Kemal Kılıçdaroğlu Nobel Barış Ödülü'nü Alır mı Alır!!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Ankara-İstanbul güzergahında yaptığı "adalet" yürüyüşü ile ses getiren bir eyleme imza attı...

Gerçi, Sayın Kılıçdaroğlu'nun aradığı adalet nerede bulunuyordu yada bunun böyle bir yürüyüşle nasıl bir ilgisi vardı pek aydınlatılmadı...Ama sonuçta sanki Türkiyede adalet yokmuş, bizde işler orman kanunlarıyla yürüyormuş gibi bir mesaj gitti dışarıya...

Avrupalılar kendi ülkelerinde hakimler olduğunu, hukuk bulunduğunu falan söylüyorlar ama Türkiye'de kanun var mahkeme var, dediğinizde burun kıvırıyorlar...Üstelik bu sanıldığının aksine sadece son yıllar için de geçerli değil, bu her zaman için geçerli bir gerçekti...

Son yıllardaki farklılık şu ki, artık Türkiyeyi yönetenler Türk mahkemelerinin "casusluk"tan mahkum ettiği kişileri için, "salıverin şunları" diyen Avrupaya karşı, "ağır olun bizde de hakimler var" diyorlar...Eskiden bunu söyleyen Hükumetler olmadığı için böyle bir sorun yaşanmazdı.

Velhasılı, muhalefetin isteği ile milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla, CHP'li bir vekil, devletin gizli kalması gereken bilgilerini ifşa suçundan mahkum oldu...İşte, Sayın Kılıçdaroğlu'nu "adalet arayışı"na yönlendiren de bu olmuştu...

Fakat, beklendiği gibi bu yürüyüş yine Türkiye aleyhine mesajlar verdi Avrupaya...Türkiye'yi her zaman geri kalmış, adaletin olmadığı, hukukun işlemediği, Avrupaya hayran, yediği içtiği bir kaşık ayran olarak görmek isteyen Avrupalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yürüyüş"ünden oldukça hoşnut oldu.

Nitekim, bu hoşnutluk sonucu, Sayın Kılıçdaroğlu'nun Nobel Barış Ödülüne adaylığı söz konusu oldu...CHP yönetiminden Mürsel Tekin televizyonlara çıkarak genel başkanlarını Nobel'e aday gösterebileceklerini söyledi.

Ne var ki, bir Türk'ün Nobel alması için, adalet yürüyüşünden fazla bir şeyler yapması lazım...Hani, Nobel'e aday edebiyatçılarımızın "ermeni soykırımı" konusunda son derece "tarafsız" açıklamalar yaptıktan sonra bu ödüle kavuşmaları gibi...

Ya da Batı'da verilen sinema ödüllerinde daima Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke gibi gösteren "filmlerimizin" ödül alması gibi..

Sayın Kılıçdaroğlu da Nobel Barış Ödülü'nü ciddiye almış olmalı ki, dün Alman basınına verdiği demeçte Türkiye'nin ne kadar adaletsiz, can güvenliği olmayan ve yaşanmaz bir ülke olduğunu, eğer Batılılar yeterince yardım ederse 2019'da bu hukuksuzluğa son vereceklerini, Türkiye'yi Batının istediği bir ülke yapacaklarını falan söyledi.

Bu mesaj doğrudan Nobel'e mesaj anlamı taşıyor olabilir...Zaten başka türlü bir Türk siyasetçinin Nobel ödülü alması mümkün değildir...

Eğer 2018 Nobel Barış Ödülünü Sayın Kılıçdaroğlu alırsa şaşırmayacağız...Ama bu açıklamalarla 2018 Barış Ödülünü alan Sayın Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerinde Türk Halkından oy alabilir mi işte orası epey kuşkulu!!

Bekleyip görelim...Şurda 2018'e ne kaldı!!