Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Kemirgenler ve yalayıcılar

Kemirgenler ve yalayıcılar
 

Lütfen notu okuyun... :))


Yakın bir gelecekte tüm yüzeyi atıklarla kaplı bir dünyada yaşamaya mahkum olacağımızı bu günden söylemek çok kolay. Bunu söyleyebilmek için aktar-aktar dolaşıp müneccim parmağı aramanıza gerek yok! Sıradan bir medya okur-yazarı olarak; çevresinde olup bitenleri, holding medyasının kafanızı ütüleyen programlarının arasında yanlışlıkla sızan haberlerden yakalayabiliyorsunuz. Teknoloji, üretim, tüketim olgularının da farkında iseniz karamsar bir gelecek hayal etmenizden daha doğal bir şey yok!

Sıvıları yalayarak, katıları kemirerek çevresindeki canlıların atık ve artıkları ile beslenen çöpcül(1) bir mahlukatı üretmek için; “genetik biliminin bir miktar daha gelişmesini beklemek gerekiyor” diye düşünüyordum, tam o sırada aklıma ‘insan’ geldi. Böylece, genetik bilimcileri geleceklerini karartacak bir proje(2) ile boş yere çalışmaktan kurtardım.

Genetikçilerle ilgili olarak, -genel kanının aksine- faydalı(3) işler de yapabileceğini düşünüyorum. Faydalı olabilecekleri somut(4) birer ürün ortaya koyulamasa da dünyanın geleceği göz önüne alındığında müdahale edilen (yapısı ile oynanmış) her sürecin yok olacağı savından yola çıkarak; genetiği değiştirilenlerin yok olacağı ve böylece ‘has’ ve ‘saf’ olanların kendi doğal değişimleri içerisinde yollarına devam edeceği kesin gibi gözüküyor!

1- ÇÖPCÜL:Çöpe yönelmeyi seven ve çöple beslenen anlamına gelmesi için kendi uydurduğum kelimelerden biri. Aslında dünyada hiçbir canlı çöp üretmez. Çöpü üretmek için akıl gerekir! Aklı olan tek canlı da insan olduğuna göre; haklı olarak, çöpü üretme başarısı da insana ait olacaktır!

İnsan denen akıllı mahlukat, kendi çöpünde boğulmamak için ürettiği çöp denizini yok etme aşamasına gelecektir. Bunu, kendine ucundan paçasından fütüristim (yani gelecek bilimciyim) diyen her insanoğlu rahatça akıl edebilir. Ama bunu yok etmek için çöple beslenen bir canlıyı üretmek gerçekten de zordur!

2- PROJE:İnsanı diğer canlılardan ayırt etmeye yarayan en önemli özellik çöp üretmesidir! İşte bu çöpleri yiyerek yok edecek bir canlının genetikçiler tarafından üretilmesi önemli bir projedir!

3- GENETİKÇİLERİN FAYDASI: Genetik bilimi ile uğraşanların, özellikle üretimi arttırma açısından faydalı yanları olacaktır. Böylece üçer beşer yavrulayarak dünya üzerinde basacak yer kalmayıncaya kadar üremeyi kendine ‘vizyon’ edinen siyasetçiler de; çevrelerini saran insan kalabalığını rahatça doyurabilirler!

4- SOMUT ÜRÜN:Genetikçilerin somut faydaları olan ürünleri ortaya koymaları imkansızdır. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar her yaptıkları tartışılacaktır. Hatta çocuklarına kurbağa dili taktırsalar ve bu çocuklar o dillerini kullanarak anne ve babalarının keyfi için kuş bile tutsa bu konudaki tartışmalar bitmez. Gülmeyin! Genetikçiler isterse yakın bir gelecekte bunu yapabilecek şeytani yeteneklere kavuşacak. Böylece ‘Taksim Çocukçusu’na giden ebeveynler diliyle kuş tutabilen çocuklar da sipariş edebilecek. (“Taksim Çocukçusu” konusunda ilk yazım 2008’de yayınlandı. Google’da aratırsanız, bulacağınız yazıda bu işletmenin nasıl bir hizmet verdiğini de inceleyebilirsiniz.)

SONUÇ OLARAK:Genetik modifikasyon (kasıtlı olarak değiştirme) ile yapay yöntemler ile oynanan bir biyolojik yapı çökmeye mahkumdur. Bu çöküş dünya üzerindeki kalabalıklaşma serüveninin sona ermesini sağlayacak bir dönüm noktası olarak da düşünülebilir. Çöküş sonrasında YAŞANABİLİR bir dünyaya geri dönülmesi ihtimali hiç de yok sayılamayacak kadar büyüktür.

Bu arada Einstein’in 4. Dünya Savaşı için söylediği taş ve sopalarla olacaktır deyişini de hatırlatmak gerekir. O çöküşü Einstein, nükleer ile düşünüyordu ama -belki de- genetik felaket bu geri dönüş daha kolay gerçekleştirecektir!

Ekoloji modellemesi yapan birçok bilim adamı, tam gaz giden bir arabanın düz bir duvara çarpması gibi tepki verecek bir EKO-FELAKET bekliyor!

Ben, 45-50 yıl içerisinde kalabalıklaşmanın sınır değer olan 10 milyar sayısına ulaşmasından sonra, insan nüfusunun 17ncu yüzyıl başlarındaki seviyelere kadar düşeceğini bekliyorum.  İnsan nüfusu, bu sayıda en az 5-6 asır boyunca stabil (durağan) kalabilirse; ‘dünya’ binlerce yıl daha insanlı hayata devam edecektir. Yoksa, akıl sahibi tek canlı olan insan da dünyadan tükenirse yeryüzündeki bunca çiçek ve böcek biz olmadan nasıl yaşasın? !!! (Ne de olsa tüm canlılar yaşamlarını bize borçlular!)

NOT:Kemirgen ve yalayıcı derken tamamen insanlığın bugün ve gelecekte oluşturacağı çöpleri yok edecek bir canlı üretilmesi ihtimalini düşündüm. Sakın ha, kemirgen ve yalayıcı kelimeleri ile siyaset ve iş dünyasına nüfuz etmiş kifayetsizleri hedef aldığımı, bunların çevresinde dolanan yağcıları ve iş kovalayanları kastettiğimi sanmayın! :))))

Hep sevgi ile kalın. 

Murat SEVGİ
http://twitter.com/muratsevgi

_____
(*) "Taksim Çocukçusu",  22 Temmuz 2008,
http://blog.milliyet.com.tr/taksim-cocukcusu/Blog/?BlogNo=121382

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..