Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '11

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kelebekler vadisi

Kelebekler vadisi
 

Kelebekler Vadisi


Fethiye ilçesi, Ölüdeniz beldesi sınırları içinde, iki dağın arasında saklı kalmış bir doğa harikası.

Tekne servislerini kullanacaksınız. Yol yok. Kişisel eksozlarınız ile vadiye ulaşamazsınız. Onlar bir süre daha şehre ait kalsınlar.

Akşam saat 5 ‘e kadar Ölüdeniz’e döndünüz döndünüz… O saatten itibaren doğa ile gizli bir anlaşma imzalamış oluyorsunuz.

Küçük barakalarda yada çadırlarda kalabilirsiniz. Şansınız var ise uzandığınızda ayaklarınızın ucundan denizin eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz.

İpucu… Denize en yakın çadır… Tabi çok uzun süre kalmayacak ve gece dalga seslerinden uyuyabilecekseniz.

Elektrik jeneratörler vasıtası ile üretiliyor.

Yediğin yemeğin tabağını bırakmak şartı ile açık büfeden yararlanabilirsiniz. Sabah kahvaltısında yanan kömür ateşinde, ekmekleri ısıtmak ve tereyağına sürmek ayrı bir zevk…

Para birimi…Vadiye ulaştığınızda tüm harcamalarınızı kelebek paralar ile yapıyorsunuz. Kelebek para ile vadide güzel bir fotoğraf çektirin ve parayı yanınızda şehre getirin. Çalışma bilgisayarının masaüstünde en uygun yerde, Kelebekler vadisi klasörü oluşturun ve resmi kopyalayın. Motivasyona cidden ihtiyacınız olacak.

Doğanın içinde ki yazlık sinema keyfine katılın. Bir minder ve bir sevgili… Keyifli seyirler.

Gece 12 den sonra vadide kalanlarla iyice kaynaşma vakti geldi. Dağın kenarında denizden 15-20 metre yükseklikte ki barın etrafında toplanın… İçecek bir şeyler alın. Çalan ritimlere eşlik edin.

Avusturalya, Almanya, Polanya, Rusya… Vadiyi, dünya vatandaşları istila etmişler. İngilizce bilmek şartı ile hoş sohbetler yapabilirsiniz.

Adaya o gün ulaşmış, ürkek ve yeni yetme bayan grubu takılıyor gözüme. Tavırlarından anlıyorum ki bizden birileri… Çıtır kompleksi teşhisini koyuyorum onlara.

Vadi gezildi. Arkadaşlıklar kuruldu. Gece epeyce ilerledi. Vadiye ulaşan dalgalar ve sesleri oldukça yükseldi.

Şimdi…

Sahilde ki tahta bank… İlk gördüğümde, bir fotoğraf karesi ile mükemmel uyumu dikkatimi çekmişti. Denizin 2 metre kıyısında tahta bir bank ve önünde küçük bir kaya parçası… Vadinin doğası içinde ki küçük ve güzel detaylardan biri daha diye düşünmüştüm. Aslında çok daha fazlasıymış.

Saat gece yarısını geçti. Dalga sesleri tamamen vadiye hakim.

Bir kol mesafesi uzağımdan, gürültülü bir şekilde dalgalar geçiyor. Bacak bacak üstüne attım ve keyifliyim. Gecenin karanlığında, tam istediğim türden bir keyif bu… Bankın önünde ki küçük kaya parçası dalgaları engelliyor. Teşeşkürler...

Geçen zamanı, hayatımı sorgulamak ve gerçek sevgileri anlam için güzel bir yer.

Gürültülü, tempolu, yapay ilişkiler ile ışıklı binaların, üst üste yaşamların içinde üreyemiyoruz. Hayatlarımıza, bulunduğu kabın şeklini kolayca alan, yoğunluğu sıfır olan insanları dâhil ediyoruz . Suni tohum ve gübrelerle dev bir orman yaratmaya çalışıyoruz. Ağaçlar büyüyor ama meyve vermiyor. Kuşlar var ama cıvıltıları yok. Kaygılarımız var… Çok derin kaygılar…Her istediğimizi elde etmek değil. Tüm sıkıntılarımızın temelinde, anlamsız bir var oluş olmama isteğimiz yatıyor.

Karışık düşünceler ile saatler geçti…

Çadırım beni bekler... Gecenin bir vakti, kumsalda uyuyan insanların üzerine basmamak için dikkat ediyoruz.

Uyandığımda, ayak başparmağımın ucundan denizin maviliğine bakarak, ufuk çizgisini hedef almak istiyorum.

Zihni Fakir 

 
Toplam blog
: 46
: 555
Kayıt tarihi
: 24.06.10
 
 

1981  doğumluyum. Galatasaray Üniversitesi sosyoloji bölümü mezunuyum. Şuan özel bir kurumda danı..