Kemalizm üzerine "aydın" görüşü

Aydını bol memleketim kurban olayım sana...

SkyTürk televizyonunda Aykırı Sorular adlı programı tesadüfen izledim. Özetle sunucunun sorusuna verilen yanıt, "Kemalizm milliyetçi bir ideoloji, isteklerini doğal olarak gerçekleştiremeyeceği için zımnen de olsa darbecidir". Murat Belge bu çerçevede bir yanıt veriyor. Bir anlamda ellerinde bayraklarla yürüyen milyonları eleştiriyor ve "Vatan tehlikesi olan bir duruma karşı yapılsa olsa anlarım" diyor. Bu anlamda bayraklarla yürümeye gerek yokmuş...

Cumhuriyet ve değerlerini, laik yaşamını tehlikede görerek yürüyen milyonların gerekçesini anlamıyor. Bayrakların kullanılmasını eleytiriyor ama bu mitingleri oluşturan nedenleri ve iktidarı eleştirmiyor. Genelkurmayın internet sitesinde yayınlanan bildiriye söz ediyor. Darbelere karşı olduğunu söylüyor. Ama milyonlarca yurttaşın "Ne şeriat, ne darbe" sloganını anımsamıyor.

Batılı ülkelerde yayınlanan yorumlardan ve iktidara övgülerden söz ediyor da yine aynı batılı yayın organlarında çıkan Cumhuriyet Mitingleri hakkında bir anımsamada, anımsatmada bulunmuyor.

Örneğin, Amerikalı gazete okuyucularının gazetelerine yazdıkları "Irak, Türkler gibi birlik olup tepki gösterse, gemilerimize atlayıp terk etmemiz gerekir", "Türkler gibi laikliği yaşama geçirmemiz gerekir" diyenlerden bahsetmiyor.

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yönetiminde emekli generaller var diye mitingler gölgelenmek isteniyor. Yüksek sesle sormak gerekir, "Dünyanın bir yerinde darbeciler demokrasi isterse karşı mı çıkmak gerekir?"

Rüstem Batum aynı programda daha ılımlı bir portre çiziyor. Burada özellikle altını çizmek istediğim milyonlarca yurttaşı şu ya da bu şekilde meydanlara çıkmaya yönelten nedenleri hiç gündeme getirmiyorlar. Herhalde akıl tutulması bu olsa gerekir.

Tarihe baktığımda sözüm ona İran devrimi için mücadele eden İranlıların ön saflarında bizim aydınımızı anımsatan portreler vardı. Ne oldu, önce onları yedi "İran devrimi"...

Şimdi kadınların evde bile pencerelerini kapatarak şarkı söylemeye çalıştıkları bir ülkede yaşıyorlar kadınlar. Saçlarının ucu görünüyor diye cezalar alıyorlar.

Özgürlük mü? Ruhuna Fatiha çoktan okundu.

Atatürk ne diyordu siyasi hayata dair söylemlerinde, "Her fikre açığız, yeter ki samimi olsun"

Samimiyet, olayları tartışırken , olayları ortaya çıkaran iklimi de tartışmalı.

Bizim bazı (!) aydınlarımıza göre anlaşılan her türlü özgürlük var ammaaa, Cumhuriyeti ve değerlerini savunmak, koşullara bağlı..

Ne diyelim, aydını bol ülkem, kurban olayım sana...