Kemiklerim sızlıyor Quaresma

Besiktas Quaresma'ya kavustu. Hem de ne kavusma... Dunyaca unlu sporcu İnonu stadinda inanilmaz bir torenle basina tanitildi.

Bu transferin ve boylesine bir coskunun altinda bir seyler aramak cok dogru degil. Her kulup iyi ve unlu futbolcuya sahip olmak ister. Ancak bir noktada saskinligimi gizleyemiyorum. Baskan Yildirim Demiroren diyor ki "bugune kadar Turkiye'ye gelmis gecmis en iyi oyuncuyu getirdik".

Hemen aklima bir soru geliyor. "Hagi bu talihsiz aciklamayi duysa acaba ne yapardi?" Yapmayin Sayin Demiroren! Heyecaninizi anliyoruz ama bu kadar da ileriye gitmeyin lutfen. Ustelik uc senedir dogru durust topa vurmamis bir oyuncuyu bu sekilde yansitmak en cok taraftariniza ve de kulubunuze zarar verecektir. Butun dunya bilirki Quaresma zekidir, ceviktir ama ahlakli degildir. İyi gunler, artistik hareketler ve atilmis bir cok guzel Quresma golleri olacaktir ama isler bir gun kotuye giderse, uzulerek belirtmek isterim ki ikinci bir Pascal Nouma sendromunun yasanmasi an meselesi anina gelecektir.

Quaresma'yi en iyi su sekilde anlatabilirim; Anelka'nin ikizi gibidir (daha dun Fransa milli takimindan, teknik direktore kufur ettigi icin ihrac edildi). Quaresma Besiktas kulubune hayirli olsun ama maalesef bir futbol sever olarak diyebilirim ki "kemiklerim sizliyor".