Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '15

 
Kategori
Güncel
 

Kenan Evren'in ruhundan intikam almaya kalkan kör bilince lanet

Kenan Evren'in ruhundan intikam almaya kalkan kör bilince lanet
 

iyilik ve kötülük yükümüzdür


Yaşta ve terbiyede olgun bir akadaşımdan aldığım E-Posta mesajı:
 
"Kenan Evren 98 yaşında, bu gece hayatını kaybetti. Herşeye rağmen o günleri yaşamış bir kişi olarak Allah rahmet etsin, diyorum. Ölenin arkasından konuşmak bize yakışmaz."
Eski toprak’ terbiyesinin zarafeti bir başka güzel oluyor.
 
Hemen peşinden aynı konuda başka iletiler de almaya başladım. Ancak bunların çoğunda rahmet yerine lanet okuma vardı. Ben de bilincimi duygusal nedensellikten arındırıp düşünmeye başladım:
 
TV yayınlarını karıştırdım; gördüm ki pazar sabahını rahatsız etmemek için kanallar bu ölümün ardında kalan tarihi bilgiyi anımsatma zahmetine girmemişler. Saat on civarı baktığımda sadece iki kanal bunu ayrıntılı haber yapma öneminde bulmuştu. Kenan Evren'in ölümünü geniş haber yapmamak 1980 askeri darbesinin medyatik utancındandır inşallah. Çünkü o günlerin medyası darbeye alkış tutmuştu.
 
İnsani bakışla ele alırsak: Öleni değil diriyi eleştirmekle bilincimizi mükellef tutmalıyız. Ölü olan artık değişmez bir tarihi bilgiden ibarettir. Tarih lanetlenmez; çünkü en acımasız tarih bile insan bilincinin geleceği tasarım yoluna dikilecek bir uyarı levhası yapılabilir. Ölüye lanet okuyarak bu uyarı levhasını kurşunlamak yerine onu anlaşılır görünürlükte tutmalıyız.
 
Tarih, duygusal bilinçle irdelenip açılmayacak kadar sert somutlukta bir gerçeklik bilgisidir. Önceki gün ölen Zeki Alasya'ya üzülürken, dün ölen Kenan Evren'e lanet okuyanlar Zeki Alasya’nın babası merhum Reşat Alasya’nın ruhunu utandırdıklarını göremeyecek kadar intikamcı bilinçle zihinlerini bağladıklarını bilmezler elbette. Zeki Alasya'nın babası Ahmet Reşat Alasya, uzun süre askeri liselerde de görev yapmış ve Kenan Evren'in de öğretmeni olmuştur.
 
Ayrıca dini bakışla ele alırsak: Değil ölüye diriye bile beddua etmek Müslüman terbiyesine sığmaz. İnançlı insan Allah’ın işine karışmaz; ancak onun adına güzel dilek ve duada bulunmasında mahzur yoktur; çünkü inanır ki Allah kötülük toprağına nice iyilik tohumları serpmiştir ki insan bunu fark edecek bilince henüz ermiş değildir. Tasavvuf, değil düşmanın ahretlik ruhuna onun dirisine bile güzel dua etmeyi ahlâktan sayar.
 
Gene sadece insani açıdan bakınca, tarihi bir dönemin tüm günahlarını birkaç kişiye yüklemek çoğu zaman öğretilmiş bilincin kendini kandırmasından ibaret kalır. Bence o dönem çoğumuz arızalıydık… Kenan Evren musluk contasını değiştirmek isterken evi su bastıran korsan tamirciye benziyor. Ehliyetli tamirci dururken korsan tamirciyi çağıran ev ahalisinin hiç mi suçu yok yani?
 
Ölüye lanet geri tepen silah gibidir; tarihi olguyu ortaya çıkartmış olan nedensellik bilgisini anlamaya çalışan bilincimizi yamultabilir. Tarih değişmez gerçeklik bilgisiyle bize doğru yolu gösterecek uyarı levhalarıyla doludur. Yeter ki biz o uyarı levhalarını bilincimizin intikam lanetiyle kurşunlayıp anlaşılmaz yapmayalım. Şimdi bize düşen, dünyada yargılanmış olan Kenan Evren Paşa’yı ahret yargısında Allah’ın rahmetine havale ederek edeplice defnetmektir.
 
Adam olalım da Kenan Evrenler bizi yönetmeye talip olamasınlar…
 
***
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..