Kelebekler vadisi

Öyle anlar vardır ki

Sessizlik istersiniz...

Gözlerinizi yumduğunuzda cigerlerinize çam, kekik, deniz kokusu dolsun istersiniz...

Bir tekne düşlersiniz

Geçip en ucuna oturup, ayaklarınızı denize doğru sarkıtır ve kendinizi mavinin kollarına bırakırsınız...

Rüyadaymışçasına sallar sizi...

Teknenin motoruna çarpan sular adeta ufak favai fişekler oluşturup beyaz köpükler halinde dans eder...

Ayaklarınıza çarpar sular serin serin...

O an,

Göz göze gelirsiniz sevdiğiniz adamla/kadınla gülümser, göğsüne yaslarsınız bedeninizi... Tek vücut olursunuz...

Aynı noktada dalgaların arasında uçan balıklar görür, çocukça çığlıklar atarsınız...

Bir uçta sadece mavi bir deniz vardır dalgalı, yer yer mavinin değişen tonları.... Serin... Hırçın... Farklı bir Dünya...

Diğer uçunda alabildiğine yeşilllikler ve tüm görkemiyle Babadağı... Ucunda değişik renklerle süzülen paraşütleri....

Bir anda doğanın her noktasında olmayı dilersiniz içinizden, fakat herşeyin bir sırası vardır bilirsiniz...

Yaklaşık kırkbeş dakikalık deniz yolculuğundan sonra kendinizi Kelebekler Vadisinde bulursunuz. Henüz betonsu yapıların var olmadığını görmek daha bir sevindirir sizi. Bir Oh! çekersiniz derinden ve dilersiniz ki hep bu haliyle kalsın kirlenmesin...

Yürürken kendi adım sesinizi duymayı,

Gece yakamozları seyretmeyi,

sessizliği

yalnızlığı,

doğayı,

serinliği,

yıldızları,

maviyi,

yeşili,

tırmanmayı,

yüzmeyi,

şelale altında sırılsıklam olmayı,

huzuru,
güneşin doğuşunu, batışını özlediyseniz ya da bunlardan birini yapmak isterseniz Kelebekler Vadisini görün derim.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kelebekler_Vadisi adresinden Vadiyle ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.

Kelebek Vadisi’nin geçmişi MÖ IV. yüzyıla kadar uzanır. Likya'nın "Perdicia" isimli yerleşim yerinin bazı kalıntıları Kelebek Vadisi Kanyonu’nun hemen üstünde yer alır. Buradaki köy "Faralya" ismiyle anılmaktadır. Köyün günümüzdeki adıysa Uzunyurttur. Bizans ve Yunan uygarlığından Osmanlı'nın son zamanlarına kadar sürdürülen, yamaçların teraslanmasıyla oluşturulan bahçecilik kültürü bugüne kadar gelmiştir.

Kolleksiyoncu-fotoğrafçı Rıfat Kılar 70'li yılların sonlarında vadi kelebeklerinden etkilenerek buraya "Kelebekler Vadisi" demek lazım diyerek "Güdürümsu" diye bilinen koyun ismini, ilk defa farklı şekilde telaffuz etmiş oldu. Arkadaşı olan H. Deniz Bayramoğlu 1987'de bu ismi kullanarak "Kelebek Vadisi" nin doğmasına neden olan işletmeyi başlattı. Amaç doğayla uyumlu bir yaşam modelinin temellerini atmak ve bunu tüm dünyayla paylaşmaktı. Başta müzisyen Nezih Topuzlu ve H. Deniz Bayramoğlu olmak üzere, doğasever bir grup vadiyi koruma misyonu üstlendi. Yoğun bir kampanyayla gereken ilgiyi çekmekte gecikmediler. Bölgedeki imar yasaklarının sürdürülebilir bir koruma için yetersiz olduğundan hareketle, aktif koruma adını verdikleri doğayla uyumlu farklı düşünce ve etkinlikleri bir araya getiren bir merkez oluşturmaya çalıştılar.

