Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '17

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Kendi & Yeni... Depeche Mode

Kendi & Yeni... Depeche Mode
 

Depeche Mode…

Spirit ile, beğendiğimiz ve bildiğimiz ama kendinin tekrarı asla olmayan, 14. albümüyle ruhumuza işlemeye başladı 17 Mart 2017 itibariyle.

Grubun yeni albümünün çıktığını duyduğumda tabi ki çok sevindim. Tabi, 13 albüme imza atmış ve hemen hemen tüm şarkıları birilerinin ruhunda iz bırakmış; birçok parçasıyla dillere dolanmış ve ‘eskimeyen şarkılar’ listesinde önemli bir pay sahibi olmuş bir grup olunca beklentimi -kendimce- fazlasıyla yüksek tuttum.

Şarkıları ilk dinlediğimde fazlasıyla, yorgun, uykusuz, keyifsiz ve ölgündüm.
İlk parçadan başladım, bitmeden diğer parça, diğeri… diğeri…
Ee.. bu mu yani şimdi, dedim. Hayal kırıklığına uğramıştım biraz açıkçası.
Dedim ki kendi kendime, bu şarkılar da benim gibi ölgün-durgun-yorgun.
Bir tane favori belirlemiştim… SCUM.
Hayal kırıklığına rağmen, şarkılarda dolandım durdum.
Yine şarkıları tam dinlemeden, her şarkıdan kısımlar edindim kendime.

Grubu seven ve genel anlamda da müziksever biri olduğum için, albüm için birkaç cümle bir şeyler yazmak istemiştim, daha şarkıları dinlemeden.
Bu yüzden, yeniden açtım albümü… başladım ilk şarkıdan itibaren sırayla dinlemeye.

Açıkça söylemek gerekirse ‘çok beğendim’ bu sefer.
Bi’ karar ver sende, dediğinizi duyar gibiyim ama durum bu.
Bu sefer dinlediğimde, ilkindeki ruh & beden halime göre iyiydim. Şarkılar, bana kendimi daha da iyi hissettirdi. Ve inanın, dinledikçe güzelleşti her tını.
Klasik Depeche Mode tarzının yansıdığını çok iyi anladığınız bi’ sound olmasının yanı sıra yenilikçi & devrimci sesleri de yakalamak ve hissetmek mümkün.
Eğer bu şarkıları, albüm çıkardıklarını bilmeden, bir yerde duysaydım “Depeche Mode yeni albüm mü çıkardı?” sorusunu sorardım. Şarkılardan Depeche Mode olduğunu anlıyorsunuz; dahası, müzikteki ve soundtaki zenginlikten “YENİ” bir şeyler olduğunu da hemen fark ediyorsunuz.

Bu açılardan baktığımızda, 13 albüm devirmiş bir grup için, bu muhteşem bir şey… bu bir devrim!

Devrim nerede mi? Fazla düşünmeye gerek yok.
Yeni albümün ta kendisi devrim. Devrim, şarkılarda saklı!

İlk dinlediğimde neden öyle hissettiğimi de sorguladım. Çünkü sonraki dinlemelerimde farklıydı hissim.
Şarkılar, ruhunuzun haline bürünen bir dokuya sahip… bence.
Dolayısıyla, o ânki halinizle bütünleştiği için vazgeçemiyorsunuz, dinlemeyi bırakamıyorsunuz.
İyi olduğumda da ruhumu sarıyorsa aynı şarkı & şarkının da hissim gibi olduğunu düşünüyorsam, bu durumun açıklaması başka türlü yapılamaz.
Bu daha da özel kılıyor bu albümü…
Çünkü ruhunuzla -ânlık da olsa- çelişen müziği hissedemezsiniz. Hissedemediğinizde de o dinlemeler kayıp zamandan başka bir şey değildir. Kapatırsınız ve kendinizi dinlersiniz sadece.

Ruhuzla bütünleşen bir müziği ise bırakamazsınız… en iyi dostunuz, his ortağınız olur.
Tıpkı bu albümdeki şarkılar gibi…

*
Bir şey daha fark ettim. Hemen paylaşmak istiyorum.
Şarkılar mevsime de dönüşüyor.
Ve,
Günün geçiş ruhuna bürünüyor.
Sabah dinlediğinde sabahı hissediyorsun.
Akşam vakti… güneş batmış, akşamın iş sonrası dinginliğini de seziyorsun.
Öğlen ya da gece… hiç fark etmez. Dinlediğin ânı yakalıyorsun adeta.

*
Tüm şarkılar favori noktasında ama albümün en tarz şarkısı “Eternal”.
Bunlar “bence”ler tabi ki…

Kendi favorilerinizi & en tarz şarkınızı, albümü dinleyin-hissedin, siz belirleyin.

Evet…
Beklentilerimi yüksek tutmuştum.
Doruğa ulaştım.

Depeche Mode…
Spirit ile… hem kendi, hem yeni.

Dinleyin… hissedin ve her ân sizin olsun.




Başak GÜZEL

 
Toplam blog
: 51
: 488
Kayıt tarihi
: 12.07.11
 
 

Yazan & Okuyan & Sorgulayan   Burç : Başak Yükselen burç : Koç İlk nefes: 22 Eylül 1983, Perşembe..