Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kemal Kılıçdaroğlu ve ana muhalefetin muhalifliği

Kemal Kılıçdaroğlu ve ana muhalefetin muhalifliği
 

Kılıçdaroğlu, son günlerde yaptığı açıklamalarla, kendince muhalefet dozunu artırdı. Ancak bir kez daha görüldü ki bu tarz muhalefet ne ses getirebiliyor, ne de kendi tabanında olumlu karşılanıyor.

İlk muhalefeti Afyonkarahisar Valiliğini ziyaret eden Genelkurmay Başkanına: Doğru olan, 25 şehit verilmiş bir İlde hediyeleşmenin abes kaçacağıdır. Ancak bu işi  "neyin kutlamasını yapıyorsunuz?" a taşımak hakikaten ne muhalefete ne Kılıçdaroğlu'na ne de CHP'ye yakışmadı. "Bir hata var ve bu hata 25 insanın canına malolmuştur, bu durumun üstü örtülemez, sorumlular görevlerini derhal bırakmalıdır, istifa etmelidir." diye bir açıklama beklenir, yapılması gereken muhalefet açıklaması da bu olmalıdır. Ancak 25 şehidin ardından Ordunun Komutanı'nı Valiyle kutlama yapıyor gibi lanse etmeye çalışmak, ( ki Genelkurmay Başkanı'nın işin gelişimini anlatmasına rağmen) bana göre belden aşağı vurma kategorisine girdi.

Ardından Kılıçdaroğlu ikinci bombasını patlattı. Cephanelik uzaktan cep telefonuyla patlatılmış!  Sayın Genel Başkan bu sonuca Ordu mensuplarının kendisine verdiği birtakım bilgilerden ulaşmış ve ciddi ciddi bu işe kendini de inandırmış. Bir an için patlamanın sebebini sabotaj olarak görelim. Peki bu sabotajı açıklamak Kemal Kılıçdaroğlu'nun işi mi olmalı? Sabotajı yapanlar caniliklerini zaten çok önceden açıklar, kendi döktükleri kanların reklamını yapar ve vahşiliklerini açığa vururlardı. Hadi onlar da bu açıklamayı yapmadı, bu tür ülke güvenliğini basite indirgeyecek açıklamayı, Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalara rağmen  görevlilerden sorumlulardan önce, daha iş soruşturma safhasındayken bu şekilde gündeme taşımak ana muhalefete mi düştü? Bu yönde bulgular, kimsenin elinde olmayan belgeler dahi elinizde olsa, şu acıların, şehit taziyelerinin bitmesi beklenmez miydi sayın Genel Başkanım?

Çok büyük geçmişi olan, büyük fedakarlık ve kahramanlıklarla bu düzeye gelmiş ve halen çok büyük yürekli evlatlara sahip bir ülkeyiz. Buna inancım sonsuz. Bütün bu inancıma rağmen  bir kuşkum var ki o da Büyük Devlet olamayacağımıza dairdir. Evet bu çelişkili ve ne dediğini bilmeden, sonucunu düşünmeden konuşan muhalefetle hiçbir yere varamayacağımız kanaati, bende gittikçe daha güçleniyor (Dikkatinizi çekmeliğim  ki; bu yazıyı iktidarı savunmak için değil, muhalefeti eleştirmek için yazıyorum).

Geçmişte Ergenekon davasında içeri alınan ordu mensupları için "terörle mücadelede ordunun morali bozuluyor, bu tutuklamalar ordumuzu çökertmek için yapılıyor" diyen ana muhalefet, şimdi olmadık yerden belaltı dalarak, daha önce şikayet ettiği hususların yapılması peşinde koşuyor.

Terörün gittikçe arttığı, dış siyasetin her yönüyle sıkıntılar yaşattığı, Milli Eğitim'de allak bullak bir dönemin yaşandığı şu günlerde, eğer Ana Muhalefet Lideri "bombayı patlatan cep telefonuydu" diye Şamil Tayyar'a taş çıkartan çıkışlar peşinde koşuyorsa, bize düşen " Muhalefete bak iktidarını tanı"  demek kalıyor.

Yeni anayasa çalışmalarında daha aktif olma peşinde koşulacakken,  insanları dinlemek, yanlışlara karşı örgütlemek, diğer partilerle fikir oluşturabilecek, yapıcı diyaloglar içerisine girmek varken, ana  muhalefetin haline bakınca, insanda sadece umutsuzluk peydah oluyor......

 
Toplam blog
: 164
: 672
Kayıt tarihi
: 21.10.10
 
 

İnşaat Mühendisiyim, olaylara anlık değil öncesi ve sonrasıyla bakmaya çaba gösteririm. Dağ havas..