynı eve girdi. Acaba ne yapacaklar? Evli bir çift de başka evli bir çifti evine alıyorsa ne diyeceğiz? Ahlaksızlık esas budur, bu düşüncedir.

Sen daha 10'lu yaşlara gelmeden tecavüze uğrayan kız çocukları ve hatta erkek çocukları için hiçbir ses çıkarma; sen muhafazakarlık kisvesi altında eşini döverek, onu mecbur bırakarak imam nikahlı ikinci, üçüncü eş alan 'hali vakti yerinde' erkeklere göz yum, bu namussuzluğa dini gerekçelerle kılıf uydur sonra gel masal oku. Bir yandan evlenen öğrencilere maaş bağlayacaklar, diğer yandan da evlenmeyen öğrencilere ceza verecekler. Akıl alır gibi değil.

Evlenince her şey 'helal' olduğundan ve galiba bu güruhun da tek derdi haram işlememek olduğundan teşvik ediyor olabilirler.

-Kardeşim sen ihtiyacın için evlen. Ben aşık olduğumda evlenirim.

-Sen kadınlarla bir arada olunca fesatlaş, kendine hakim olamadığın için 'erkek bünyesi böyle' de... Ben onlarla çay içerim, dertleşirim. Aklıma sevişmek de gelmez.

-Senin derdin belaltı olsun, dedikodularınla insanların içini titret, ona sataş, buna sataş. Ben senin gibileri iyi bilirim. Samimi muhafazakarları da bilirim, zırh yapanlarını da.

Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, bu bir. Tamam kimse kimseyi rahatsız da etmesin. Bu insan nezaketiyle alakalı zaten. İlla öğrenci olmana gerek yok.

Ha bu durum nereye varır söyleyeyim. Bırakın üniversiteden bir kız arkadaşınızla aynı evde kalmayı, herhangi bir akrabanız hatta yıllarca aynı sofraya oturduğunuz kuzeninizle bile eve çıksanız 'namahrem' olacak. Bazı muhafazakar yengelerin, kendinden 30 yaş küçük olan 'eşinin yeğeni' erkeklere el dahi öptürtmediklerini bilirim. Kocaları 97. dereceden kadın akrabalarına sarılır, öper... O ayrı tabi.

Durumumuz tam da 'kel başa şimşir tarak' misali...

Fatih Avcı

 
Toplam blog
: 3
: 380
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde öğrenciyim. Basın yayınla ilgileniyorum. Okulda bir gazete çıkartıy..