Kamp ve doğa turizminin Türkiye ve dünyadaki en iyi adreslerinden biri olarak gösterilen Kelebekler Vadisi'nde, her yıl 1 Mart- 1 Kasım tarihleri arasında hizmet veren işletmenin bilgisi dışında konaklamak mümkün değildir. Su ve elektrik enerjisi devlet tarafından değil, işletme tarafından sağlanmaktadır. Bu sebeple Kelebekler Vadisi'ne günde 3 kere elektrik verilmektedir. Sıcak su güneş panelleri aracılığıyla sağlanmaktadır. Kumsal veya toprak zemin üzerine kurulan çadırlarda, bungalovlarda veya teraslarda kalışın yanısıra, işletme ziyaretçilere doğal ve ekolojik açık büfe kahvaltı ve akşam yemeği; ortak kullanıma açık tuvalet ve duşlar sunmaktadır. Vadi'nin izole yapısı nedeniyle, işletme, ziyaretçi ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli bütün düzenlemeleri yapmıştır ve konukların güvenliğinden sorumludur.

Aktiviteleri açısından da dikkat çekici olan Kelebekler Vadisi'nde, sezon boyu bir çok eğitmen ve uzman dersler ve seminerler düzenlenir. "Kelebekler Okulu Projesi" olarak adlandırılan projeyle, sanatsal, zihinsel ve bedensel disiplinler yoluyla doğal duyarlılığı arttırarak çevre bilincini uyandırmak ve eğlence ve dinlence anlayışını geliştirerek doğa ile uyumlu yaşam düsturunu kitlelere ulaştırabilmek hedeflenmektedir. Ücretsiz olarak düzenlenmiş atölyeler arasında bu yıla kadar, sanatsal aktivite ve atölye çalışmaları, denizcilik, balıkçılık, mutfak, ziraat, elbecerileri kursları ile kişisel gelişim, yoga, meditasyon, tasavvuf, doğu felsefesi (kadim bilgelik öğretileri) vb. bulunmaktadır.

Kelebekler Vadisi'ne, Fethiye üzerinden Ölüdeniz'e gelerek ulaşılır. Fethiye'ye 55 km. uzaklıktaki Dalaman Havalimanına Türkiye ve Avrupa'nın pek çok şehrinden uçuşlar düzenlenmektedir. Bir diğer büyük havalimanı olan Antalya Havalimanı, Fethiye'ye yaklaşık 200 km. uzaklıktadır. Türkiye'nin her yerinden Fethiye'ye sık ve düzenli otobüs seferleri vardır. Fethiye'den Ölüdeniz'e minibüs veya taksi yoluyla gelinerek, kumsaldan günde 3 defa servis yapan tekne ile veya Kelebekler Vadisi'nin zodyak teknesi ile ulaşılabilir.

Benden ufak bir dip not; gittiğinizde yanınıza el feneri almayı, gece ve sabah serinden korunmak için sıcak tutan yedek kıyafetler almayı ve tırmanmayı-yürümeyi seviyorsanız spor ayakkabılarınızı yanınıza almayı ihmal etmeyiniz. Şelale Vadiye yaklaşık 1, 5-2 km uzaklıkta fakat tırmanmayı gerektirecekir.Bir şelaleyle sınırlı olduğuna aldanmayınız birazcık risk alıp şelalenin yanıbaşıda bulunan halatlardan tırmanır ve yaklaşık 300 metre kadar tırmanırsanız ikinci ve daha büyük bir şelaleyle karşılaşaksınız.Burdaki görkeme doyduktan sonra hemen sol tarafa doğru yönelir yüz metre kadar giderseniz hem rengarenk kelebeklerle karşılaşacak hemde üçüncü ve en büyük şelalenin sizi beklediğini göreceksiniz.

Kaynakça;http://tr.wikipedia.org/wiki/Kelebekler_Vadisi

Resim;Google Kelebekler Vadisi resimlerden alınmıştır.