Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kemalist Devrim ve Şimdinin Kemalistleri

Kemalist Devrim ve Şimdinin Kemalistleri
 

  • Kemalist devrim halk ayaklanmasına dayalı bir devrim midir? Veya gerçekten Kemalist devrim eski devlet aygıtını paramparça ederek cumhuriyet yağına buladığı bir devrim midir? Yoksa Kemalist devrim Osmanlı yüksek askeri bürokrasinin önderliğinde yürümüş olan tepeden güdümlü bir devrim midir?
  •  
  • Hemen burada bir açıklama geçelim.
  •  
  • Kemalist devrimin öncü gücü olan ve Osmanlı yüksek askeri bürokrasisi içerisinde yetişmiş olan paşalar, kapitalist gelişmenin kaçınılmazlığını fark etmiş, hatta kavramış olan kimselerdir. Kapitalist gelişmeyi kavramış olan bu unsurların yeni bir dönüşüm sürecinde öncü bir role bürünmesinden daha doğal ne olabilir ki?
  •  
  • Oysa dikkat buyurunuz…
  •  
  • Bu dönüşüm süreci içerisinde yüksek askeri bürokrasinin büyük toprak sahipleriyle nasıl anlaşmalar yaptığını, nasıl uzlaşma içerisinde olduklarını da biliyoruz. Böyle bir gelişim çizgisiyle, Avrupa ülkelerindeki devrimleri bir tutabilir miyiz? Avrupa ülkelerinde yaşanmış olan burjuva devrimlerinde büyük toprak sahipleriyle bir anlaşmanın ve uzlaşmanın olmadığı, aksine toprak ağalarının tasfiyesi öncelikli olmuştur.
  •  
  • Kemalist devrime boyundan büyük anlamlar yükleyen çevrelerin, bu devrimin öncü gücü olan yüksek askeri bürokrasinin sınıfsal karakterini göz ardı ettikleri malumunuzdur. En nihayetinde bu paşaların her birisi bürokrasi içerisinde şekillenmiş bir zihin dünyasına sahiptir ve süreç içerisinde burjuvalaşmalarından daha doğal bir şeyde söz konusu değildir. Bu nedenle cumhuriyetin kuruluşunda öncü rol üstlenmiş olan paşaların süreç içerisinde burjuvalaşmaları ve burjuva sınıfının öncü kolu olmaları kaçınılmazdır. Esasen şöyle düşünmekte olasıdır.
  •  
  • Sorumuz şu olsa!
  •  
  • Cumhuriyeti kuran unsurları birer küçük burjuva olarak niteleyebilir miyiz?
  •  
  • Cumhuriyet tarihi boyunca üzerinde en fazla tartışılan konulardan birisi işte bu soru olmuş ve halen de üzerinde tam olarak anlaşma sağlanabilmiş değil.
  •  
  • Şahsım olarak bu sınıfı ben burjuvazinin bir kolu olarak nitelendiriyorum. Doğrudur yanlıştır, ayrı bir tartışma konusu.
  •  
  • Ne var ki yeni kurulan bir devlette, eski yapıyı parça pinçik ettikleri tezi ise başlı başına bir sorundur. Böyle bir şeyin olmadığını daha öncesinde verdiğim birçok örnekle ortaya koymaya çalışmıştım
  •  
  • Doğrudur… Parça pinçik ettiğine dair kimi emareler vardır. Hele ki, Meşruti Monarşinin tasfiyesi noktasında böyle bir şey olmuştur… Hatta kısmen de olsa çok partili bir rejim söz konusuyken, yeni devlette, çok partili rejime son verilmesi devrimin karakteri üzerine çok şeylerin söylenmesini icab ettiriyor. Şüphesiz ki birinci meclis dönemi bir mücadele sürecinin ifadesidir. Kimi ittifakların kurulduğu, kimi değişik siyasal unsurların içerisinde bulunduğu böyle bir meclis, siyaset sahnesinde yerini alıyor. Ama… Mustafa Kemal’in gücü eline dolamasıyla birlikte yaşanan tasfiye süreci, yeni rejim hakkında önümüze fazlasıyla doneler sunmakta. Özellikle İstiklâl Mahkemelerinin kurulması ve İstiklâl Mahkemeleri marifetiyle muhaliflerin ortadan kaldırılması, Takrir-i Sükûn kanunuyla sol cepheden gelen siyasetçilerin tasfiye edilmesi ve sonrasında Mustafa Kemal’in kişisel hegemonyasıyla sonuçlanan bir sürecin varlığı…
  •  
  • En nihayetinde…
  •  
  • Ortada bir meclis vardır ve bu meclis asla batı tipi bir meclis değildir. Ortaya çıkmış böyle bir meclisi ortaya çıkarmış olan Kemalist devrimden bir burjuva devrimi diye bahsetmek ciddiyetten uzaktır.
  •  
  • O halde bakınız…
  • Kemalist devrim sonrası süreçte çoğulculuktan bahsedebilir miyiz?
  •  
  • Resmi tarih zırvalarıyla zihnini doldurmuş Kemalistler, tasfiye sürecinde devletin balyozunu yemiş çevreler için “İngiliz ajanıdır” yakıştırmaları yapmaları, önüne gelene ajan suçlaması getirmeleri boşuna değildir. Yoksa yapılan yanlışlara, yeni devletin resmi ideolojisi olan Türkçülüğe nasıl meşruiyet kazandıracaklar? Böyle bir rejimde önüne geleni asimile edersin, olmadı Dersim gibi kana bularsın. Ardından İngiliz Ajanı yaftasını vurursun.
  • Ve sonra…
  • Yapılmış olan onca zulmü anti emperyalizm sosuna bularsın… Bir dönemin yapılmış olan zulümlerini bu politik yöntemle aklama yolunu seçersin. Seyit Rıza önce vekil yapılır, sonra vatan haini ilan edilir.
  •  
  • Ne diyelim?
  • En nihayetinde ruhunu resmi ideolojiye satmanın devrimcilik sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •    
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..