Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Kel olanlara ve olacaklara bir haber.

Kel olanlara ve olacaklara bir haber.
 

Gıdana dikkat et, bol bol su iç kel olmazsın.
Yok şaka şaka...gıdaya dikkat etsen de, bol bol su içsen de eğer o kel olma emri genlerde kodlanmışsa...En fazla belki azcık yavaşlatabilirsin kel olma hızını o kadar. Hani az yağlı yemek filan belki yararlı olabilir ne bileyim?!

Ama kel olacak adaylara ve hatta çoktan kel olmuşlara bir umut ışığı belirdi...daha bugün (12 Ekim 2008) üç bilimsel makale yayınlandı bununla ilgili olarak (Nature dergisinde).

Erkek tipi kelleşme (androgenic alopecia) milyon dolarlık bir pazar
(şöyle bunun ilacını bir yapabilsem herhalde Bill Gates Abi gibi biri olurum...hani kökünden halletmek...kelleşen bölgeye enjekte edilen gen kürü ile adeta bir orman yaratmak...mesela. Neyse hayal dünyasından çıkayım hemen!).

Bu milyon dolarlık pazara yeni bir ışık geldi, yayınlanan çalışmalar sayesinde. Erkek tipi kelleşmeye sahip kişilerde yapılan çalışmalar göstermiş ki...20. kromozom bu kelleşme ile ilgili bölgeler içermekte ve buraya yönelik yapılacak gen terapilerinin büyük ihtimalle olumlu sonuç vereceği sanılıyor.

“İyi hadi 20.kromozomda olduğunu anladık...iyi de nasıl yararı olacak bize?”

Kişiler daha kel olmadan önce yaptıracakları genetik test ile kromozomun o bölgesinde kelleşmeye neden olan kodlara sahip olup olmadıkları saptanacak. En azından şimdilik yani etkili gen terapisi olana kadar...şu an elde olan imkanlar ile erken teşhisin faydası ile önlemler alınacak.

Yetişkinlerin %40’ında bu erkek tipi kelleşme görüldüğü belirtiliyor (Ama bizim ülkemizde buna yönelik bir çalışma yapılmış değil...%40 belki bizim toplum için azdır bile).


Şu anda piyasa da bir takım ilaçlar var ama bunlar kesin çözüm değil. Geçici etkileri söz konusu.
Erkek tipi kelleşmeye sahip bireylerde kardiyovasküler hastalıklar, insülin direnci ve daha bir çok başka bozuklukların da geliştiği ya da bunlara yatkınlıklarının daha fazla olduğu düşünülmekte. Somut kanıt henüz tam olarak bulunamasa da bağlantının güçlü olduğuna inanılmakta.

Erkek tipi kelleşmenin bağlantısı sadece kromozom 20 de değil, androjen reseptör genlerinin yeri olan kromozom X’te de var.

40 yaşından önce kelleşen bireylerde yapılan çalışmalarda kromozom 20’de 5 değişkenin* olduğu saptanmış. Bunların da erkek tipi kelleşme ile güçlü ilişkide oldukları anlaşılmış.

Mesela başka bir çalışmada ise kromozom 20 ve kromozom X’te bulunan değişkenlerin kelleşmeyle bağlantılı oldukları bulunmuş. Bu her iki kromozomda ki değişkenlere sahip olanların olmayanlara göre 7 kat daha fazla kel olma ihtimalleri olduğu saptanmış.

İşte burada genetik testler ile bu değişkenler kişide bulunduğunda henüz kel olmamasına rağmen önlemini alması bakımından yararlı olacaktır. Mesela kromozom 20 ve X’e yönelik gen terapilerine başlamak (henüz bu terapi mümkün değil...belirtmekte fayda var.)

Hani demiştim ya...bizim ülkedeki kel olma yolunda yürüyen insanlarımız %40’ın da üstündedir diye.

Çalışmalarda bu da vurgulanmış, bölgeye göre değişiklik gösteriyor. Mesela güney asyada erkek tipi kelleşmenin çok düşük düzeyde olması gibi.

Şimdilik çalışmalar bu durumda...ama bu haritanın çıkarılması bile büyük aşamadır.

Bu bakımdan bence 5-7 yıl arası gibi bir zaman içinde terapiler de geliştirilir ya da en kötü ihtimal kelleşme iyice yavaşlatılır.



*Değişken: moleküler biyoloji ile ilgilenenler için buraya yazayım...değişkenden kastım SNP (Single Nucleotide Polymorphism)
-

Bu yazı eş zamanlı olarak http://hayattanmasallardanbiraz.blogspot.com/ adresinde de yayımlanmaktadır.

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..