Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '07

 
Kategori
Haber
 

Kemal'den çok Kemalcilerin acı sonu

Kemal'den çok Kemalcilerin acı sonu
 

Cumhuriyet Gazetesi'nin "tehlikeyi farkında mısınız" reklam kampanyası sadece Gazete'nin kendisi tarafından karşılanamayacak bir finansmana ihtiyaç duyuyordu. Gazetenin tirajından tahmini gelirini hesaplamak ve bu gelirin ulusal kanalların saniye başına reklam fiyatlarının en yüksek olduğu zamanda yayımlamasının mümkün olmadığını anlamak için hesap uzmanı olmaya ihtiyacımız yok. Bir "birliktelik" kurmak gerekiyordu. Bu elbetteki bir finansal birliktelikten ötesiydi, ideolojik bir mutabakat vardı ortada ve bu mutabık grupların da taraftara ihtiyacı vardı.

Tarafların haklı motivasyonları olabilir fakat seçilen yöntem gayet ucuz ve korku edebiyatı pompalayıcıydı. "Öcü geliyor" demekten ötesine geçilemedi. Halka çocuk muammelesi yapıldı. Şimdi bu başarısız polikanın bedelini millet olarak ödeyeceğiz.

Cumhuryet'in reklam kampanyası artık köhneleşmiş bir devlet idaresi şeklini iyice açık etti. Reklam kampanyası başladığında yazdığım blogdan alıntı yapmak istiyorum;

Belli ki Cumhuriyet Gazetesi Tükiye'nin sessiz azınlığını tokatlayıp kendisine getirmeyi görev edinmiş. Bu durum belki de kutsal bir görev fakat bu son reklam ile kantarın topuzunun biraz kaçtığını düşünüyorum. Sanki Mayıs ayında bir kötülük meleği gelecek ve ülkenin üzerine lanet yağdıracakmış gibi bir hava yaratarak, toplumsal paranoyaya sebep olabilecek bir reklam kampanyasına başlandı. Ben bu kampanyanın kutuplaşmaya sebep olmak ve taraftar toplamaktan öteye gidemeyeceğini düşünüyorum.

Öncelikle, milletimiz için gerçekten "aydınlık bir gelecek" gözükmediğinden ötürü, "aydınlık insanlar" endişlerinde haklı. Yine de ben bu kampanyanın sert mesajının artık "daha büyük endişeler doğuracağını" düşünüyorum.

Fazla yargı belirtmeden bir kaç soru sormak istiyorum;

    Türkiye, son 100 yılda gerçekten ileri gidebilmiş midir ki, o noktadan geri gelsin? Tayyip Erdoğan potansiyel bir Cumhurbaşkanı olarak Kenan Evren'den daha mı sağdadır ya da daha mı özgürlük kısıtlayıcıdır? Tayyip Erdoğan potansiyel bir Cumhurbaşkanı olarak, Süleyman Demirel'den veya Turgut Özal'dan daha mı gericidir? Daha mı büyük bir tehlikenin habercisidir? Cumhuriyet devriminden beri hep taş üstün taş koyup ilerledik de mi şimdi o kule yıkılacak diye korkuyoruz?

Yakamıza Atatürk rozeti takmanın, Türk Bayrağı desenli straplesle mitinglere gitmenin, çağdaş Atatürkçü düşünceyi anlamadan ve öğretmeden Ata'mın o güzel yüzünü putlaştırmanın ve o putu zorla insanların gözüne sokmanın, bir de bunu ısrarla 50 senedir yapmanın doğal sonucunu yaşıyoruz.

Atatürkçü olduğunu iddia eden politikacılar bir fikir ürettiler, değer yarattılar da ben mi fark etmedim, gerçekten bilemiyorum. Düşman yaratıp onun üzerinden siyaset yapmak geçerliliği olan ama demode bir yöntemdir. Amerika'yı hala bu şekilde yönetiyorlar ve sonuçları ne olursa olsun Türk kamuoyu bilincinin bunu yememesi mutluluk verici.

Kurallar değişti. Atı alan Üsküdar'ı geçti. Yeni rekabet koşullarına ayak uydurabilecek mi Kemalciler? Kemalin resmini satmaktan vaz geçip "çağdaş medeniyet" çizgilerinde siyaset yapabilecekler mi? Bunu yapamadıktan sonra irtica olsa ne fark eder, olmasa ne fark eder. Neticede ya çağdaşsınızdır, ya da değil...

K.

akrostiş http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=53997

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..