Kemal Kılıçdaroğlu'nun açılım önerileri...

Gelin sizinle CHP Grup Başkan Vekili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılımla ilgili gerçek önerilerini tartışalım.

Bu öneriler bu güne kadar yapılmış en detaylı ve ülke insanının her kesimini tatmin edebilecek bir öneriler.

Ülkemizdeki işsizliğin rekorlar kırdığını bilmeyen var mı? Ülke ekonomisinin tarihsel daralmasını duymayan kaldı mı?

Aşağı yukarı bir aydan beri önce ‘Kürt Açılımı’, sonra ‘Demokratik Açılım’ adı altında içi boş, sanal bir söylemle ülke gündemi işgal edilip, siyasilerin birbirlerini kırıp geçirdiği(!) belden aşağı vurulmaların gözlendiği, Alçaklık ve Şerefsizlik gibi kavramların siyasi literatürümüze girdiği bir dönemden geçerken, onca toplantı yapılmasına rağmen hiç kimse böylesine gerçekçi bir öneri ile halkın karşısına çıkmadı.

Gelin Sayın Kılıçdaroğlu’nun önerilerini madde madde irdeleyelim.

*Biri eğer Dersimspor’u kurmak istiyorsa, kurabilmeli.

*İçişleri Bakanı, bazı kuruluşlarla görüştü. Hiçbir öneri yapmadan sadece dinledi. Acaba hedef sorunu çözmek değil, çözmemek mi?

*Devlet mayınlı arazilerde üretme çiftlikleri kursun.

*Afla dağdan inen burada istihdam edilsin. Hepsi sigortalı olsun.

*Bu çiftliklerden oluşacak gelirle şehit ailelerinin çocuklarına bakılırsa, her türlü toplumsal barış sağlanır.

Evet, Tunceli’ye Dersim denilmesinden veya Güroymak’a Norşin denilmesinden, kurulan spor kulübüne bu ismin verilmesinden rahatsız olan var mı? Belki küçük rahatsızlıklar olabilir. Ancak, seçim rüşveti olarak dağıtılan beyaz eşya ve çek-yat kadar rahatsız edici değil!

Mayınlardan arındırılacak araziler, her hangi bir yabancı kuruluşa verilinceye kadar “Devlet Üretim Çiftlikleri”ne dönüştürülmesi bence harika bir fikir. Tabi çıkartılacak bir afla dağdan inenlerin böylesi bir yerde istihdam edilmeleri, gerçekten topluma karışmaları açısından gerekli. Bu insanların kendilerini güvende hissetmeleri, sosyal birer güvencelerinin olmaları dönüşü hızlandıracaktır.

En güzel öneri de bu çiftliklerden gelecek gelirin, şehit çocuklarına harcanması…

Bu ülke için canını veren insanlara böyle bir yardımın yapılması, insanların ülke sevgilerini katlayarak arttırır.

Bir öneride ben yapayım. Güneydoğudaki olaylarda yaralanan gazilere de buradaki gelirlerden yardım yapılarak, yaşamları kolaylaştırılasın.

Yapılacağı açıklanan açılımların, böyle somut önerilerle halkın önüne getirilmesi, Şehit Ailelerinin tepkisini bir nebze olsun düşürebilir.

Burada asıl önemli olan, eldeki kazanımların korunmasıdır. Ülke insanının nasıl ötekileştirildiği son dönemde iyice ortaya çıktı. Deniz Feneri Davasında, sürecin nasıl işlemediği, Ergenekon Davasında nasıl işlediğini bilmeyen yok. Açılım yapıyoruz diyerek, kazanılmış hakların elden alınmaması konusunda dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu arada İçişleri Bakanının açılımla ilgili yaptığı temaslar hakkında bilgi verme toplantısında, hiçbir ilerlemenin olmadığı, sadece önerilerin dinlendiği, taşın meclise atıldığını gördük. İktidar açılım, saçılım derken, yine şehit cenazeleri gelmeye devam ediliyor. Hani demokrasi isteyen, kendilerini azınlık olarak görenler, bu şehit cenazeleri için her hangi bir söylemde bulundular mı? Kendilerini demokrat olarak ilan edip, ağızlarını açtıklarında hep demokrasi isteyenlerin, aslında “kafatasçı” milliyetçi olduklarını görmemek için kör olmak gerek. Kürt halkı adına istenenlerin, Türk halkına verilip verilmediğini hiç kimse sorgulamadı.

Son günlerin moda deyimi ile “Demokrasi açılımı” herkes için lazım.