Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '17

 
Kategori
Futbol
 

Kelebek

Süper Kupa finali güzel bir Anadolu kentinde oynandı, tribünler doluydu ve küçük takım büyük takımı yendi. Tüm bunları düşününce maçın ülke futbolu için ne kadar güzel ve umut verici olduğunu düşünebilirdik; fakat yine düşünemedik. Hatta yaşanan taraftar olayları bırakın ümitvar olmayı büsbütün karamsarlığa itti bizi.

Biraz düşününce eski maçlarda yaşanan hangi “istenmeyen” olaydan ders çıkarıldı ve hangisine önlem alındı ki Samsun’da yaşananlar olmasın? Sahaya atlayanları gidip karakoldan alarak “kardeşimizi sağ salim evine teslim ettik” diye sosyal medya şovu yapan yöneticiler mi bu olayları önleyecek, tel örgüleri aşarak rakip takım futbolcularına ulaşanlara dişe dokunur bir ceza vermeyen kanunlar mı, yoksa tüm bu olanlara alkış tutan düşüncesiz kalabalıklar mı? Sahi bu yaşananlar söylendiğini gibi istenmeyen olaylar mı?  

Maçlar tarafsız sahada olunca taraftarlar sanırım burada her şey serbest gibi bir düşünceye sahip oluyor. Daha birkaç ay önce Göztepe-Eskişehirspor maçında yaşananlar ile dün akşamki görüntüler birbirine çok benzer; tabi geçen sürede bir seviye atlanıp işin kelebek aşamasına geçtiğimiz gözden kaçmadı. Görünen o ki o eskiden beri söylenen “iyi de sahaya atlayan adamın elinde bıçak olsa, futbolcuya saplasa?” yolunda emin adımlarla yürüyoruz ve kulağımızın üzerine yattığımız sürece bizi bu yoldan hiçbir güç çeviremeyecek!

Aslında işin futbol tarafında da konuşulacak bir dolu konu vardı. Bu saha olayları olmasa Konyaspor’un yeni hocası ve daha önemlisi yıllardır alışık olduğu sistemin dışındaki yeni futbol anlayışıyla çok iyi bir oyun ortaya koyarak o herkesin başı sıkışınca öne sürdüğü “sezon başı” veya “hazır değiliz” klişelerinin pek de geçerli mazeretler olmadığını göstermesini konuşabilirdik mesela. Veya Beşiktaş’ta kendisini bir türlü ispatlayamayan, daha doğrusu kendi taraftarına sevdiremeyen ve hocasının onun yüzüne baka baka “yetersiz” dediği Cenk’in takımının en iyisi olduğunu, onun Negredo’nun yedeği olacağını düşünmenin çok zor, siyah beyazlı beklerin verdiği sinyalin olumsuz, Caner’in takıma katkısının olumlu, Oğuzhan’ın Milli Takım’dakine benzer bu sistemde verimliliğinin düşük ve Atiba’dan bu sene çok şey belemenin yanlış olduğunu konuşabilirdik.

Ne olur bu kez suçlular tespit edilip ceza alsın, sorumlular hesap versin, “ilk defa olmuyor” tuzağına düşülerek yanlışlıklara ve kötülüklere sahip çıkılmasın ve bu olaylar azalarak kaybolsun.

can.nizamoglu@gmail.com  

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..